X

Minimalizm: Hafifleyerek çoğalan bir mutluluk yolu ve adımları 

Ölümle nefes arasındaki yaşamlarımızda herkes kendine göre bir mutluluk formülü arıyor. Herkes kendince biraz filozof. En azından yaşam deneyimleri üzerinden bazı söylemleri, çıkarımları var herkesin. Hatalarından, başarısızlıklarından, yaralarından… Hatta güzel günlerinden olduğu kadar acılarından. 

Az çok mudur? Son on yılda iş ve özel hayatta çokça duyduğumuz meşhur “less is more” bir başka deyişle minimalizm nedir? Nasıl minimalist olunur? Benim de olabildiğince girdiğim dönüşüm yolculuğuyla başlayan sonra pandemiyle hayat tarzını konu etmek istedim bu defa… Bu yolculukta sonsuz gelişimde devam ederken, farkındalık tohumlarıyla adım adım büyürken…

Minimalizm deyince aklınıza ne geliyor? Bir sanat akımı mı yoksa bir yaşam felsefesi mi? Belki de sanat akımından ilhamını almış modern çağın kaosundan, çokluğundan azalma ihtiyacına doğru gelmiş insanların, bizlerin tercih edebildiği bir yaşam felsefesi…

Aslında yeni gibi gözükse de tarihte farklı öğretilerde farklı adlar almış aslında minimalizm. Tasavvufta hiçlik olmuş, Ama bu hiçlik tam olarak nedir? Ya da minimalist olmak içinde yaşadığımız bu maddesel yoğunluktaki dünyada tam olarak nasıl mümkün olabilir?

Minimalizmin maddesel ve manevi yolları

Öncelikle her konuda olduğu gibi bu formülü uygulamaktaki nedenlerini bilmen önemli. Dilersen sadeleşmek, hafiflemek ya da minimalist olmak neden ilgini çekiyor? Bence bu sorunun cevabını şöyle bir düşün…Ruhsal yorgunluk mu? Finansal durumlar mı? Ruhunun gerçekten tercihi mi…

Sonra bu hafiflemeyi ikiye ayırarak adım adım uygulamaya başlayabilirsin… 

Şimdi sana biraz ilham olması için örnekler vermek istiyorum. Sen tabi bu listeyi hayat koşuluna göre istediğin kadar çoğaltabilirsin… 

Minimalizmin maddi yolları

Önce daha kolay olduğunu düşündüğüm maddesel minimalizm ya da hafifleme ile başlayalım.

Yaşadığın her mekanda hafifleme 

Minimalizm, fiziksel eşyaların gereksiz kalabalığını ortadan kaldırmak demektir. Sadece ihtiyacın olan şeylerle çevrelenmek… Bunun etkisini uyaranların azalması olarak düşüncelerinde bile görebilirsin. Evdeki gereksiz eşyalar birer zihinsel yük gibidir. Onları ortadan kaldırmak, hem yaşam alanında hem de zihninde bir ferahlama sağlar. 

Gereksiz alışverişi bırakmak

Gereksiz alışveriş yapmaktan, tüketime dayalı israfı engellemekten kaçınabilirsin. Kendi hayatında bu sadeliği yaratmak, aslında bir nevi özgürlüğe giden yolu açar. Her yeni aldığınla da bir bağ kurarsın. Yani sürekli yeni bir şeyler alarak doldurduğun evden, iş yerinden ağırlığından dolayı da bazen dışarı çıkman mümkün olmayabilir. Oysaki evin dışında doğada, denizde bir hayat var. 

Ek finansal sorumluluklar alırken özen göstermek 

Hayatı daha karmaşık hale getirecek özellikle finansal tarafta aşırı zorlayıcı ek görev ve sorumluluklar alırken özen göstermek de bir o kadar önemli. Koşullara göre bazen doğru zamanı beklemek daha anlamlı olabilir. 

Özellikle finansal tarafta hayatı daha karmaşık hale getirecek, uzun vadede sizi zorlayacak ek görev ve sorumlulukları alırken dikkatli olmak çok önemli. Kredi kartı borçları, ihtiyaç dışı krediler, altından kalkılması güç taksitli harcamalar zamanla birikerek özgürlüğünüzü kısıtlayabilir.

Minimalizmin manevi yolları

Karanlıklarla/hatalarla/yaralarla yüzleşmek

Yıllar evvel ben yaşadığım farkındalıklarla dönüşüm yolculuğuna girdiğimde rehberlerimden bir tanesi bana şunu öğütlemişti. “Kendi karanlıklarını aydınlatmadan, yüzleşmeden ve arındırmadan başkalarına ışığını yansıtamazsın.” Dolayısıyla minimalizm yolculuğunda ilk önerim karanlıklarda kalan duygu ve düşüncelerinizin yumuşatılması hatta mümkünse artık hizmet etmeyenleri tespit edip bırakmaya yönelik çalışmalar yapmak. Bunlardan önceliği kendinizle ilgili hissettiğiniz pişmanlık, suçluluk duygularına ışık tutmaya verebilirsiniz belki…

Affetmek ve kalp yumuşatmak 

Manevi anlamda ikinci önerim affedemediklerimiz bir ele almanız olur. Kimler ve neden? Bunun ilk söylendiğinde neden affetmeliyim? O kişi/kişiler beni üzdü, bana zarar verdi… Affetmem gerekmiyor diye düşünceler yaratabilir. Buradaki affediş aslında biraz kalp yumuşaması. Yani yükü taşımamak. Kalbin kapanmasını engellemek. Bu bir bilinçli seçim yani. 7 adımdan oluşan Affetme prosesi bu anlamda yardımcı olacak. Bu konudaki daha önceki yazılarıma bakabilirsin.

Anlam ifade etmeyen ilişkilerden uzaklaşmak 

Sen hafifleme yolunda ilerledikçe, kalbini ferahlattıkça eskiden taşıdığın, fark etmeden yüklendiğin ve sürekli seni aşağı çekebilen negatif tutumlu ortamlar, insanlardan adım adım doğallıkla kopmalar başlayacak. Eskisi gibi anlam ifade etmeyecek çünkü. Seni beslemeyecek. Daha az insanla ama daha çoğalmış sohbetlerin olacak. Hatta o az insanla sessizlikte bile öylece kalmak sana keyif verecek. 

Doğada ve doğal olanla daha çok vakit geçirmek 

Bu hafiflemeyle, kalabalık ortamlardan daha çok doğada olma isteğin artacak. Hatta ağaçlar, canlılar sana sen her nefes alıp verdikçe fiziksel döngülerine, hormonal dengelerine, duygusal dalgalanmalarına kısacası beden, zihin ve ruh uyum ve ahenge gelmene yardımcı olacak.

Kendi içsel sessizliğinle bağ kurmak

Minimalizm yolculuğunda bir diğer adım ise içsel sessizlik ve huzur bulmaktır. Yani bazen de yalnız kalmak ve bundan zevk almak…Her gün hayatımıza bir an için de olsa sessizlik katmak, zihnin karmaşasından uzaklaşmak, sadece “olmak” için varlık alanı yaratmak, ruhu besler. Sessizlik, ne çok şey söylemek, ne de her an bir şeyler yapmak zorunda olduğumuzu hatırlatır. Bu, minimalizmin manevi yönünü güçlendiren bir adımdır. Bunu meditasyon ya da derin nefes çalışmalarıyla destekleyebilirsin. Her gün kısa bir süre için bile olsa, dış dünyadan arınmak, sadece iç sesini dinlemek bile çok şey ifade eder.

Süreçte kalmak ve hedeflerine netlik kazandırmak

Minimalizm, hayatında daha az ama daha öz şeylere odaklanmak demektir. Hedeflerinizi belirlerken “benim için önemli olanlar” listesini yapabilirsin. Hangi değerler senin için gerçekten öncelikli? İşine, ilişkilerine, sağlığına, kendine daha fazla odaklanarak fazla dağılmadığını göreceksin. Anda daha fazla kalabildiğini de… Her şeyin içinde kaybolmadan, gerçekten önemli olanlara adanmış bir yaşam inşa edebilirsiniz. Bazen bir şeyi başarmanın değil, o başarmak istediğiniz şeyin sizin için ne anlam ifade ettiğinin farkında olmak gerekir.

Sonuç olarak

Minimalizm, sadece az eşya biriktirip sadeleşmekten ibaret değil; derin bir içsel yolculuk, bir dönüşüm sürecidir. Maddesel dünyadan uzaklaşmak, sadece daha fazla değil, daha anlamlı bir yaşam kurmayı gerektirir. Bu yolculuk, bir yandan bizi fazlalıklardan arındırırken, diğer yandan da kendimizi tanıma fırsatı sunar. Minimalist yaşam, daha fazla huzur, daha fazla farkındalık ve nihayetinde daha fazla mutluluk getirebilir. Eğer bu yolda ilerlemek istiyorsan, seni bekleyen pek çok keşif var. Kendi iç yolculuğunu başlat ve hayatına anlam katacak olan adımları at.

Unutma, mutluluk “azda çok”tur; bu yüzden az olanla yetinmeyi öğrenmek, çoğu zaman daha fazlasını elde etmekten çok daha tatmin edicidir.

İlginizi çekebilir: Yeni dünyada iyi yaşam sırları: Ruh, beden ve zihin dengesi

Nil Keskin: Dr. Nil Keskin, cinsiyet eşitliği ve iyi yaşam odaklı kişisel ve toplumsal dönüşüm alanlarında global bir konuşmacı, yazar, eğitmen ve girişimcidir. 20 yıllık kurumsal kariyerini sonlandırarak, 2022'de kadınların mental ve fiziksel sağlığına yönelik global bir çözüm olan Goddess girişimini kurmuştur. 2025’te ise erkek sağlığına yönelik Gent girişimini hayata geçirmiştir. Fem-Heal ve Mas-Heal metodolojilerini mobil uygulamalar, kitaplar ve eğitimlerle geniş kitlelere ulaştırmaktadır. Dr. Keskin, cinsiyet rollerini yeniden şekillendirip, herkesin yüksek potansiyeline ulaşmasına katkı sağlamaktadır. Yeni Dişil Okulu ile kadınların dönüşüm yolculuklarına rehberlik etmektedir. "Size Loto Vurdu" ve "Kadınlığına Sahip Çık" kitaplarının ardından, 2022'de yayımlanan üçlemenin ilk kitabı "Yeni Dişil" ve 2025'te yayımlanan ikinci kitabı "Yeni Eril"in ardından, "Yeni Birlik & Yeni İnsan" kitabı 2025 yılı sonlarında raflarda olacak. Boğaziçi Üniversitesi ve UC Berkeley mezunu olan Dr. Keskin, evli ve ikiz çocuk annesidir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale