X

Mevsimsel depresyon: Kış gelince ruhumuz neden hüzünlenir?

Havalar soğumaya, günler kısalmaya başladığında bazen ruh hallerimizde de değişim yaşanabilir. Sonbaharın sararan yaprakları ve kışın sessizliği kimimiz için huzur verici olabilirken, bazılarımız için bu geçiş bir mutsuzluk dönemi anlamına gelir. Belki siz de sonbahar ve kış aylarında kendinizi sürekli yorgun, mutsuz ve enerjisiz hissediyorsunuzdur. İşte buna mevsimsel depresyon deniyor. Peki, kış aylarında ruh halimiz neden böyle etkileniyor? Gelin, buna biraz yakından bakalım.

Bu duygusal dalgalanmalar nereden çıkıyor?

İnsanlar olarak biz de doğanın bir parçasıyız. Nasıl ki doğa mevsimden mevsime değişiyorsa, bizim ruh halimiz de bu döngülere tepki verebiliyor. Özellikle sonbahar ve kış aylarında günlerin kısalmasıyla birlikte daha az güneş ışığı alıyoruz. Güneş ışığı azaldığında vücudumuzda melatonin dediğimiz bir hormon artışa geçiyor. Melatonin normalde uyku düzenimizi sağlar ama fazlası olduğunda yorgun ve bitkin hissetmemize yol açabiliyor. Aynı zamanda serotonin seviyemiz de düşüyor; bu da ruh halimizi aşağı çekiyor. Sonuç? İçimizde kış ağır basıyor.

Mevsimsel depresyon belirtileri nelerdir?

Eğer;

  • Sabahları yataktan kalkmak zor geliyor ve hep bir uyku hali, yataktan çıkamama durumu varsa,
  • Gün içinde en basit işleri bile yapmakta zorlanma hissi yaşıyorsanız,
  • Çikolatalar, kekler, ekmekler derken kendinizi bu tarz yiyeceklerle avuturken buluyorsanız,
  • Sosyal ortamlardan kaçarak, daha fazla yalnız vakit geçirme isteği duyuyorsanız,
  • Eskiden sevdiğiniz şeylerden artık pek zevk almıyorsanız mevsimsel depresyon yaşıyor olabilirsiniz.

Kış depresyonuyla baş etmenin birkaç etkili yolu var. İlk olarak, gün ışığından mümkün olduğunca faydalanmaya çalışın. Sabahları ya da gün içinde dışarı çıkıp kısa bir yürüyüş yapmak bile ruh halinizi olumlu etkileyebilir. Bulutlu günlerde bile dışarı çıkmak, doğrudan aldığımız ışık miktarını artırır ve kendimizi biraz daha iyi hissetmemize katkı sağlar. Egzersiz yapmak da bu dönemde büyük fayda sağlar; uzun egzersizler yapmak zorunda değilsiniz, 10-15 dakikalık bir yürüyüş veya hafif hareketler bile ruh halinizi anında canlandırabilir.

Yediğiniz besinler de ruh halinizi etkiler. Özellikle kış aylarında canımız tatlı ve karbonhidrat çekse de, taze meyve-sebze, sağlıklı yağlar ve protein ağırlıklı beslenmeye çalışmak, uzun vadede daha iyi hissetmenize yardımcı olur. Beslenme düzeninizi bu yönde değiştirmek, enerji seviyenizi artırır ve ruh halinizi dengeler. Ayrıca, sosyal bağlantıları korumak bu dönemde önemlidir. Aile ve arkadaşlarla vakit geçirmek, hislerinizi paylaşmak, yalnız olmadığınızı hatırlamak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Eğer bu hisler uzun süre devam ediyorsa, bir uzmana danışmayı da düşünebilirsiniz. Psikoterapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi, kış depresyonuyla başa çıkmanızda etkili bir yol sunabilir. Kış depresyonunun yarattığı negatif düşüncelerden sıyrılmak, kendinize yeni bakış açıları kazandırmak için profesyonel destek almak faydalı olacaktır.

İçsel yolculuğunuzu dinleyin

Aslında sonbahar ve kış ayları doğanın bir nevi dinlenme dönemidir. Bu süreci kendiniz için de bir içe dönme zamanı olarak değerlendirebilirsiniz. Belki daha sakin, belki daha yavaş, ama kendinize odaklanarak geçireceğiniz bu dönemin bir anlamı olabilir. İlla sürekli yüksek enerjide olmak zorunda değiliz; bazen bu düşük enerji hali bize kendimizi tanımak için bir kapı açabilir.

Mevsimsel depresyon çoğu zaman geçici ve yönetilebilir bir durumdur. Eğer kış ayları sizin için biraz daha zor geçiyorsa, yalnız olmadığınızı unutmayın. Kendinizi dinleyin, doğanın döngülerine uyum sağlayın, gerektiğinde destek almaktan çekinmeyin. Unutmayın, her kışın ardından bir bahar gelir ve ruhumuz da doğanın bu döngüsünü takip eder. Kışın içsel bir hazırlık, baharın ise yenilenme dönemi olarak geldiğini hatırlayın.

Sevgilerimle…

@klinikpsikologbetulcavlak

@payepsikolojimerkezi

İlginizi çekebilir: Bağlanma stilleri ve ilişkilerdeki rolü

Betül Cavlak Akdaş: TED Üniversitesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra uzmanlığını Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünden onur öğrencisi olarak almıştır. Yüksek lisans tez konusu "Yetişkin Bireylerin Ebeveynleşme Olgusunda Obsesif İnanışların ve Kaygı Düzeylerinin Rolü"dür. İş hayatına özel bir kurumda devam eden Uzman Klinik Psikolog/Yazar Betül Cavlak Akdaş, online olarak terapi yaparak da danışan görmektedir. Ruh sağlığı alanında almış olduğu Bilişsel Davranışçı Terapi, Objektif Testler, MMPI, Aile Danışmanlığı, Sanat Terapisi gibi eğitimlerinin yanında, psikoloji bilimine yazılarıyla da katkı sağlamayı hedefleri arasına almıştır. Daha önce farklı dergilerde de Yazar olarak bulunan Betül Cavlak Akdaş'ın, "Erteleme Davranışı", "Mimari Yapı ve Psikoloji", "Benlik Saygısı" konuları üzerine araştırma projeleri mevcuttur. Ayrıca, Türkiye Buz Pateni Federasyonu bünyesinde İl Hakemliği yapmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale