X

Mutfakta doğru bildiğiniz yanlışlar

Mutfakta harikalar yaratan bir şef veya mutfağa çok az giren bir hazır yemekçi olabilirsiniz; bugüne kadar pişirme ve saklama önerileriyle ilgili pek çok bilgi duymuşsunuzdur. Ancak pratik bilgiler olarak bugüne kadar bildiklerinizin ne kadarı doğru diye teyit etmenize yardımcı olacak mutfakta doğru bilinen yanlışları, Uplifers okuyucularımız için listeledik.

Mantarları yıkamamak gerekir

Bazı insanlar, mantarlar yıkanınca su çekip şişer ve kendilerine özgü tatlarını kaybederler düşüncesiyle onları yıkamıyor, bir bez ya da fırça yardımıyla üzerlerindeki toprağın ve kirin gitmesi için titiz bir şekilde siliyorlar. Aslında suda durulamak bunların hiçbirine neden olmaz, çünkü mantarın %90’ı sudur ve birazcık nemi emseler bile tatları değişmez.

Mikrodalga, yemeklerin besin değerini yok ediyor

Mikrodalga oldukça pratik olmasına rağmen, yemeği hızlıca ısıtmanın içindeki bütün sağlıklı şeyleri öldürdüğünü duymuşsunuzdur. Harvard’daki gıda uzmanları bunun yanlış olduğunu söylüyor. Yemekleri mikrodalgada pişirmek, haşlama ya da diğer pişirme metotlarına göre daha iyi olduğunu şu şekilde vurguluyorlar: “Gıdaların içindeki besleyici öğeleri en iyi şekilde koruyan pişirme yöntemi, hızlı pişiren, yemeği kısa bir sürede ısıtan ve olabildiğince az sıvı kullanan yöntemlerdir. Mikrodalga bu kriterlere uyuyor.”

Pişirme sırasında alkol yanıp gider

Daha önce duymuş olabileceğinizin aksine, yemeklerinizi tatlandırmak için koyduğunuz şarap ve bira, hiçbir zaman fırında yanıp yok olmuyor. Evinde yemek yapmayı sevenlerin çoğu, alkolün buharlaşacağını, geriye sadece tadını bırakacağını düşünebilir. Fakat pişirme metodunuz, sıcaklığınız, süreniz hatta kullandığınız tavanın türü ve büyüklüğüne bağlı olarak, kullanılan alkol %5-85 arasında bir oranda yemekte kalıyor. Yani daha önce ağırladığınız alkol kullanmayan misafirlerinize bir özür borçlu olabilirsiniz.

Sıvı yağ makarnaların birbirine yapışmasını önler

Neredeyse bütün makarna paketlerinin üzerinde, makarnaların birbirine yapışmaması için suyuna sıvı yağ eklenmesi gerektiği yazar. Fakat aslında bu, yemeğinizi berbat edebilir. Çünkü yağ, kaynayan suyun üzerinde birikir ve makarnanızı süzerken, bütün taneler bu yağlı katmandan geçer, dolayısıyla makarna kaygan bir hale gelir. Bu da sonradan ekleyeceğiniz sosun makarnaya yapışmasına engel olur. Onun yerine kaynama suyunu bol kullanın ve sık sık karıştırın. Ayrıca kaynayan tencerenin üzerine bir tahta kaşık koyarsanız, su fokurdadıkça çıkan baloncuklar tahta kaşığa çarpıp patlayacakları için, suyun taşmasını da engellemiş olursunuz.

Kahveyi buzdolabında saklamak gerekir

Kahvenizi dolaptan ya da dondurucudan çıkarın. Kahvenin soğuk kalmasını sağlamak, daha uzun süre dayanmasına neden olmaz. Onun yerine yoğunlaşma yaratır ve nem, kahvenizin tadını etkiler. ABD’deki Ulusal Kahve Derneği, en iyi muhafaza etme yolunun, hava geçirmeyen cam ya da seramik kavanoz gibi karanlık ve serin yerler olduğunu söylüyor. Ocağınızın ya da fırınınızın yanındaki dolap, bunun için biraz fazla sıcak olabilir.

Fırını her zaman önceden ısıtmak gerekir

Fırın, öncesinde doğru bir sıcaklığa ayarlanmadığı için kabarmayan kekler ya da taşan yemekler herkesin başına gelmiştir. Fırını önceden ısıtmak, pişirme süresinden tasarruf etmemizi sağlasa da, her zaman gerekli olmayan bir işlemdir ve çok enerji harcar. Kabartma tozu gibi maddeler içeren yemekler, mayalı ekmekler ya da özel kuralları olan sufle ve beze gibi tatlılar için, sıcak bir fırın gerekir. Ancak bunların dışındaki yemekler için, fırını önceden ısıtmaya gerek yoktur. Böyle durumlarda zaman yerine enerji tasarruf etmek daha akıllıca olacaktır.

Et her zaman çok iyi pişmelidir

Etin sıcaklığını ölçen termometreler kullanarak, etinizin bütün hastalık yapan bakterilerin öldüğü doğru sıcaklıkta piştiğinden emin olabilirsiniz. ABD Tarım Bakanlığı, şu dereceleri öneriyor:

Sığır, domuz, dana, koyun (biftek, pirzola, fırında kızartma) : 60 C
Kıymayla yapılan karışımlar, köfteler : 70 C
Beyaz et : 75 C

Kızartma için yağ, çok kızmış olmalıdır

Bir dahaki sefere patates kızarttığınızda, mutfağınızda yangın tehlikesi yaratmanıza gerek yok. Kızartmanıza oda sıcaklığındaki bir yağla başlayıp yavaşça sıcaklığı artırabilirsiniz. Bu şekilde kızartma yapmak biraz daha uzun sürecektir (yaklaşık 1 saat) fakat daha az yağ kullanacak, her tarafa yağ sıçratmayacak ve sürekli tavanın başında beklemek zorunda kalmayacaksınız. Ayrıca patatesler çıtır çıtır ve altın rengi kalacak ama pişirme esnasında daha az yağ emdikleri için normalde yaptığınızın üçte biri kadar yağlı olacaklardır.

Makarnayı durulamak gerekir

Bazıları makarnayı süzdükten sonra hemen soğuk suya tutarak bir tür ‘şoklama’ metoduna başvururlar. Fakat soğuk suyla durulamak, sosun makarnayı yapışmasını sağlayan nişastayı da yıkayıp götürür. Makarnayı sadece, eğer soğuk makarna salatası yapıyorsanız ya da uzun süre kullanacaksanız, yapışmasını önlemek için suyun altına tutabilirsiniz.

Mühürleme yöntemiyle kırmızı etin daha sulu olmasını sağlayabilirsiniz

Bu yöntem, Alman bilim insanı Justus von Liebig’in 1847’deki teorisine dayanıyor: Yüksek sıcaklıkta kızartılan etin üzerinde bir “kıtırlık” oluşur ve bu, etin içindeki suyu mühürler. Fakat aslında, mühürleme işlemi bifteğinizi ya da başka etleri daha sulu yapmaz. Et piştiğinde, suyunu kaybeder. Bunun önüne geçilemez. Şef Alton Brown bu teoriyi test ederek, mühürlenmiş etin esasında daha fazla su kaybettiğini gördü. Elbette bunu asla yapmayın demiyoruz. Çünkü etin üzerinde oluşan kıtırlı kabuk, iç kısımlardaki etin daha yumuşak kalmasını sağlayarak, gerçekten öyle olmasa bile, daha sulu bir izlenim yaratır.

Kaynak 

MNN

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale