X

Mevsim meyve ve sebzeleriyle hazırlayabileceğiniz içecek ve çorba tarifleri

Her yeni yılda hemen hemen hepimizin aldığı ancak uygulamakta da bir o kadarımızın zorlandığı kararların en yaygın olanı hiç şüphesiz daha sağlıklı beslenmek. Klişe gibi görünse de sizin de yeni yıl kararlarınız arasında sağlıklı beslenme ile ilgili en az bir madde bulunduğunu düşünüyoruz. Sağlıklı beslenme denildiğinde akla ilk gelen şeylerden biri de tabii ki mevsimsel beslenme.

Sağlıklı beslenme alanında son yıllarda yapılan araştırmalar kendiliğinden doğal olarak olgunlaşan, zamanında hasat edilen ve mevsiminde tüketilen meyve ve sebzelerin; henüz olgunluğa ulaşmadan ya da hormon ilaçlarıyla yapay koşullarda yetiştirilip mutfağımıza giren yiyeceklere kıyasla çok daha fazla miktarda vitamin, mineral ve antioksidana sahip olduğunu, dolayısıyla da besin değerlerinin çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Tam da bu yüzden mevsimsel beslenme, kış aylarında hem vücudun antioksidan kapasitesinin desteklenmesi hem de özel olarak ihtiyaç duyduğu mikro besinleri sağlayarak bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için oldukça önemli.

Biz de Ocak ayında yetişen mevsim meyve ve sebzeleriyle hazırlanabilecek, hem yeni yıldaki sağlıklı beslenme hedeflerinize ulaşmanızı hem de bağışıklık sisteminizi desteklemenizi sağlayacak muhteşem çorba ve içecek tariflerini sizler için bir araya getirdik. Öncelikle bu ayda tüketebileceğimiz meyve ve sebzelerin neler olduğuna bakalım:

  • Ocak ayı meyveleri: Kestane, muz, pomelo, greyfurt, ayva, elma, armut, avokado, limon, kivi, kumkuat, portakal, nar.
  • Ocak ayı sebzeleri: Roka, marul, pancar, kereviz, tere, brokoli, patates, karnabahar, pazı, pırasa, turp, ıspanak, taze soğan, maydanoz, havuç, kuzukulağı, yer elması, lahana, kereviz, şevketibostan, bal kabağı.

Bu meyve ve sebzelerle hazırlayabileceğiniz tarifleri yazımızın devamında bulabilirsiniz.

Portakallı ve zencefilli havuç çorbası tarifi

Mevsim meyvelerinden C vitamini deposu portakal; mevsim sebzelerinden A vitamini deposu havuç ve A, C, E, riboflavin, niasin, B6 ve K vitaminlerince zengin kereviz; antiviral ve antibakteriyel özellikteki bağışıklık destekleyici zencefil içeren, ünlü şef Arda TürkmenC vitamini deposu portakal;’in bizlerle buluşturduğu bu lezzetli çorbayla hem vücudunuzu ısıtabilir, hem de bağışıklığınızı destekleyebilirsiniz.

Malzemeler:

– 4 adet orta boy havuç
– 2 dilim kereviz (100 gram)
– 1 kereviz sapı
– 1 adet patates
– 1 adet soğan
– 5 su bardağı su
– 3 orta boy portakal
– 25 gram tereyağı ya da 2 yemek kaşığı bitkisel yağ
– Tuz, karabiber

Hazırlanışı:

1. Havuç, kereviz, kereviz sapı, soğan ve patatesin kabuklarını soyup küp şeklinde doğrayın.
2. Yağ ile sebzeleri 5 dakika kadar tencerenizde soteleyin.
3. Sotelenen sebzelerin üzerine 2 su bardağı su ilave edin ve orta ateşte 20 dakika pişirin.
4. 1 portakalın yarısını soyarak halka halka kesin, kalanların suyunu sıkın.
5. Tencerede yumuşayan sebzeleri blenderdan geçirip kalan 3 bardak suyu üzerine ekleyin.
6. Portakal suyunu, tuzu ve karabiberi çorbaya ilave edin ve kaynamasını bekleyin. Dilerseniz içine biraz taze ya da toz zencefil ekleyerek aromasını ve faydalarını güçlendirebilirsiniz.
7. Çorba kaynamaya başladıktan sonra dilimlediğiniz portakalları ve birkaç yaprak da kereviz sapının yeşilliklerini ekleyip 10 dakika daha kaynatın. Hazır olan çorbanızı sıcak olarak servis yapın. Afiyet olsun!

Kestane çorbası tarifi

Kış aylarında soba üstünde ya da fırında kızartılarak hem kokusuyla hem lezzetiyle öne çıkan kestane; zengin kalsiyum, fosfor ve magnezyum içeriğiyle özellikle kemik ve diş sağlığının güçlendirilmesi konusunda son derece faydalı bir kış meyvesi. Kestanedeki fosfor sinir sistemini desteklerken, B vitaminleri ise mutluluk hormonu serotonin üretimini artırıyor. Şef Şemsa Denizsel’in tarifiyle kestaneyi kış aylarında çarba olarak da tüketebilirsiniz. Nasıl mı?

Malzemeler:

– 200 gram kestane
– 2 su bardağı tavuk suyu, et suyu veya sebze suyu + 3 su bardağı su
– 1 adet orta boy soğan
– 1-2 adet kurutulmuş defne yaprağı
– Bir tutam biberiye
– Bir tutam limon kabuğu rendesi
– 1 tatlı kaşığı tereyağı
– 1 yemek kaşığı zeytinyağı
– 100 ml krema
– Tuz ve karabiber

Yapılışı:

1. Kestaneleri üstlerini çizerek 1 tatlı kaşığı kadar tuz eklenmiş kaynar suya atın ve 7-10 dakika kadar haşlayın.
2. Büyük bir tencereye zeytinyağını ve tereyağını koyun. Yağ çok fazla kızmadan, ince ince doğradığınız soğanları ekleyin ve orta ateşte birkaç dakika kavurun.
3. Kavrulan soğanın üstüne defne, biberiye, limon kabuğu, haşlayıp kabuklarını soyduğunuz kestaneler, biraz tuz ve karabiber ekleyin, birkaç kez daha karıştırın.
4. Kaynayan et/sebze suyu – su karışımının tamamını malzemelerin üstüne ekleyin ve kaynamaya bırakın.
5. Tüm malzemeler iyice yumuşadıktan sonra ocağın altını kısın. Kremayı ekleyerek tüm malzemeleri blenderdan geçirin ve homojen hale getirin.
6. Çorbanızı üzerine bir tutam biberiye ekleyerek ve biraz zeytinyağı gezdirerek servis edebilirsiniz.

Patatesli pırasa çorbası tarifi

Potasyum, kalsiyum, fosfor ve C vitamini bakımından zengin olan kış sebzesi pırasayı özellikle yemek olarak tüketmeyi sevmeyenlerin bayılacağı bir tarifle karşınızdayız. Ocak ayı sebzelerinden patatesle birlikte lezzeti katlanan pırasa çorbasının harika tarifi, maharetli şef Sahrap Soysal’ın yorumuyla karşınızda!

Malzemeler:

– 4 adet pırasanın sadece beyaz kısımları
– 4 yemek kaşığı zeytinyağı
– 1 adet orta boy kuru soğan
– 2 adet orta boy patates
– 5 su bardağı su (et ya da tavuk suyu da kullanabilirsiniz)
– 1 su bardağı sıcak süt ya da yarım su bardağı krema
– Tuz, karabiber, nane, pul biber

Yapılışı:

1. Pırasaların sadece beyaz kısımlarını alıp yeşil yapraklarını başka bir tarifte kullanmak üzere saklayın. Beyaz kısımları yıkayıp incecik doğrayın.
2. Soğan ve patatesi soyduktan sonra küp küp doğrayın ve bir tabağa alın.
3. Zeytinyağını orta boy bir tencereye koyup orta ateşte ısıtın.
4. Pırasaları kızgın yağa aktarıp tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak 2-3 dakika kadar kavurun.
5. Üzerine soğan ve patatesi ilave edip karıştırmaya devam ederek 2-3 dakika daha kavurun.
6. Et ya da tavuk suyunu veya sıcak içme suyunu tencereye koyup karıştırın. Tuz ve karabiberi serpiştirip arada sırada karıştırarak çorbayı kaynamaya bırakın.
7. Sebzeler iyice yumuşayınca çorbayı ocaktan alın ve sıcak süt/krema ilave ederek el blenderiyle ezerek püre haline getirin. Karıştırarak kaynayıncaya kadar pişirin.
8. Nane ve pul biber ekleyip, isterseniz rendelenmiş eski kaşar, çedar ya da kruton ile servis edebilirsiniz.

Yeşil detoks içeceği tarifi

Antioksidanlar, vitaminler ve minerallerce zengin mevsim meyve ve sebzelerinin besin değerlerinden optimum düzeyde yararlanmanın en iyi yolu tabii ki onları çiğ tüketmek. Koyu yapraklı sebzeler ve mevsim sebzeleriyle hazırlayabileceğiniz bu harika içeceği haftada 1 gün ya da detoks yapmak istediğiniz zamanlarda taze olarak tüketebilirsiniz.

Malzemeler:

– 10-12 yaprak ıspanak
– 2-3 yaprak pazı
– 10-12 yaprak roka
– 3-4 adet kereviz sapı
– ¼ demet maydanoz
– 1 adet yeşil elma
– Yarım limonun suyu

Yapılışı:

1. Tüm meyve ve sebzeleri katı meyve sıkacağında presleyin ve suyunu bir bardağa aktarın.
2. Katı meyve sıkacağınız yoksa, tamamını blenderdan geçirip ince bir bez yardımıyla süzerek de tüketebilirsiniz.
3. Tatlandırmak için dilerseniz elma miktarını artırabilirsiniz.

Taze zencefilli narenciye içeceği tarifi

Özellikle kış aylarının vazgeçilmez meyveleri olan narenciyeler; güçlü bir antioksidan olan C vitaminin ve yararlı besin maddelerinin en önemli kaynakları. Cilt temizliği ve sağlığına da iyi gelen narenciyelerle birlikte narın güçlü antioksidan faydalarından da yararlanabileceğiniz bu tarifi yemeklerin yanında ya da tek başına tüketebilirsiniz.

Malzemeler:

– 1 adet greyfurt
– 3 adet portakal
– 1 adet limon
– Yarım nar
– 1 çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil
– 1 tatlı kaşığı bal (tercihe göre)

Yapılışı:

1. Greyfurt, portakal, limon ve narı katı meyve sıcağında sıkarak sularını karıştırın.
2. Zencefili ve balı da ekleyerek iyice karıştırdıktan sonra çok bekletmeden tüketin. Afiyet olsun!

İlginizi çekebilir: Kış mevsiminde yetişen sebzeler: Bağışıklık destekleyici kış sebzeleri, faydaları ve sebzeli yemek tarifleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale