X

Mutluluk ve üretkenlik için 10 Öneri

Mutluluk da üretkenlik de tabii ki kişiye göre değişkenlik gösteren şeyler. Fakat ben bu yazımda hayatımda kullandığım ve beni mutlu edip, üretkenliğimi artıran ve sizlere de ilham olabileceğini düşündüğüm bazı önerilerde bulunacağım. Bu önerilerin hepsi size uygun da olabilir, sadece birkaçını da uygulamak isteyebilirsiniz, size kalmış. Benim tavsiyem hepsini birden hayatınıza uyarlamak yerine birkaçını önceliğinize almanız. İşte o öneriler:

1. Erken uyanın

Dalai Lama demiş ki; “Yeni bir güne uyandığınızda, canlı olduğunuz ve kıymetli bir yaşantınız olduğu için şükredin ve bu yeni günü boşa harcamayın. Tüm enerjinizi önce kendi gelişiminiz için sonra insanlara kalbinizi açarak harcayın. Bir başkasına sinirlenmemeye ve hakkında kötü düşünmemeye niyet edin”.

Sabahları normalden daha erken uyanarak sabah saatlerine birçok şey sığdırabilirsiniz.

Sabah insanı olmayabilirsiniz, fakat rutininizden çıkıp sabah erken kalkmayı bir deneyin. Uykudan uyanmak yeniden doğmak gibi. Gözlerinizi açtığınızda kendinize bir beş dakika ayırın ve yeni bir güne sağlıklı bir şekilde uyandığınız için şükredin. Sabah erkenden güne başlarsanız, koşturmak zorunda da kalmazsınız. Dışarıda satılan sağlıksız yiyecekleri tüketmek yerine kendinize kahvaltı hazırlayarak güne sağlıklı başlayabilirsiniz. Sabahın erken saatleri günün geri kalanından daha sakin, daha huzurlu anlar olduğu için bu anı kendinize ayırırsanız güne daha pozitif bir şekilde başlarsınız. ‘Erken kalkan yol alır’ diye boşuna söylememiş atalarımız ama erken kalkan gerçekten yol alıyor. Ben hafta içi 6.30, hafta sonu 7.30-8.00 saatleri arasında uyanıyorum ve sabah saatlerine birçok şey sığdırıyorum.

İlgili yazı: Sabahları erken kalkabilmek için Ayurveda’dan faydalanın

2. Yavaşlayın

İstanbul gibi büyük ve kalabalık bir şehirde yaşayan insanlara yavaşlayın dediğimin farkındayım ama gerçekten yavaşlayın. O vapura, metroya ben de biniyorum. Ben de işe gidiyorum ve ben de çalışıyorum ama bir yavaşlayın. Vapuru yakalamak için koşturmayın; zamanınızı doğru planlayın ve o vapuru kaçırmayın. Yavaş hareket edin, yavaş yemek yiyin, yavaşça yürüyün, yavaşça konuşun. Bir anda iki, üç, dört iş yapmayın. O ana odaklanın ve tek bir şey yapın. Yemek yerken internette sörf yapmayın mesela. Yemeğin tadına odaklanın. Biz İstanbullular başka şehirlere gidince çok zorlanıyoruz; çünkü yavaş hareket eden insanlara sabrımız yok, ama o insanlar bizden daha mutlu. Bir deneyin ve yavaşlamak nasıl iyi gelecek görün.

3. Tutku duyun

Tutkuyla yaptığınız bir şey mutlaka vardır! Yapmaktan keyif aldığınız, yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız. İşte onu tutun ve derinlerden çıkarın. Zaten ortalıkta bir yerdeyse de elinden tutun. Tutku duyduğumuz şeyleri yapmak, iyi vakit geçirmemizi sağlarken yaşama duyduğumuz enerjiyi de yükseltir. Zamanınızı sizi mutsuz eden şeylerle harcamayın. O anlar geri gelmeyecek. Neye tutku duyuyorsanız onun peşinden gidin. Bu size sürdürülebilir bir mutluluk getirecektir 🙂

4. Hareket edin

24 saatinizden 30 dakikayı her gün egzersiz yapmaya ayırın. Hareket etmek günlük alışkanlıklarınızdan biri olsun. Zaten egzersiz yapmaya başladıktan bir süre sonra egzersizin verdiği zihinsel ve bedensel huzur hali sizi her gün egzersiz yapmaya itiyor ve böylelikle alışkanlık kazanıyorsunuz. İlk başlarda yavaş yürüyüşlerle başlayıp daha sonra deneme yanılma yoluyla severek yapacağınız bir egzersiz mutlaka bulursunuz. İşe yürüyen merdivenleri kullanmayarak ve ineceğiniz duraktan bir durak önce inip yürüyerek başlayabilirsiniz.

5. Sahip olduğunuz şeyleri kabullenin

Birçoğumuzun genellikle yaptığı hata geleceğe odaklanarak anın kıymetini bilmemek. Kendimize koyduğumuz hedefler hep geleceğe yönelik. ‘Hele bir istediğim kiloya geleyim’, ‘Hele bir o evi satın alayım’, ‘Hele bir iş değiştireyim’, ‘Hele bir emekli olayım’ derken an gidiyor an! Üzücü olan ise o yeni işe girdikten, o evi aldıktan sonra yaşam bitmiyor; devam ediyor ve yeni hedefler koyuluyor. Bu böyle bir zincir. Bundan 2 yıl önce bir eğitime katılmıştım ve o eğitimle ilgili hatırladığım tek şey şu: “ Mutluluğunuzu insanlara, objelere, eşyalara bağlamayın. Zira o şeylerden en az birini kaybedince mutluluğunuz da beraberinde gidecektir”. Bunun yerine sahip olduğunuz şeyleri kabullenin ve onlarla mutlu olun. Tabii ki sahip olduklarınızdan daha fazlasını isteyebilir ve bunun için çabalayabilirsiniz, ama ucuna büyük mutluluklar koymadan.

6. Küçük şeylerle mutlu olun

Yapmaktan zevk aldığınız film izlemek, kitap okumak, çimlerde oturmak gibi küçük şeylerin listesini yapın ve her gün en 2-3 tanesini yapmaya çalışın.

Küçük şeyler her yerde bolca var. Deniz kenarında yürümek, sevdiğiniz bir yemeği yemek, güne kahve içerek başlamak, çimen kokusu, vapurla yolculuk, müzik, kitap okumak, resim yapmak… Mesela 20 maddelik bir liste hazırlayın ve sizi mutlu eden şeyleri yazın. Listeden her gün birkaç tanesini seçin ve seçtiklerinizi mutlaka o gün yapın. Bakalım nasıl bir farkındalık katacak hayatınıza 🙂

7. Kendi hayatınızı başkalarının hayatı ile karşılaştırmayın

Biliyorum bu zor bir madde, çünkü insanız ve sahip olmak istediğimiz şeyleri başkalarında görünce ister istemez bir karşılaştırma yapıyoruz, ama yapmayın! İşe zor kısımdan başlayın; kendinizi ve sahip olduklarınızı kabullenin. Kendinizi arkadaşınızla, iş arkadaşınızla ya da hiç tanımadığınız biri ile karşılaştırma yaparken bulduğunuzda durun ve her bireyin birbirinden farklı olduğunu, farklı deneyimler yaşadığını ve farklı seçimler yaptığını hatırlayın. Sahip olduğunuz şeyleri bir düşünün ve bunun için şükür duyun.

İlgili yazı: Kendinizi başkalarıyla değil ‘kendinizle’ kıyaslayın

8. Zorluklara odaklanmak yerine faydaya odaklanın

Bir şeyi yapmanız gerekiyorsa ve o şeyin ne kadar zor olduğunu düşünüp, vaktinizi buna harcıyorsanız, bunu yapmayın! Çünkü bunun size bir faydası olmayacak. İşin zorluğuna odaklanmak yerine onu gerçekleştirdikten sonra size katacağı faydaya odaklanın. Düşünce şeklinizi değiştirerek o anki hislerinizi de değiştirebilirsiniz.

9. Pozitif olun

Biliyorum çok klişe! Fakat hadi itiraf edin ne kadar pozitifsiniz ya da gerçekten pozitif misiniz? Yaklaşık 2 yıldır kişisel gelişim ile ilgileniyor olmama, kitaplar okumama, egzersizler yapıyor olmama rağmen bazen bir şey oluyor ve darmadağın oluyorum! Pozitif olmak öyle bir şey ki; aslında bir taşla sayısızca kuş vurmak gibi. Pozitif olmayı öğrenin. Bununla ilgili okuyun, araştırın ve hayatınıza uyarlayın. Her şeyin başı önce sağlık değil, pozitif olmak bence. Çünkü hastalıklar da gereksiz stres ve sinirden ötürü ortaya çıkıyor.

10. Meditasyon yapın

Meditasyonun yapmaya başlayarak meditasyonun dönüştürücü gücünün farkına varabilirsiniz.

Son zamanlarda meditasyon kelimesi çok fazla karşınıza çıkıyor olabilir. Ne dersiniz bu belki de evrenden size bir mesajdır 🙂 Meditasyon yapmanın faydalarını okuyup, yapmayı hep erteledim. Sonra bir gün iş arkadaşım meditasyonla ilgili bir uygulamadan bahsetti ve meditasyon yapmaya başladım. Hayatınızdan 5-10 dakikayı her gün meditasyon yapmaya ayırın. İnanın huzur ve mutluluk da beraberinde gelecek. Meditasyonu kafanızda çok büyütmeyin. ‘Odaklanamam’, ‘Ne yapacağım?’, ’Meditasyon nasıl yapılır ki?’ diye düşünerek bu fikirden uzaklaşmayın. İnternette meditasyon yöntemleri ve rehberli meditasyon ile ilgili birçok bilgi var, kullanın!

Öznur Demirhan: Bu hayatta en çok heyecan duyarak yaptığım şey seyahat etmek, beni en çok motive eden şey yeni yerler görmek, olmaktan en mutluluk duyduğum yerler hava alanları, tren garları, otobüs durakları… Tek isteğim hikayemi tutkuyla ve heyecanla yaşamak, hatırımdan gitmesin diye yazmak. Ben hikayemde dünyayı keşfediyorum. Senin hikayen ne?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale