X

Mutfağınızda daha doğa dostu bir anlayış benimsemek için etkili öneriler

Derli toplu, tertemiz, mis kokulu bir mutfakta yemek hazırlamaktan, enfes kahveler pişirmekten, lezzetli tarifler denemekten kim keyif almaz ki! Evlerimizin belki de en fazla zaman geçirdiğimiz alanlarından biri olan mutfaklar, mis kokulu lezzetler yaratmamızın yanı sıra sevdiklerimizle kaynaştığımız, dostlarımızla keyifli dakikalar geçirdiğimiz, gecenin bir saati davlumbazın kısık ışığı eşliğinde annemizle dertleştiğimiz ya da çocuklarımızla eğlenceli anılar biriktirdiğimiz yer aslında. Yani, mutfağımızın hayatımızdaki önemi sandığımızdan çok daha fazla; tabii mutfak alışkanlıklarımızın da doğa üzerindeki etkileri de…

Doğa dostu mutfak alışkanlıkları

Kağıt havlu kullanmayın: Tezgaha yemek sıçradığında, yere su döküldüğünde ya da elleriniz ıslak kaldığında hemen kağıt havlu rulosuna sarılanlardan mısınız? Neden oldukları sera gazı emisyonlarıyla karbon ayak izimizi artırırken gereksiz çöp yığınlarına da sebep olan ve geri dönüşüme uygun olmayan kağıt havlular, doğayı kirletirken bütçemize de zarar veriyor. Kağıt havlular yerine yıkanabilir küçük havlular, eski tişörtlerden kesilmiş parçalar, pamuklu bezler kullanmayı alışkanlık haline getirebilirsiniz.

Bulaşık süngeri yerine kabak lifini deneyin: Tıpkı kağıt havlular gibi çevre dostu olmayan bir diğer mutfak alışkanlığımız ise ne yazık ki bulaşık süngerleri. Klasik bulaşık süngerleri polyester, naylon gibi doğada yüzyıllarca çözünmeyen ve geri dönüştürülemeyen plastik türevlerinden üretilmelerinin yanı sıra insan sağlığına zararlı kanserojen maddeler de içeriyor. Bu nedenle hem doğayı hem de sağlığımızı tehdit ediyor. Plastik içerikli bu klasik bulaşık süngerlerine doğa dostu alternatifler bulmaksa çok kolay. Hemen hemen her yerde sıkça karşımıza çıkan doğal kabak lifleri mutfak temizliğinde harika bir yardımcıya dönüşebilir.

Plastik kullanımını azaltın: Doğada yıllarca çözünmeyen plastik kaplar, poşetler, pipetler de doğanın en büyük düşmanı. Ve maalesef birçok mutfakta sıkça bu tür plastik ürünlere rastlamak mümkün. Oysa ki hepsinin doğa dostu alternatifleri var. Cam saklama kapları, bambu pipetler veya gıda boneleri gibi tek kullanımda çöpe gitmeyen alternatiflerle mutfaklarımıza doğa dostu anlayışı getirebiliriz.

Mutfak peteğini kapatın: Mutfağımızı daha çevre dostu bir hale getirmek için başvurabileceğimiz bir diğer yol ise enerji tüketimini düşürmek. Ocak ve fırın kullanımı ile mutfaktaki sıcaklığın hızlıca arttığını düşünecek olursak mutfaktaki kalorifer peteklerini açmamıza aslında gerek yok. Üstelik mutfakta sürekli bir şeyler hazırlamakla uğraşırken genellikle hareket halinde olduğumuz için vücut ısımız da doğal olarak yükseliyor. Bu nedenle mutfak peteğini kapatarak ya da en azından ısısını minimuma düşürerek enerjiden tasarruf sağlayabilir; bütçemizi rahatlatırken gezegenimizi de koruyabiliriz.

Su tüketimini azaltın: Su, tüm canlılar için yaşam kaynağı ve suyu tükenmeyen bir kaynak olarak görmek gezegenimiz için en zararlı düşüncelerden biri. Bulaşıkları makineye dizerken çeşmeyi açık bırakıyor, suyun ısınmasını beklerken suyu boşa akıtıyor ya da tezgah, davlumbaz, ocak, mutfak dolapları gibi alanları silerken gereğinden fazla su harcıyorsanız bu alışkanlıklarınızı değiştirerek suyu daha bilinçli tüketebilirsiniz. Ayrıca, özellikle mutfak dolaplarını silerken temizlik bezini hafif ılık su ile ıslatırsanız daha kolay temizleyebilir, böylece daha az su kullanabilirsiniz.

Arçelik Nano Kaplama Teknolojisi ile ocağınız da doğa dostu

Mutfak ve mutfak temizliği dediğimizde asla göz ardı edemeyeceğimiz konulardan biri de ocak ve ocak temizliği. Ocak temizliği söz konusu olduğunda da özellikle su tüketimini azaltmak önemli. İnatçı lekelerin en sevdiği yerlerden biri şüphesiz ki lezzetli yemekler hazırladığımız ocaklar. Taşan yemekler, sıçrayan yağlar, kurumuş yemek artıkları derken ocağı temiz tutmak için ekstra çaba gösteriyor olabiliriz. Dolayısıyla bu inatçı lekelerden kurtulmak için ocak temizliğinde harcadığımız su ve deterjan miktarı da mutfağın diğer alanlarına göre daha fazla. Peki, bunu azaltmanın bir yolu yok mu? Güzel haber; var!

Arçelik Fibona Ankastre Serisinin Yeni Üyesi Nano Kaplamalı Ocaklar mutfakta devrim yaratarak iklim dostu bir gelişmeye daha imza atıyor. Normal gazlı bir ocağın zorlu lekelerden temizlenmesi için 18 litre su ve 1.8 gram deterjan gerekirken, Arçelik Nano Kaplama teknolojisine sahip ankastre ocaklarda aynı kirlilik seviyesinin temizliğinde 1 litre su ve 0.1 gram deterjan yeterli. Yani, 18 kata kadar daha az su ve deterjan ile daha kolay, pratik ve çevre dostu bir temizlik mümkün. Üstelik, Özel Nano Kaplama Teknolojisine sahip Arçelik ankastre ocakların yüzeyindeki parmak izleri bile kolayca siliniyor ve leke bırakmıyor.

Arçelik Nano Kaplama Teknolojisine sahip ankastre ocaklar ile hem kişisel enerjimizden hem de harcadığımız sudan tasarruf ederek üstün pişirme deneyimini yaşayabilir, iklim dostu hareketi mutfaklarımızdan başlatabiliriz.

Arçelik Nano Kaplama Teknolojisine sahip çevre dostu ocaklarımız hazırsa sıra geldi bu üstün pişirme deneyiminde hazırlayacağımız doğaya saygılı yemeklere. Evet, doğaya saygılı yemekler! Kalan yemeklerimizi değerlendirecek yeni tarifler bularak, meyve-sebzelerin kabuklarını, köklerini, saplarını çöpe atmayıp kompost yaparak ama en önemlisi çevre dostu ocakların üzerinde pişecek en lezzetli yemekler için ihtiyacımız kadar gıda alışverişi yaparak doğaya saygılı yemekler hazırlamak mümkün. Ayrıca, haftalık bir yemek planı ve bu yemek planına bağlı hazırlanan bir alışveriş listesi de doğaya olan saygımızı göstermenin, doğal kaynakları korumanın ve kişisel bütçemizi güçlendirmenin en iyi yolu.

İklim Dostu Hareketin öncüsü Arçelik, iklim dostu teknolojilerle yarınlara daha yeşil bir dünya bırakmamız için ilham veriyor. Artık harekete geçme sırası hepimizde! Hadi değişimi başlatacak o kahramanlar biz olalım. Bugün yapacağımız iklim dostu hareketlerle, yarınları birlikte iyileştirelim.

Hayatınızı kolaylaştıracak, mutfaklarınızda su tasarrufuna destek olacak Arçelik Fibona Ankastre Serisinin Yeni Üyesi Nano Kaplamalı Ocak ile tanışmak için hemen tıklayın.Arçelik Fibona Ankastre Serisinin Yeni Üyesi Nano Kaplamalı Ocak ile tanışmak için hemen *Bu yazı Arçelik katkılarıyla hazırlanmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale