X

Daha fazla konsantrasyon için denenebilecek Monotasking (tekli görev) yöntemleri

Aynı anda birden fazla göreve odaklanmak verimliliği artırmak için harika bir yöntem. Ne de olsa aynı zaman zarfında tek bir iş yerine birden fazla iş yapmış oluyorsunuz öyle değil mi? Ne yazık ki pek değil…

Çoğumuz, multitasking yani çoklu görev yapısının daha mantıklı olduğunu düşünsek de araştırmalar tam aksine işaret ediyor. Çünkü aynı anda birden fazla iş üzerinde çalışmak, aslında hiçbir görevi gerektiği gibi bitirememekle sonuçlanıyor. Üstelik farklı görevler arası gidip gelirken beyin performansı ve motivasyon düşüyor, konsantrasyon problemleri artıyor. Haliyle kendimizi saatlerce çalışmış olmamıza rağmen yine onlarca görevle baş başa kalmış buluyoruz. Kendini tek bir göreve adamak, yani monotasking ise bölünmeden çalışma anlamına geldiğinden hem iş verimini artırıyor hem de tamamlanan işlerin ardından kişideki başarı hissini pekiştiriyor.

Eğer siz de “Deli gibi çalışıyorum ama işleri bir türlü yetiştiremiyorum” diyenlerdenseniz, çoklu görev yerine tekli görev yapısına geçmenizin zamanı gelmiş olabilir. Bu yazımızda, iş verimini ve konsanstrasyonu artırmak için deneyebileceğiniz en etkili monotasking yöntemlerini derledik!

1. Önceliklerinizi belirleyin.

Tamamlamanız gereken işleri düşündükçe stres oluyor, haliyle hepsini tek seferde yapmaya çalışıyor olabilirsiniz. Ancak monotasking bir nevi, eldeki çok sayıda görevi önceliklere göre ayırma sanatıdır ve özellikle iş planının sıkışık olduğu bu tür anlarda size epey fayda sağlayabilir. Elinizde tamamlamanız gereken birkaç proje varsa işe, bunları önemlerine göre sıralayarak başlayabilirsiniz. Teslim tarihleri, harcanacak çaba ve süre, işin zorluk derecesi gibi birçok faktörü göz önünde bulundurarak kendi hızlı ihtiyaç listenizi oluşturabilirsiniz. Bu şekilde görevleri adım adım tamamlar ve sıradaki işe daha çabuk geçersiniz.

2. Bildirimleri kapatın.

Tekli olsun olmasın, herhangi bir şekilde odaklanmaya çalışırken verdiğimiz en büyük mücadele elbette bildirimlerimizle ilgili. Hepimiz bazen bildirim gelmese bile nasıl olduğunu anlamadan, kendimizi bir anda sosyal medyayı ya da mailleri kontrol ederken bulabiliyoruz. Her ne kadar elinizin altında duran telefonunuz size baştan çıkarıcı bir dünya sunsa da söz konusu çalışmak olduğunda, bu sihirli cihazı acilen göz ardı etmek gerekiyor. Çünkü çalışmalar, tamamlanan görevler arasında ödül niyetine kullanılan telefonun bile genel verimi düşürürerek işe dönüş süresini uzattığını gösteriyor.

Telefon, web site ve diğer benzer bildirimlerle savaşırken uygulayabileceğiniz en kolay teknik, bu tür bildirimleri kapatmaktır. Bunun için çeşitli aplikasyonlar kullanabilir ya da doğrudan dikkat dağıtan uygulamalara ait ayarları değiştirebilirsiniz. Eğer telefonun yanınızda durması bile sizin için yeterli bir konsantrasyon engelleyiciyse, çalışırken telefonu erişemediğiniz ya da göremediğiniz bir yere koymanız en iyisi.

3. Dikkat dağıtıcı unsurları not edin.

Bildirimleri kapatmak tekli görev için harika bir yöntem olsa da hayattaki her şey bizim kontrolümüzde gelişmiyor. Kimi zaman, iş ortamındaki konuşmalar ve gün içindeki diğer dinamikler zorla topladığımız dikkati bir anda dağıtabiliyor. Aslında bu tür unsurları önceden fark ederseniz, gününüzü nasıl verimli şekilde yapılandıracağınızı da öğrenebilirsiniz. Sonuçta, neyle savaştığınızı bilirseniz onu yönetmeniz ve kontrol etmeniz de kolaylaşacaktır. Örneğin; şarkı listenizi kontrol etmek, bilgisayarınızın masa üstünü düzenlemek veya o an aciliyeti olmayan o maile yanıt vermek, gün sonuna erteleyeceğiniz bir eylem olabilir.

4. Sabit hızda çalışın.

Tek seferde tek bir işe odaklanmak için sabit hızda çalışmak iyi bir tekniktir. Dikkat dağıtıcı unsurlardan arınmış, kontrollü bir ortam odaklanmayı kolaylaştırır. Sürdürülebilir bir çalışma hızı kazandığınız zaman, yapılacaklar listesindeki işleri normalden daha kısa sürede bitirebilir ve sonraki göreve zorlanmadan geçiş yapabilirsiniz. Bölünmeden sabit bir hızda çalışmak, işlerin hatasız tamamlanmasına da yardımcıdır. Bu nedenle genel iş verimini bir hayli artırır.

5. Pomodoro tekniğini deneyin.

Sıradan bir iş akışının molasız sürdürülmesini beklemek imkansızdır. Tekli görev konsanstrasyonunda esas önemli olan şey bu molaların nasıl yönetildiğiyle ilgilidir. Araştırmalar molalar vererek çalışmanın, özellikle dikkat isteyen işlerde verimi artırdığını gösteriyor. Mesela her tamamlanan görev sonunda mini bir mola verebilir, ardından süreyi fazla abartmadan yeni göreve geçiş yapabilirsiniz. Benzer bir döngüyü Pomodoro tekniğinden faydalanarak kolayca oluşturabilirsiniz.

Pomodoro tekniği, çalışma süresini “pomodoro” adı verilen belirli seanslara böler. Her pomodoro, 25 dakikalık bir çalışma ve ardından gelen 5 dakikalık moladan oluşur. 4 pomodoro, yani 120 dakikalık döngünün sonunda 15-30 dakikalık daha uzun bir mola verilir. Bu şekilde günde 6 saatlik verimli bir çalışma sistemi oluşturulabilir. 

Pomodoro tekniğini uygulamak için;

  • Kendinize bir görev seçin,
  • Zamanlayıcıyı 25 dakikaya ayarlayın,
  • Süre sonunda 5 dakika mola verin,
  • Her 4 pomodoro sonunda 15-30 dakikalık mola verin,
  • Ve döngüyü işler tamamlanana kadar tekrarlayın.

Pomodoro tekniğini uygularken süreleri kendi gereksinimlerinize göre uzatabilirsiniz. Ancak molalarda özellikle dikkat etmeniz gereken şey, telefona bakmamanız ve mümkün oldukça anda kalmaya çalışmanızdır. Bunun yerine kahve içebilir, masanızı düzenleyebilir veya hızlı bir yoga akışı yapabilirsiniz. İyi kullanılmış mola ve çalışma süreleri sayesinde, listenizdeki görevlerin tek tek tamamlandığını ve tek göreve odaklanmanın hiç de zor olmadığını göreceksiniz.

Kaynak: indeed.com, forbes.com

İlginizi çekebilir: Günlük plan oluşturma ve günü planlama rehberi 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale