X

Mutluluk formülleri neden her zaman mutlu etmez?

Üzerine en çok kitap yazılan konulardan biri mutluluk… “Bu ürünü aldığında mutlu olacaksın” gibi üzerine en çok anlam yüklenen tüketim unsurlarından biri. Aynı zamanda sosyal medya mecralarında, haber ve içerik üretici sitelerde en çok gördüğümüz konu başlıklarından biri de tabii ki mutluluk; 5 adımda daha mutlu bir yaşam, 7 adımda mutlu ilişki, 3 adımda mutlu bir kariyer… Peki bu içeriklerin çoğu neden mutlu etmiyor?

Bir konu çok popüler olduğunda içinin boşaltılması ya da anlamını, değerini yitirmesi kolaylaşıyor. Mutluluk da maalesef bu popüler konulardan biri. “3 adımda mutlu olma sanatı” başlığını görüp o yazıyı hevesle okuduğumuzda ve adımları hayatımıza geçirdiğimizde mutluluk seviyemizin bir anda yükseleceğine inanıyoruz. Ancak öyle olmuyor. Peki neden?

1. Mutluluk tanımıyla ilgili yanlış bilgilere sahibiz.

Mutluluk sürekli iyi hissetmek, hazda olmak, hiç olumsuz duygu hissetmemek, hayatta her istediğine sahip olmak, mükemmellik ile karıştırılmamalı. Böyle zannettiğimiz zaman mutluluk pratikleri işe yarasa da, mutluluğun ne demek olduğunu bilmediğimiz için kendimizi mutsuz zannediyoruz. Neşe, eğlenme, sevgi, huzur gibi anlık olumlu duygular mutluluk anlamına gelmez. Anda öfkeli, kaygılı ya da pişman hissediyor olabiliriz. Ancak genele bakıldığında mutluluk seviyemiz yüksek olabilir. Anlık duygular mutluluğun bileşenlerindendir. O nedenle mutluluk sadece iyi hissetmeye indirgenebilecek bir kavram değil. Aksine çok daha derin; acı, anlam ve zorluğu da barındıran bir kavram.

“Olumlu ve olumsuz duygu dengesinde olmanın, kendini tanımanın ve paylaşımın eşlik ettiği, hayatı güzel, yaşamaya değer ve anlamlı bulma sürecine mutluluk denir.”
İrem Ülgü Orhan

2. Depresyon, anksiyete vb. psikolojik rahatsızlıklar tek başına mutluluk reçeteleriyle iyileşmez.

Eğer uzun süredir kendini iyi hissetmiyorsan, hayat anlamsız hale geldiyse, uzun süreli kaygı bozuklukları deneyimliyorsan ya da panik atakların varsa profesyonel yardım alman gerekir. Bu tarz rahatsızlıkları mutluluk reçeteleri tek başına iyileştiremez. Hatta uyguladığın reçetelerin işe yaramadığını görmek seni daha fazla olumsuz duyguya sürükleyebilir. Mutluluk bilimi pratikleri, negatifleri çözerken hayatı daha iyi hale getirmek, olumlu duygularla enerji yükseltmek ve harekete geçmek için motive olmak üzere kullanılabilir.

Bu tarz tedavilere eşlik eden pozitif psikoloji uygulamalarının tedavinin gidişatına olumlu etkileri olduğunu gösteren pek çok çalışma var. Tedavi sürecinde mutluluk bilimi uygulamalarını hayatına nasıl dahil edebileceğini, yardım aldığın psikolog, psikiyatra danışabilirsin.

3. Her alıştırma herkese iyi gelmeyebilir.

Bazı öneriler sana fazla gereksiz, safça ya da işe yaramaz görünebilir. Psikoloji profesörü Sonja Lyubomirsky, her pozitif psikoloji etkinliğinin herkese iyi gelmeyebileceğini söyler. “Nasıl Mutlu Olunur” adlı kitabında kişinin ilgi, ihtiyaç ve değerlerine cevap verecek uygun pratikleri nasıl bulacağına dair bir anket geliştirmiştir. Bu anketi uygulayarak hangi alanlardaki mutluluk pratiklerinin sana uygun olduğunu görebilirsin.

4. Her alıştırma bilimsel veri temelli olmayabilir.

Bu durumda okuduğun kaynaklara dikkat etmen, sağlam ve güvenilir kaynaklardan bilgi alman daha yararlı olacaktır.

5. Gerektiğinden fazla mutlu hissetmenin kötü sonuçlara yol açacağını düşünüyor olabilirsin.

Çok gülersen çok ağlarsın” gibi inançların seni daha mutlu olmaya karşı “koruyor” olabilir. Daha iyi hissedersen başına kötü bir şey geleceği gibi inançlar etkinlik ve alıştırmaları geçersiz kılar. Bu inançlarını keşfetmek ve dönüştürebilmek, inançların etki ettiği her konuda büyük özgürleşme ve rahatlama getirir.

Peki mutlu olmak bir zorunluluk mu? Elbette değil. Mutluluk ya da Eudaimonia, Aristoteles’in anlatımıyla insanın serpilişi (flourish) demek; başka bir deyişle “Potansiyelimi gerçekleştirebildiğim, kendim ve çevremle barışık, anlamlı ve değerlerime uygun bir hayat yaşamalıyım.” Böyle bir hayat yaşamak için elbette öncelikle altta kalan travmaları, geride tutan düşünce paternlerini fark etmek ve dönüştürmek gerekir. Bu dönüşüme eşlik eden pozitif psikoloji etkinlikleri, daha iyi sonuçlar alınmasına yardım eder. Yine Aristoteles’in söylediği gibi, “Mutluluk öğrenilebilen bir şeydir.” Ben de buna ek olarak “Mutluluk ciddiye alınması gereken, emek ve sorumluluk isteyen bir değerdir” diyorum. O nedenle hap bilgilerdense mutluluk konusunun içine derinlemesine dalabilmek daha etkilidir.

Bu dönemde seni geride tutan inanç kalıplarını keşfetmek ve dönüştürmek için online bireysel danışmanlık almak ya da mutluluk bilimi ile ilgili atölyelerimle ilgili bilgi almak istersen bilgi@iremulgu.com adresine mail atabilirsin. Pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabıma ve Youtube kanalımaInstagram hesabıma  bakabilir, daha fazla bilgi almak istersen de web siteme ulaşabilirsin.

İlginizi çekebilir: Süper güçlerinin farkında mısın: Mutlu olmak için güçlerin aşırılıklarından dengeye gelmek

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale