X

Model Emily Sears sanal tacizcileri kendi silahıyla vuruyor

Emily Sears

Aldığı uygunsuz resimlerden bıkan manken Emily Sears, bu kişilere riskli ama akıllıca bir yöntemle karşılık veriyor. Sears, kendisine bu tarz resimler yollayan insanları araştırarak sevgilileri olup olmadığını öğreniyor ve eğer varsa onları bu durum hakkında bilgilendiriyor.

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi bulunan Sears, Buzzfeed’e verdiği röportajda günde en az 1-2 penis fotoğrafı aldığını söyledi. Bu tarz fotoğraflar yalnızca siber suça ve cinsel tacize girmiyor, aynı zamanda hesap sahibininden de izinsiz gönderiliyor.

Sears istemediği bu resimleri almaya başladığında, gönderenin profiline bakıp ilişkisi olup olmadığını kontrol ediyor. Eğer açıkça biriyle beraber olduğunu görüyorsa, sevgilisiyle iletişime geçmeye çalışıyor.

‘Bu durum çok uzun zamandır devam ediyordu. Ben artık bu durumdan ve bu iğrenç mesajlardan, resimlerden ve yapılan yorumlardan çok rahatsız olmaya başlamıştım’ diyerek rahatsızlığını dile getiriyor Sears.

Sears yakın zamanda kendisine penis fotoğrafı yollayan bir kişinin kız arkadaşına twitter üzerinden tweet atarak gerçeği görmesini sağladı.

 Laura Lux- Emily Sears

Sears bu açık saçık resimleri yollayanların kız arkadaşlarına ulaşırken, yakın arkadaşı DJ Laura Lux de aynı sistemi uyguluyor.

Lux Buzfeed News’e verdiği röportajda bir keresinde uygunsuz fotoğraf yollayan bir adamı sevgilisine söylediği için adamın kendisine ‘fahişe’ dediğini belirtiyor. Lux kız arkadaşının sevgilisini sosyal medyada ‘en iyi sevgili’ olarak lanse ettiğini görünce, gerçekte nasıl biri olduğunu göstermek istiyor ve şunları söylüyor ‘ Onun adına gerçekten çok üzüldüm. Bana attığı mesajın ekran görüntüsünü alıp ona yolladım; çünkü onun bunu bilmesi gerektiğini düşündüm. Eğer bunu yapan benim sevgilim olsaydı, ben de bana söylenmesini isterdim.

İlgili yazı: Modern kadının tacizle başa çıkma yöntemleri

Sosyal medyada çok sayıda takipçisi olan bu iki kadın, davranışlarıyla birçok kesimden övgü aldılar; fakat Lux ve Sears yaptıklarının duyulmasından sonra da taciz edildiklerini dile getiriyorlar. ‘ Her kesimden çok farklı tepkiler aldık. Her ne kadar olumsuz tepkiler olsa da genel olarak olumlu tepkilerin çoğunlukta olduğunu söyleyebilirim. Özellikle kadınlardan aldığımız, onları bu davranışımızın cesaretlendirdiğini söyleyen dokunaklı sözler, yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu bize gösterdi’ diyerek duygularını ifade ediyor Lux.

Sears da benzer bir deneyim yaşadığını söylüyor: ‘Aldığımız tepkiler çok büyük oldu. Bir kadın bana şükran borçlu olduğunu, sayemde berbat ilişkisinden kurtulduğunu söylerken, bir erkek bana ağza alınmayacak hakaretler etti. Fakat yine de genel olarak olumlu tepkiler aldığımı ve bu durumdan hoşnut olduğumu söyleyebilirim.’

Sears, yorumlardan birinde yorumcunun kendisine kadınları, partnerlerinin kötü davranışına karşı uyardığından dolayı teşekkür ettiğini dile getiriyor. Geçmişte sevgilisi tarafından aldatılan ve bunun kendisini yaraladığını dile getiren Sears ‘Bu olayın, anonim olarak sosyal medyada sapıklık yapan kişileri engelleyeceğini umuyorum. Bu insanlar, saldırmak için hiç düşünmeden hareket ediyorlar. Bu tarz erkekler hep aynı olup işi tecavüze kadar götürebiliyorlar.’

Lux de arkadaşıyla aynı görüşte olup şunları dile getiriyor: ‘Bu olay karanlık düşüncelere sahip erkekler üzerinde çok etkili oldu. Facebook’ta paylaştığım bir yazının altındaki yorumlarda düşüncelerimi anlatmaya çalışırken birçok küfür ve taciz edici yorumlar aldım. Hatta bana tecavüzü hakettiğimi söyleyenler bile oldu’

Bugün birçok kadın bu tarz uygunsuz resimlere sosyal medyada ve özellikle sanal çöpçatanlık uygulaması Tinder’da maruz kalıyorlar. Geçen yılın sonlarında aktrist Debra Messing kendisine penisinin fotoğrafını yollayan bir kişinin resmini Twitter’da paylaştı.

Fotoğrafçı Soraya Doolbaz ise aldığı çok sayıda penis fotoğrafının kendisini profesyonel penis fotoğrafçısı olma yolunda telkin ettiğini söylüyor. Doolbaz’ın cinsel tacizi sanatla birleştirmesi hem sapıkları engellemeye yararken hem de birçok kesimden övgü almasını sağlıyor.

Kaynak:

attn.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale