X

Ne zaman vazgeçmek gerektiğini bilmek

Başarı için inat etmenin ve devamlılığın evrensel bir pozitif değer olduğunu sık sık düşünürüz. Kültürümüzde bir hedefi veya rüyayı kovalamaya büyük bir değer biçilir ve bu nedenle “asla vazgeçme, acı olmazsa kazanç da olmaz, kazananlar asla vazgeçmez, daha iyi yenil” gibi pek çok söz söylenir. Bu değerin başarı hikayeleri ile sık sık doğrulandığını görürüz ve insanlar da ne kadar sıkı çalışmak zorunda kaldıklarını, bırakmaya ne kadar yakın olduklarını ancak bırakmamanın başarıyı getirdiğini söylerler.

Ancak psikolojik bakımdan devam etmek her zaman doğru karar mıdır? Vazgeçmenin de birey, aile ve ilişkiler üzerinde psikolojik sonuçları olamaz mı? Yani devamlılık konusundaki popüler görüşü revize etmemiz ve vazgeçebilmenin değerini ve faydalarını da tekrar düşünmemiz gerekmez mi? Vazgeçmek biraz rahatlama sağlayabilir ve yeni, daha tatmin edici alternatif bir yaşam da sunabilir, değil mi?

Sebat etmek

Vazgeçmek Üzerine” adlı kitabında Adam Phillips sebatın bir tiran haline geldiğini ve zihnimizi yaşamın diğer unsurlarına bakmaktan kaçındırdığını belirtiyor: “Bir şeyleri bitirme, tamamlama tiranlığı zihnimizi daraltabiliyor” diyor yazar. Israr etmenin bazı türleri takıntı haline gelebilir ve fazladan sembolik bir değer kazanabilirler ve bu da yaşamımızın diğer unsurlarını ihmal etmemize sebep olabilir. Belli bir maaş veya pozisyonu kovalayan işkolik birisini düşünün veya şampiyonluk için devamlı çabalayan bir sporcuyu.

İnsan acı ve katlanılanların en sonunda buna değer olacağı umuduna sahip olabilir. Bu gerçek de olabilir ancak gerçekliğe varamayan pek çok hedef de var ve o zaman ne olacak? Pek çok kişi için yaşamda devam veya tamam kararının verilmesi gerekir. Bu kariyerde, hedeflerde veya ilişkilerde de olabilir.

Pek çok zorlu ilişkide kişinin devam etmek, terapiyi sürdürmek veya başkaları ile şansını denemek gibi bir yol ayrımı ortaya çıkar. Burada zaman büyük bir rol oynar çünkü başarısız bir ilişkiye devam etmenin diğer şansları elediği düşünülür ve özellikle de ebeveynlik ve çocuk planlaması söz konusuysa bu daha da önem kazanır. Peki partnerimize yeteri kadar zaman verdiğimizi nereden biliyoruz? Yeterince terapiye gittik mi? İlişki testlerini aştık mı?

Vazgeçmenin utancıyla baş etmek

Pek çok kişi için bırakmanın ve vazgeçmenin temel engeli utanma duygusudur. Çünkü kültürel olarak da vazgeçmek utanılacak bir şey gibi görülür. Yani şu gerçekliği kabul ettiğiniz anlamına gelebilir: yeteneklerim beklentilerime uymuyor. Ayrıca kültürümüzdeki efsanelerin yeniden şekillenmesi de mümkün olabilir. Belki de sıkı çalışmak ve alın teri dökmek rüyalarınıza erişmek için yeterli değildir. Belki de başarı sıkı çalışmak kadar şansa da bağlıdır ve ben de özel birisi değilim. Belki erken evlendim veya ebeveynliğe dair naif beklentilerim vardı. Belki de bu okula başladığımda beni nelerin beklediğini bilmiyordum. Peki yeni bir şeyde ne beklemem gerektiğini nasıl bileceğim?

Adam Phillips bunları yazarken yaşamda hem iyi hem de kötü fedakarlıklar olduğunu ancak hangisinin hangisi olduğunu önceden bilemediğimizi belirtiyor. Genelde kendimizden çok şey bekliyor ve talep ediyoruz. Gerçekçi olmayan bir bilme durumunu hedefliyoruz. Sevdiğimiz ve evlendiğimiz 20 yaşındaki insanın 2 çocuk, kariyer ve kavgalardan sonra 45 yaşında da aynı olacağını düşünüyoruz. Bazılarımız gerçekliğin bu soğuk yapısı ile yüzleşme konusunda kaçıngan olabiliyor ancak dedikleri gibi, ölüm bizi ayırana kadar. Elbette bunun bir ödülü de olabilir. Ancak burada temel problem, kristal bir topa sahip değiliz ve bu nedenle ona tutunmanın gelecekte bedelini ödeyip ödemeyeceğini bilemiyoruz.

Sınırlarımızı bilmek

Çabalarımızın en sonunda değip değmeyeceğini bilmiyoruz ancak ısrarlı olduğumuz zamanlarda olduğu gibi vazgeçtiğimiz anlarda da kendimize bir ödül vermemiz gerekiyor. Çünkü vazgeçmek de cesaret, güç, alçakgönüllülük gerektirir. “Devam edemiyorum, hata yaptım, çok maliyetli oldu.” deme cesaretini göstermek gerekir. Bunlar egoya biraz zarar verebilirler ve kötü hissettirebilirler. Örneğin sevmediğimiz bir işten istifa edebilir veya diğer yanda başkasının olduğunu bilmeden bir ilişkiyi bitirebiliriz. Yeni fırsatlar daha iyi olabilirler ancak aynı veya daha kötü de olabilirler.

Terapiye giden pek çok kişi genelde devam etmek veya bırakmak arasında kalır. Terapistin üçüncü taraf olarak tavsiye vermesi beklenebilse de, en sonunda sorumluluk her zaman bireylere kalır. Ancak özellikle enerji ve motivasyon konusu bu hususta yardımcı olur. Kişi hayatındaki en yüksek gücü kullandıktan sonra, vazgeçmek rahatlama veriyorsa, belki de enerji artık sona ermiştir. Vazgeçmek sadece bırakmak değildir, aynı zamanda, dökmek, kafadan çıkartmak, evrim geçirmektir. Yani kendinizin başka bir tarafını beslersiniz ve başka bir hedef bulmak için gelişiminizi sürdürürsünüz.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Tutunmaktan vazgeçmek: Çabasızca olan şeyler, bize ne anlatıyor?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale