X

Metabolizmanızı hızlandırmanın şaşırtıcı ve keyifli yollarını keşfedin

Eğer bir yandan yemek yemek istiyor, bir yandan da aynada istediğiniz görünüme kavuşamamaktan şikayet ediyorsanız, aslında üzülmenize hiç gerek yok. Beslenme günümüzde artık bir bilim haline geldiği ve oldukça karmaşık olduğu için, muhtemelen hayatınızın sonuna kadar bu konuyla ilgili yeni şeyler öğrenmeye devam edeceksiniz. İşte bu yüzden, bu yolculuğunuza eğlence getirecek ve kilo vermenize yardımcı olacak bilimsel temelli önerilere göz atmak faydalı olabilir.

İşte metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olacak bilimsel olarak kanıtlanmış öneriler:

1. Öğünlerinize keyif katın

İnsanlar, genetik olarak hep mutluluk ve keyif arayışındadırlar ve acıdan sakınmak isterler. Aslında yemekler için de durum aynı. Eğer yediğiniz yemeğe keyif katarsanız, beyniniz ve bedeniniz bu durumda rahatlama tepkisi gösterecektir. The Slow-Down Diet kitabının yazarı David Marc, keyif alarak yemek yemenin sindirimi artırdığını dile getiriyor. Bu yüzden hızlı bir şekilde değil, yavaş yavaş ve keyif alarak yiyin.

2. Yeşil çaydan gelen sağlık
Yeşil çayın içinde bulunan kateşin, metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olmaktadır.

Yeşil çayda 50-150 miligram arasında antioksidan olarak bilinen polifenol bulunmaktadır. Yapılan yeni bir araştırma, yeşil çayın içinde bulunan kateşinin metabolizmanızı artırdığını dile getiriyor. Diyetisyenle araştırmacıların ortaklaşa gerçekleştirdiği bir araştırmadaysa, yeşil çay içen insanlar, içmeyenlere göre daha fazla kilo verdiği ortaya çıkıyor. Bu noktada kateşinler; yağ asitleri oksidasyonunu ve termojenezi geliştirerek, vücudunuzun enerji ve sindirimine yardımcı oluyor.

İlgili yazı: Doğadan gelen mucize: Yeşil çayın faydaları

Peki ne kadar yeşil çay içmelisiniz?

Yine yapılan bir araştırmaya göre, günde 5 bardak yeşil çay içtiğinizde, fazladan 90 kalori yakmanızı sağlıyor.

2. Rahatlayın ve nefes alın

Sıklıkla gözden kaçırılmasına karşın en etkili besin maddelerinden biri oksijendir. Oksijenin en iyi yanı, istediğiniz an her yerde bulabilmenizdir.

Oksijen, kanımıza hücresel seviyede yakıt sağlamaktadır. Oksijen sayesinde hayatımızı devam ettiririz. Söz konusu oksijen olduğunda, nicelik ön plana çıkmaktadır. Nefes alışverişi ile elde ettiğimiz oksijen ve besinler, ürettiğimiz enerjinin %95’ini oluşturur. Global Healing Center’dan Dr. Edward, organlara ve hücrelere giden oksijen oranının artmasının sindirim sistemine fayda sağladığını ve sindirimi hızlandırdığını dile getiriyor.

Bildiğiniz gibi, vücudumuza aldığımız besinleri oksijen yardımıyla yakarak enerji üretmekteyiz. Ne yazık ki, oksijen olmadan besin alımının hiçbir anlamı olmanız. O yüzden özellikle öğünleriniz derin ve farkında bir şekilde nefes almaya özen gösterin; çünkü yeterli oksijen almadığımızda hücrelerimizde toksinler birikir ve tam olarak enerji üretilemez. Ayrıca kaliteli nefes almak için ve stresli olduğunuzda sakinleşmek başvurabileceğiniz nefes teknikleri de sağlığınız adına oldukça faydalıdır.

Organlara ve hücrelere giden oksijen oranının artması sindirim sisteminin hızlanmasına yardımcı olacaktır. Bu noktada farklı nefes tekniklerinden yardım alabilirsiniz.
3. Gözlerinizi farkındalığa açın

Birçok insanın eksikliğini yaşadığı bir diğer şey ise farkındalıktır. Farkındalık; metabolizmanızın kimyasını, şaşırtıcı bir şekilde değiştirecektir. Eğer doğayla iç içeyken bir anda derin bir rahatlama hissi uyanıyorsa bu, farkındalığınızın kimyasının metabolizmanızı tetiklemesidir. Sindirim aslında beyinde başlar ve derin bir farkındalığa sahip olmak, kan akışının sindirim organlarına akışını hızlandıracak ve sindirimi artıracaktır. Bu yüzden öğünlerinize farkındalığı getirmelisiniz.

Buzdolabınızı sağlığınıza iyi gelecek besinlerle doldurun. Beslenme tarzınızı, diyet planınızı ve yaşamınızı değiştirererek daha sağlıklı bir hayat tarzını benimsemekten korkmayın. Unutmayın ki, vücudunuzun nasıl olmasını istiyorsanız, bu işin yolu yemeğinize koyduğunuz besinlerden geçmektedir. Daha çok nefesle, yemek rutininize farkındalık katarak ve öğünlerden keyif alarak metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz.

Kaynak:

Mindbodygreen.com

Health.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.

Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale