X

Mobilyalarınızı yerleştirirken aklınızda bulundurmanız gereken 10 ipucu

Evinizdeki eşyalara küsmeden önce onları en iyi şekilde yerleştirdiğinizden emin misiniz? Her ne kadar önemli olan sizin kendinizi iyi hissetmeniz olsa da evinizdeki mobilyaları yerleştirirken bazı ipuçlarını göz önünde bulundurabilirsiniz. İşte mobilyalarınızı yerleştirirken aklınızda tutmanız gereken tüyolar:

1. Önce fonksiyon

Bir odayı yerleştirirken dikkate almanız gereken en önemli şey, odanın içindeki alanın nasıl kullanılacağını bilmek. Örneğin iki kanepenin birbirine bakarak yerleştirilmesi simetrik gözükebilir ancak sizin kanepede otururken en çok yaptığınız şey televizyon izlemekse bu pek de ideal olmayabilir. Eşyalarınızı yerleştirirken o odada en çok ne yaptığınızı, neye ihtiyacınız olduğunu göz önünde bulundurun.

2. Geçişe izin verin

Boş bir oda, boş bir yazı tahtası gibidir. Mobilya alıp onları yerleştirmeye başladığınız zaman, karşınızda birden çok seçenek olduğunu fark edip ne yapacağınızı şaşırabilirsiniz. Bulunduğunuz odanın içindeki rotanızı çıkarın, trafiğin nasıl aktığını düşünün. Bunu yaparken az olanla yetinmeyi, eşyalar arasında en az 1 metrelik boşluk bırakmayı unutmayın.

3. Her şeyin başı denge

Evinizi yerleştirirken her şeyin simetrik olması gerektiğini düşünenlerden olun veya olmayın, asıl önemli olan mekanda dengeyi sağlamaktır. Mobilyalarınızı yerleştirirken, büyük bir parça ile iki küçük parça arasında görsel açıdan bir karşıtlık oluşturun. Renkleri dengeli bir şekilde dağıtın. Böylelikle evinizde her zaman Zen huzurunu bulabilirsiniz.

4. Her bir koltuğun bir arkadaşı olmalı

Rahat bir kanepe veya keyifli bir koltuk tek başına duruyorsa, bu işte bir tuhaf bir yalnızlık var demektir. Bakan kişide “Bu koltuk burada tek başına ne yapıyor?” hissi uyandırır. Rahat bir şekilde oturduğuğunuz herhangi bir yerin hemen yanı başında kahvenizi koyacak bir sehpa, kitabınızı okumanıza yardımcı olacak bir ışık, ayağınızı uzatabileceğiniz bir puf veya bir başka koltuk daha vardır.

5. Alanlar yaratın

Büyük veya loft daire şeklinde tasarlanmış bir eviniz varsa, mobilyalarınızı “odacıklar” yaratacak şekilde yerleştirebilirsiniz. Bir grup koltuğun altına serilen güzel bir halı veya kilim, orayı sohbet alanına çevirir. Bir masanın üstüne yerleştirilen güzel bir avize, orayı yemek alanına çevirir. En basitinden, bir kanepeyi salonun geri kalanına ters çevirmek, “Burası oturma odası” izlenimi yaratır.

6. Her şeyi duvara yapıştırmayın

Eğer odanız çok çok küçük değilse, eşyalarınızı duvara yapıştırmanız için hiçbir nedeniniz yok. Hatta eşyalarınızı duvardan uzaklaştırdıkça, daha ferah ve geniş bir alan hissi yaratmış olursunuz.

7. Temiz ve düzenli olun

Evinizin daha geniş ve ferah görünmesini istiyorsanız, göz hizasında yer alan bölgeyi temiz ve düzenli tutmalısınız. Bu, kısa boylu mobilyalar kullanmanız anlamına gelmiyor. Ancak pencerelerin önüne, doğrudan göz hizasına veya odanın içindeki yürüme alanlarına koyduğunuz şeylerin temiz ve düzenli olmasına özen göstermelisiniz.

8. Odak noktası bulun

Her bir odanın büyük bir lambaya, ilgi çekici bir tabloya ihtiyacı yok. Ancak odanın içindeki mobilyaların, evinizin özelliklerine göre en iyi şekilde yönlendirmek önemli. Mobilyalarınızı güzel bir manzaraya yönlendirmek için cama doğru çevirebilir veya güzel ışık alan bir evde mobilyalarınızı kısa boylu tutabilirsiniz.

9. Denemeye açık olun

Mobilyaları yerleştirirken birçoğumuz tek bir düzen belirleriz ve bunun bizim evimiz için en uygunu olduğuna, başka türlü yerleştirmenin mümkün olmadığına kendimizi ikna ederiz. Oysa bazen bir koltuğun yerini değiştirmek, yatak odasındaki yatağın yönünü değiştirmek evinizin havasını tümden değiştirebilir.

10. Rahat olun

Mobilyalarınızı nasıl yerleştirebileceğini konusunda pek çok tavsiye duyabilirsiniz. Ancak o evde yaşayanın siz olduğunu unutmayın. İstediğiniz kuralları yıkabilir, bırak yaratıcılık katarak evinizi istediğiniz şekilde yerleştirebilirsiniz.

Kaynaklar:
Apartment Therapy
Apartment Guide

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale