X

Mutsuzluğunuzun sebebi tamamlanmamış işler olabilir mi: Russian Doll dizisi bize ne söylüyor?

“Birey, geçmişte psikolojik olarak çözemediği problemler ve tam olarak kapayamadığı defterler nedeniyle, şimdiki hayatında sorunlar yaşar.”
Prochaska ve Norcross, 2010

Şimdi durun ve sürekli öldüğünüzü, tekrar tekrar aynı günü yaşadığınızı düşünün. Bir Netflix dizisi olan Russian Doll’un başkahramanı Nadia da otuz altıncı yaş gününde sürekli ölmeye ve bu günü defalarca yaşamaya başlıyor. Gerçek üstü bir zaman döngüsünde sıkışıp kalan Nadia, neler olup bittiğini anlamak için bugün gerçekleşen olayları çözmesi gerektiğini fark ediyor. Dizinin ilerleyen bölümlerinde de, sürekli ölüp aynı günü yaşama sebebinin Nadia’nın geçmişte başlayıp bitiremediği işler olduğuna şahit oluyoruz. 

Nadia’nın rahat rahat ölmesine bir türlü izin vermeyen “tamamlanmamış işler”, Geştalt terapide önemli bir kavram. Tamamlanmamış işler, geçmişten gelen ve zihninizi meşgul eden işler ve meseleleri ifade ediyor. Bu meseleler şimdiki zamanda olmanızın önünde bir engel oluşturuyor ve hayati kararlarınızı etkiliyor. Bu durum büyük kaygılara sebep oluyor ve sağlıklı kişisel büyümeye de engel oluyor (Perls, 1969; Prochaska ve Norcross, 2010; Joyce ve Sills, 2001). Bu gibi meseleler psikolojide “yükler” olarak da adlandırılıyor. Bu yükler geçmişten şimdiye sürükleniyor ve bu esnada farkında olmadan belirgin bir yorgunluk yaşanıyor, ayrıca bu yükler nedeniyle şimdiye odaklanmak zorlaşıyor.

Zamanında yaşanmamış öfke, üzüntü, kırgınlık, suçluluk gibi duygular, pişman olunan bir davranış, tutulmamış bir yas, tamamlanmamış bir iş olarak karşımıza çıkıyor. Geştalt terapiye göre tamamlanmamış işler kavramı, özellikle geçmişte yaşanan travmatik veya zor durumların kişi için tatmin edici bir sonuca ulaşmadan, yani “kapanış” gerçekleşmeden yaşandığı durumları ifade ediyor. Bu “meseleyi” kapatmanın tek yolu, temas döngüsünü tamamlamak ve geri çekilmekten geçiyor. Bu “meselelerin” en önemli sebebi de, geçmişte karşılanmamış bir ihtiyaç olması.

Tamamlanmamış ihtiyacı sabitlenmiş bir kişi, artık çevresi değişmiş olsa bile çocukken verdiği tepkilerin aynısını yetişkin olduğunda da vermeye devam ediyor (Clarkson ve Mackewn, 1993). İnkar edilen ihtiyaçla ilgili tema tekrar tekrar yaşanıyor, kişi bilinçdışı olarak kendisini sürekli aynı durumun içinde buluyor. Sahne ve oyuncular değişmiş olsa bile, senaryo aynı kalıyor.

Örneğin çocukken sevgi ihtiyacı karşılanmamış bir yetişkin, insanları kendisinden uzaklaştırmak için elinden geleni yapabiliyor. Zamanında yeterince sevilmediği için, sevilmeye değer olmadığı inancını bir kere içselleştirmiş oluyor. Bünyesi iltifatları kabul etmiyor. Çünkü bildiği tek şey sevilmeye değer olmadığı. Bu nedenle insanları kırarak, eleştirerek, onlara kötü davranarak kendinden uzaklaştırıyor. Sevgiye ihtiyacı olduğu gerçeğini inkar ettikçe bu döngü de böyle devam ediyor.

Geçmişten getirilen psikolojik yükler ve tamamlanmamış işler varsa, kendinizi benzer durumların içinde bulmanız olası. Bazı yaklaşımlar bütün tamamlanmamış işlerin çözülmesine gerek olmadığını, sadece büyük ve travmatik olanların çözülmesinin bile yeterli olacağını söylüyor (Joyce ve Sills, 2001; Westbury, 2009). Travmatik olan ve büyük sorun teşkil eden işler çözülmediği sürece beklenmedik anlarda ortaya çıkıyor ve size adeta “burada bitirmen gereken bir iş var” diyor. Westbury’e (2009) göre kişinin bunu çözebilmesi için neye ihtiyacı olduğunu bulması, davranışlarını ve çevresini buna göre değiştirmesi gerekiyor.

“Tamamlanmamış işler nasıl çözülür?” sorusunun cevabını yine Gestalt terapi veriyor: Geçmişinizle ve kendinizle yüzleşmek. Özellikle bir terapist yardımıyla kişisel farkındalığın artırılması, bu tür tamamlanmamış işleri ortaya çıkarmak ve daha sonra uygun biçimde bunlarla yüzleşmek etkili ve çoğu zaman kalıcı çözümler sağlıyor. Yani eski defterleri kapatıp döngüyü kırmak istiyorsanız, acı verse dahi bazı şeylerle yüzleşmeniz gerekiyor.

Bu kısır döngülerden kurtulmak için ne yapılabilir?

Aynı döngünün içinde sıkışıp kaldığınızı düşünüyorsanız, büyük ihtimalle hayatınız tıkanmış gibi de hissediyorsunuz. Ancak bir gün öyle bir şey olur ki bu döngüye yol açan, tamamlanmamış mesele hiç beklemediğiniz şekilde karşınıza çıkar. İşte burada artık o meseleden kaçmamak ve yüzleşmek, bu meseleyi kapatmak için yapılması gereken en önemli şey. Bu döngüler kendinizi neden sürekli mutsuz eden ilişkilerin içinde bulduğunuza veya neden sürekli başarısız olduğunuza da bir açıklık getiriyor. “Bu döngü bana ne söylemeye çalışıyor?” sorusu, başlangıç için iyi bir sorudur.

Russian Doll dizisine geri dönecek olursak, russian doll yani matruşka bebeği benzetmesinin, içinde takılıp kalınan bir döngü için harika bir metafor olduğunu düşünüyorum. Nadia’nın geçmişinden getirdiği bazı meselelerin neden belli bir günde sıkışıp kalmasına sebep olduğunu anlamaya başlamasıyla, bunların adeta bir soğan kabuğu gibi dıştan içe çözülmesini dizi boyunca izliyoruz. Aynı bu dizide olduğu gibi, sizin geçmişten getirdiğiniz yükleriniz ve tamamlanmamış işleriniz de bir matruşka bebeği gibi iç içe geçmiştir. Bu işleri dıştan içe, burada ve şimdi tamamladıkça, bu kısır döngüden çıkıp yeni bir uzay-zaman döngüsüne geçersiniz. Yani şimdiye gelirsiniz. Sürekli geçmişe giden zihniniz başka bir zamanda yaşıyorken, şimdiye gelen zihniniz yeni bir zamanın gerçekliğine girmiştir: Şimdinin gerçekliğine.

Ancak geçmişten getirdiğiniz bu yükler ve tamamlayamadığınız işler de sizin gerçeğinizdir. Bunların büyük olanlarını bile çözüme kavuşturmak daha huzurlu, mutlu, sağlıklı bir benlik geliştirmenize, şimdi ve burada “bütün ve tam bir birey” olmanıza yardımcı olur. Bu konuda bir psikolojik danışmandan yüz yüze veya online psikolojik destek almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Sevgiyle kalın.

Kaynaklar:
Clarkson, P. Mackewn, J. (1993). Fritz Perls. London: Sage Publications.
Joyce, P. and Sills, C. (2001).Skills in Gestalt Counselling and Psychotherapy. London: Sage.
Perls, F. (1969). Gestalt therapy verbatim. Lafayette, CA: Real People Press.
Prochaska, J.O. and Norcross, J.C. (2010). Systems of Psychotherapy: A Transtheoretical Analysis. CA: Brooks/Cole Cengage Learning.
Westbury, T. (2009). A case study exploring a gestalt approach to coping in elite rugby union. Sport&Exercise Psychology Review, Vol. 5 No.2, 19-29.

İlginizi çekebilir: Varoluşçu Terapi: Özgürlük için yaşamının sorumluluğunu almaya hazır mısın? Varoluşçu Terapi: Özgürlük için yaşamının sorumluluğunu almaya hazır mısın? 

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale