X

Mindfulness (bilinçli farkındalık) yaklaşımıyla düşünme biçiminizi dönüştürün

Mindfulness, yani bilinçli farkındalık, köklerini 2000 yıldan uzun bir geçmişe sahip olan Budist felsefeden almış bir öğreti ve etkinliği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış bir psikoterapi yaklaşımı. Temeli felsefeye ve spiritüel öğelere dayanıyor olsa da modern psikolojide ve psikoterapide son yılların en popüler konularından biri haline geldi.

Mindfulness’ın bu kadar popülerleşmesi, dünyanın en tanınmış akademik eğitim kurumlarından biri olan Massachusetts Institute of Technology profesörü Jon Kabat-Zinn tarafından kavramsallaştırılmasından ve pratiklerinin çeşitli patolojik rahatsızlıklar üstündenki olumlu etkilerinin bilimsel olarak kanıtlanmasından sonra başladı. Mindfulness’ı bilimsel anlamda kavramlaştıran ve psikoloji dünyasına kazandıran Jon Kabat-Zinn, bu kavramı ‘Şimdiki ana istemli, kasıtlı ve yargısız olarak, özel bir şekilde dikkat getirmek’ olarak tanımlıyor. Peki, dikkatinizi şimdiki zamana getirmek ve yargısız, tarafsız bir tutumla ‘an’da olabilmek zihinsel dönüşüm yolculuğunda bize nasıl bir katkı sağlıyor?

İlginizi çekebilir: Tatilde de anın tadını çıkarabilmek: Mindful seyahat nedir, mindful gezgin kimdir?

Geçmişte ve gelecekte gezinen zihni ana getirebilmek

İnsan zihni, evrimsel olarak sürekli geçmiş anılara takılıp kalma ve gelecekle ilgili planlar yapma eğiliminde. Geçmiş deneyimleri düşünmenin beraberinde getirdiği korku, üzüntü, mutsuzluk gibi duygular ve gelecekle ilgili endişe duymak bedende sürekli olarak bu duyguların deneyimlenmesine neden olabiliyor.

Yapılan araştırmalar, beynimizin herhangi bir anıyı düşünürken onu yaşıyormuşuz gibi tepki verdiğini; yani bir deneyimin zihinsel yansımasıyla o deneyimin gerçekten o an yaşanmasını ayırt edemediğini gösteriyor. Bu nedenle geçmişteki bir deneyimi hatırladığınızda ya da gelecekle ilgili öngördüğünüz senaryoları zihninizde canlandırdığınızda beyniniz otomatik olarak o duruma yönelik duygusal tepkiler verebiliyor. Bu da an içinde olumsuz bir deneyim ya da zorlu bir yaşam olayı olmasa bile, sanki gerçekten olumsuz bir durumun içindeymişsiniz gibi endişelenmenize, korkmanıza ya da üzülmenize neden olabiliyor.

İlginizi çekebilir: Zihnin ilacı: Bilinçli farkındalık (Mindfulness)

Zihin anda olduğunda olumsuz duygular ve düşünceler ortadan kalkıyor mu?

Bu sorunun mindfulness yaklaşımındaki cevabı oldukça net ve açık bir ‘hayır’! Mindfulness yaklaşımıyla ilgili yanlış yorumlanan en önemli noktalardan biri, bilinçli farkındalıkla olumsuz duyguları olumluya çevirebileceğimiz ya da olumsuz yaşam deneyimlerini daha olumlularıyla değiştirebileceğimiz düşüncesi. Zihinsel dönüşüm konusunda mindfulness yaklaşımını diğer yaklaşımlardan ayıran en önemli özellik, hoşnut olmadığımız duygularımızı ya da düşüncelerimizi değiştirmeye değil, o duygu ve düşüncelere nasıl yaklaştığımızı değiştirmemiz gerektiğine odaklanıyor olması.

Yani mindfulness yaklaşımı deneyimlerimizle ve o deneyimlere ait düşüncelerimizin yarattığı duygularla değil, bu duyguları nasıl algıladığımızla, nasıl değerlendirdiğimizle, nasıl yargıladığımızla, nasıl bir tutum ve yaklaşım sergilediğimizle ilgileniyor. Sonuç olarak mindfulness olumsuz duyguları olumluya çevirmeyi değil, olumsuz duyguların ve deneyimlerin var olduğunu kabul edip onlara olan yaklaşımımızı değiştirmeyi öğütlüyor. Yani amacı bizi rahatsız eden olumsuz duygulardan ya da acı veren deneyimlerden kurtarmak değil, o duyguların ve deneyimlerin varlığıyla baş etme becerisi kazanarak daha huzurlu bir yaşam sürdürebilmemiz.

Bilinçli farkındalık (Mindfulness) pratikleri zihnimizi nasıl dönüştürüyor?

Mindfulness uygulamalarının merkezinde, meditasyon pratiği yer alıyor. Mindfulness Temelli Bilişsel Terapi, Mindfulness Temelli Stres Azaltma Programı ve Kabul ve Kararlıklık Terapisi gibi etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış uygulamaları bulunan mindfulness pratiklerinde kişinin meditasyonu ve bedenini kullanarak ana gelmesi, odağını içinde bulunduğu ana getirmesi amaçlanıyor.

Bilimsel araştırmalar, meditasyonu odağına alan bilinçli farkındalık egzersizlerinin duygularımıza ve düşüncelerimize olan yaklaşımımızı, yani zihinsel kalıplarımızı yeniden yapılandırdığını, dolayısıyla dikkat, empati, problem çözme gibi becerileri güçlendirdiğini, bu yolla da özellikle stresle ilişkili problemlerde kayda değer bir iyileşme sağlayabildiğini gösteriyor.

Düzenli yapılan mindfulness pratikleri beyinde yeni sinaptik bağlantılar oluşturup zihinsel şemalarımızı yeniden şekillendirdiği için beyin yapısında kalıcı değişiklik sağlıyor ve bu zihinsel değişiklikler davranışlarımıza, tutumumuza ve ilişkilerimize yansıyor. Düşüncelerimizi bedensel duyumsamalarımız aracılığıyla şimdiki ana odaklamak; duygularımızın tamamına, olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirmeksizin, eşit bir mesafede kalabilmek; kendimizi, başkalarını ve içinde yaşadığımız evreni olduğu haliyle yargısızca kucaklayabilmek mindfulness pratiklerinin en önemli kazanımlarından.

Meditasyon, hem bedensel hem de zihinsel olarak rahatlamayı; kişinin kendisi, çevresi ve diğer insanlarla ilgili farkındalık kazanmasını; stresi azaltmayı ve bu yolla iyi oluşunu desteklemeyi amaçlayan en önemli bilinçli farkındalık uygulaması. Meditasyon, bireyin zihnini eğitmesi ve bilinç düzeyinde daha özgüvenli, daha rahat, daha kolay hareket edebilmesi için oldukça önemli. Kişi tamamen anda olabildiğinde zihninde çok daha rahat gezinebilmeyi ve bilinçaltındaki düşüncelere, kalıplara ve otomatik davranışlarına daha farkında yaklaşabilmeyi öğreniyor.

 Mindfulness egzersizi: Farkındalık meditasyonu

  • Oturabileceğiniz rahat bir koltuk, sandalye ya da minder belirleyin.
  • Çevrenizde ne olduğunun, sesli ya da sessiz bir yerde olmanızın, dikkat dağıtıcıların fazla olmasının bu egzersizde önemi yok.
  • Ayak tabanlarınızın yere değiyor olmasına ve oturduğunuz sandalyenin, koltuğun ya da minderin bedeninizi kapsıyor olmasına dikkat edin.
  • Rahatça oturun ve kendinize dik durabileceğiniz ancak bedeninizi rahatsız etmeyen bir pozisyon bulun.
  • Ellerinizi bacaklarınızın üstüne avuç içleriniz açık ya da kapalı olacak şekilde yerleştirin.
  • Gözleriniz açık olsun. Seçtiğiniz bir noktaya odaklanabilir, yere bakabilirsiniz.
  • Dikkatinizi bir süre nefesinizde tutmaya çalışın. Normal ritminde nefes alıp verirken, nefesin burun deliklerinizden geçerkenki hissiyatına odaklanın. Havanın bedeninize girişini ve çıkışını duyumsamaya çalışın. Nefesinizi kesinlikle kontrol etmeye çalışmayın, sadece normal akışına odaklanın.
  • Eğer meditasyon yapmaya alışık değilseniz, dikkatinizin dağıldığını, odağınızın çevrenizdeki dikkat dağıtıcılara doğru kaydığını fark edebilirsiniz. Dikkatinizin dağıldığını fark ettiğiniz noktada odağınızı nazikçe bedeninize ya da nefesinize getirmeye çalışın.
  • Odağınızı bazen bedeninize, bazen nefesinize ve bazen de çevrenizde bulunan objelere getirerek birkaç dakika ortama uyum sağlamaya çalışın.
  • Birkaç dakikanın sonunda, hatta belki birkaç saniye içinde zihninizde düşünceler belirmeye başlayacaktır. Anılar, gelecek planları, hayaller, şarkılar, yapmanız gereken işler… Bazen bu düşünceler arasında hiç boşluk olmayabilir, hatta hepsi aynı anda gelebilir. Düşüncelerin zihninize gelmelerine izin verirken aynı zamanda onların farkında olun ve dışarıdan zihninizi izliyormuş gibi düşüncelerinizin gidiş-gelişlerini gözlemleyin.
  • Bu pratiğe günde 10-15 dakikayla başlayıp zamanla 45 dakikaya kadar çıkarabilirsiniz.

Mindfulness, zihinsel dönüşüm için oldukça gerekli olan odaklanma becerisini artırdığı ve zihninizi geçmiş ve gelecekle ilgili düşüncelerden uzaklaştırarak içinde bulunduğunuz ana gelebilmesi için eğittiği için zihinsel dönüşümünüze katkı sağlayabilecek bir yaklaşım. Odaklanma becerisi kazandırmanın ve zihni eğitmenin yanı sıra, duygularınızın ve düşüncelerinizin farkına varıp olan biteni değiştirmek için efor sarfetmeden, yalnızca onlara olan yaklaşımınızı değiştirmeniz konusudaki odağıyla zihinsel dönüşümünüze katkı sağlayabilecek güçte. Unutmayın, ‘Hayat bir gündür ve o gün bugündür!’

Kaynak
Thrive global, Mindfulness Institute

İlginizi çekebilir: Mindfulness: Sadece yaşamını muhteşem bir serüvene dönüştürmek isteyenler için

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale