X

Metta meditasyonu: Kendinize ve başkalarına nazik olun

Nezaket artık unuttuğumuz bir kavram haline gelmiş durumda neredeyse. İnsanların birbirine kaba yorumlarda bulunmakta bir sakınca görmediği sosyal medyanın da etkileriyle birlikte, etrafta kaba davranışlar sergileyen insanlar iyice arttı.

Nezaket kavramı Anderson ve Pearson (1999) tarafından ahlaki bir standart ve bir erdem olarak değerlendirilmiştir. Nezaket “bireylerin bir arada yaşayabilmek için nasıl davranmaları gerektiğini kültürel ve toplumsal farklılıkları esas alarak belirten yollar ve normlar” olarak tanımlanabilir (Hartman, 1996). Nezaketin kelime anlamı ise “başkalarına karşı saygılı ve incelikle davranma, naziklik”tir (www.tdk.gov.tr). Nezaket teriminin zıt anlamı olan nezaketsizlik ise, kişilerarası ilişkilerde saygı normlarını ihlal ederek başkalarına karşı yapılan saygısızlık ve kabalık anlamına gelmektedir (Brown ve Levinson 1987; Anderson ve Pearson 1999).

Bu tanımlarda da gördüğümüz gibi nezaketin ardında yatan en temel duygulardan biri saygıdır. Biz karşımızdaki insana nezaket gösterdiğimizde aslında bir yandan da ona saygı duyduğumuzun altını çizeriz. Hiç tanımadığımız bir insanın bize “sen” diye hitap etmesini o insanın kabalığına ve laubaliliğine de bağlayabiliriz. Ama o insanın bize “sen” diye seslenmesinin en biricik nedeni bize saygı duymamasıdır ve bizi asıl rahatsız eden de işte budur.

İnsan davranışları bulaşıcıdır. Kaba insanların çoğunlukta olduğu bir ofiste bizim de kaba davranışlar sergileme olasılığımız yüksektir örneğin. Ama öte yandan olumlu duygular da bulaşıcıdır. Bir psikolog olan Dr. Jonathan Haidt araştırmalarında iyi davranışların bulaşıcı olduğunu ortaya çıkarmış. Haidt’in Amerika’daki okullarda başlattığı “Nezaket Bulaşıcıdır: Yakalayın” isimli kampanyada ortaokul sınıflarına iki ayrı kavanoz konmuş. Ve öğrencilerden birbirlerine kötü davrandıkları zaman bir kavanozu, iyi davrandıkları zaman da diğer kavanozu fasulye ile doldurmaları istenmiş. Böylelikle çocuklar kavanozlar sayesinde daha çok hangi tür davranış sergilediklerini görmeye başlamışlar.

Programa dahil olan ikinci aktivitedeyse öğretmen, öğrencilerine nezaketin ne olduğunu açıklamış. Daha sonra sınıfta kendiliğinden nazik, iyi bir davranış sergileyen öğrenciye kırmızı bir elma vermiş. Ve öğrenciden, nazik bir davranış sergileyen başka birisine bu elmayı vermesini söylemiş. Bu kampanyanın sponsorlarından Su Ellen Fried’e göre öğrenciler bu aktiviteyi çok sevmişler ve nazik bir davranış sergilemek için birbirleriyle yarış içine girmişler (webmd.com).

Evet nezaket bulaşıcıdır ancak yukarıda da belirttiğim gibi kaba davranışlar da bulaşıcıdır. Hepimiz insanız ve biz ne kadar nazik olursak olalım bazen karşımızdaki insanın kabalık rüzgarına kapılıp biz de kaba davranışlar sergiliyor olabiliriz.

Bu tip bir durumla karşı karşıya kaldığımızda küçük bir oyun oynayabiliriz. Kendinize her daim nezaketiyle nam salmış bir rol model belirleyin. Mesela sizin rol modeliniz nezaket ve zariflik denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Audrey Hepburn olabilir. (Erkek okuyucularımız da kendilerine başka bir rol model belirleyebilirler.)

Bir dahaki sefere, karşınıza sizi kabalığıyla çileden çıkaran biri çıktığında “Audrey Hepburn bu durumda ne yapardı?” diye düşünün. Bizi tekrar nezaketin kıyılarına çekebilecek bu soru Pamela Keogh tarafından yazılmış “What Would Audrey Do?” kitabına da ilham olmuştur.

Etrafımızdaki kaba insanlardan şikayet etmek yerine en iyisi her daim nezaketimizi korumak değil mi? Bu şikayetler son derece yersiz çünkü biz toplumun dışında değiliz. Hepimiz tek tek birleşerek toplumu oluşturuyoruz. Gandi’nin de dediği gibi “Dünyada görmek istediğin değişiklik ol”. Kaba insanlardan mı şikayetçiyiz? Biz nazik olalım. Düşüncesiz insanlardan mı bıktık? Biz düşünceli olalım. Ne olursak olalım, yeter ki şikayetçi olmayalım.

Hem bakın araştırmalar da nezaketin ruh sağlığına iyi geldiğini gösteriyor. O zaman biz nazik olmaya devam edelim. Önce kendimize karşı, daha sonra da başkalarına karşı nezaketi elden bırakmayalım. 

Metta meditasyonuyla içinizdeki şefkati açığa çıkarın

İçimizdeki nezaketi her daim canlı tutmak için sizinle birlikte “Metta Sevgiden Doğan Şefkat” meditasyonu yapabiliriz. Meditasyon hiçbir dinle ilgisi olmayan bir zihin rahatlatma tekniğidir ve birçok çeşidi vardır. İçimizdeki şefkati canlandırmaya yönelik ‘Metta Sevgiden Doğan Şefkat” meditasyonu benim favorilerimden biri. Metta, Pali lisanında nezaket, iyi niyet anlamlarına gelen bir kelimedir. Dilerseniz bu meditasyonu bugün birlikte uygulayabiliriz.

Rahat bir pozisyonda oturun. Elleriniz dizlerinizin üstünde olabilir. Gözlerinizi kapayın. Kalbinizden kendinize doğru sevgi, nezaket ve şefkat hislerinin aktığını hayal edin. Mettayı ilk önce kendimize yönelik yapıyoruz. Kendinizi hayal edip şu cümleleri tekrarlayın:

-Mutlu olayım.
-İyi olayım.
-Emniyette olayım.
-Huzur ve güven içinde olayım.

Daha sonra sevdiğiniz birini hayal edip aynı cümleleri ona uygun bir şekilde tekrarlayın: “Mutlu olsun. İyi olsun. Emniyette olsun. Huzur ve güven içinde olsun.” Şimdi bu cümleleri nötr duygular beslediğiniz birine söyleyin. Geldik meditasyonun en zorlu kısmına. Şimdi tüm bu güzel dilekleri hiç sevmediğiniz, hoşlanmadığınız bir insan için dileyin. İlk başlarda zorlanabilirsiniz. Ama yine de deneyin. En sonunda bu dilekleri dünyadaki tüm canlılar (hayvanlar ve bitkiler de dahil) için söyleyin. Gözlerinizi yavaşça açın ve meditasyonda elde ettiğiniz güzel duyguları gün boyu içinizde taşımaya çalışın. Metta meditasyonunu haftada bir, iki defa yapmaya çalışın. Zamanla içinizdeki şefkatin ve nezaketin artmaya başladığını görebilirsiniz.

Bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. 2019 yılını “Kendini Sevme” yılı ilan ettim. Kendini sevmekle ilgili psikoloji egzersizlerini #kendinisevmeyılı hashtagi ile paylaştığım Instagram hesabım @ranakutvanrsolaker@gmail.com 

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Anderson, L. M. ve Pearson C. M. (1999). Tit For Tat? The Spiraling Effect of Incivility in the Workplace. Academy of Management Review, 24(3), 452-471
Brown P, Levinson S C. Politeness: Some universals in language usage. İçinde: Politeness. 2. Baskı, New York: Cambridge University Press, 1987, s:311-323.
Hartman, E. (1996). Organizational Ethics. England: Oxford University Press.

İlginizi çekebilir: İçinizdeki ejderhayı evcilleştirin: Öfkenizi nasıl kontrol edebilirsiniz?

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale