X

Merkür retrosu başladı: Bu retro yılın en sevdiğiniz zamanı olacak!

Birçok kişinin korkuyla beklediği Merkür retrosu başladı ve 12 Temmuz’a kadar bizimle olacak. Retronun güçlü ve dönüştürücü bir dönem olduğu kesin ancak gerçekten korkulacak ve sevilmeyecek bir zaman mıdır? Yoksa onu tanımadığımız için neyle karşılaşacağımızı bilmemekten mi korkuyoruz aslında?

Bu yazı, Merkür Retrosuna olan bakış açınızı tamamen değiştirecek ve iddia ediyorum bu retro yılın en sevdiğiniz zamanına dönüşecek!

Nedir yahu şu Merkür Retrosu?

Yıllar önce her Merkür Retrosunu aksaklıklar içinde geçirirdim. Her sene bu dönem hiçbir şey yolunda gitmez ve sinirden küplere binerdim. Sonra, bir gün isyan ederek enerjimi boşa harcamaktansa bu dönemi tanımak için bakmaya karar verdim ve araştırmaya başladım. Nedir yahu bu Merkür retrosu ve nasıl hayatımda bu kadar etkili olabilir? 

Öğrendiklerim karşısında adeta büyülendim ve retronun ne kadar faydalı ve gerekli bir dönem olduğunu anladım. O günden beri retro ile uyumlu yaşıyorum ve Merkür Retroları yılın en sevdiğim zamanlarına dönüştü. 

Toprak için nadas neyse bizim için de retro odur!

Sürekli ekilen toprak bir süre sonra besinini ve verimini kaybeder. Böyle bir toprakta kaliteli gıda yetiştiremezsiniz. Bu nedenle çiftçiler dönem dönem toprağı dinlenmeye bırakırlar. Bu dinlenme dönemine nadas denir. İşte, toprak için nadas neyse bizim için de retro odur.

Biz de sürekli çalıştığımızda ve hep ileriye gitmek istediğimizde bir süre sonra hayatımızda verimsizlik yaratmaya başlarız. Yaptığımız bazı şeyler bir süre sonra bize hizmet etmemeye başlar. Bazı insanlarla eskisi kadar yakın hissetmeyiz, çok sevdiğimiz bazı şeyler artık sıkıcı gelmeye başlar, ilgimiz azalır, ya da yaptığımız bazı işler artık bizi yormaya başlar.

Bununla birlikte hayatımızda yeni alanlara ve ilişkilere çekilmeye başlarız. Daha önce pek de vakit geçirmediğimiz biri ile sık görüşmeye başlayabilir ya da çok yeni tanıdığımız birini çok ilginç bulduğumuzu fark edebilir ve onunla daha çok zaman geçirmek için enerji ile dolabiliriz. İş yapış şeklimizde yeni bir yöntem keşfedebilir veya tamamen bambaşka bir iş yapmak istediğimizi fark edebiliriz.

Bunlar yaşamın doğal akışlarıdır. Ölüm ve doğumun hep ele ele olmasına bir örnektir bu ve yaşamla uyum içinde akmayı öğrenmiş insanlar için bu bitiş ve yeni başlangıçlar tesadüf değildir çünkü sürekli devam eden bir değişim döngüsü içinde yaşarız ve her şey bu değişimden etkilenir. Değişir, dönüşür, biter, yeniden doğar her şey. Budur doğal olan.

Ancak, modern yaşamda bu böyle olmaz. İnsanlar, biten ilişkilerini bitmiş olmasına rağmen yıllarca sürdürmeye devam ederler. Kendilerini mecbur hissettikleri kariyerlere sıkıştırır, hayallerini kalplerine gömerek yıllarca ayakları geri gide gide o ofislere gider dururlar.

Sürekli bir koşturmaca içinde yaşadığımızda ve enerjimizi “zorunluluklar” içinde hapsetmeye devam ettikçe yaşamın doğal ritminden koparız. Durmamız gereken zamanda bizi durdurmaya çalışan, canlılığımızı yeniden açığa çıkartmak için katılığımızı çözmeye bizi yeniden akışa sokmaya çabalayan güzelim doğanın eforuna kızar bir de onunla kavgaya girişiriz. Yaşamla kavga etmek bizi daha çok içimize kapatır. 

Hemen şimdi yaşamla yeniden uyumlanmaya ihtiyacımız var!

Doğada, hiçbir şey sürekli ileri gitmez. Biz de doğanın bir parçası olduğumuz için sürekli ileri gitmemiz mümkün değil. Bazı dönemler durmaya, dinlenmeye ve değerlendirmeye ihtiyacımız var ki yaşamla uyum içinde akabilelim, enerjimizi gerçekten etki yaratacak işlerde değerlendirebilelim, tüm hayatımız çalışmak olmasın yaşamdan da keyif alabilelim. 

Her hangi bir konuda etki yaratmak istiyorsanız onun ardına enerjinizi koymalısınız. Sizde enerji yoksa, yorgunluktan bitmiş hale geldiyseniz yaptığınız işin arkasına nasıl enerjinizi koyabilirsiniz ki? Enerjinizi koyamadığınız şey nasıl etki yaratabilir?

İşte Retro dönemleri bu sebeple var.

Biz kendiliğimizden durup dinlenmeyi unutabildiğimiz için Retro zamanları bizi ihtiyacımız olan bu dinlenme ve değerlendirme zamanına zorunlu olarak sokar. İyi ki de yapıyor bunu!

Bu yüzden, retro dönemlerinde kafamızın dikine gidip ilerlemeye zorladığımız her durumda aksaklık yaşıyoruz. “Şimdi ilerlemek değil durup değerlendirme zamanı” diyor evren.

Eğer, bu zamanı yakın dönemde başlattığınız ve yapmakta olduklarınızı değerlendirmekle geçirirseniz retro dönemi bittiğinde eskisinden çok daha güçlü bir enerji ile yolunuza devam edersiniz ve yaptıklarınız çok daha büyük etkiler yaratır.

Daha az çalışıp daha çok etki yaratmayı kim istemez?

İnanın daha çok çalışan daha çok etki yaratmıyor. Enerjisini akıllıca kullanan, dinlenen, enerji toplayan ve doğru zamanda doğru yerde olan etki yaratıyor!

Şu an içinde bulunduğumuz dönem çok kıymetli. Hadi, bu sefer farklı bir şey yapın. İleri gitmeye çalışmak yerine durup yaşamınızı değerlendirmekle geçirin bu dönemi.

Günlük tutabilir, hayallerinizi canlandırabilir ve gelecek için planlamalar yapabilir, artık sizi yoran bazı ilişki ve işleri yaşamınızdan çıkartabilirsiniz. Bunun için haftada birkaç saatinizi değerlendirme için ayırmanız yeterli.

Gelin hadi buna “Retro Saati” diyelim. Bu hafta kendiniz için bir veya birkaç Retro Saati belirleyin ve o zamanlarda durup yaşamınıza bir bakın. Hayallerinizi yazın, çizin ve bir de şu anda içinde bulunduğunuz hayata bakın.

Şu anda gerçekten olmak istediğiniz yerde misin? Şu anda yaptıklarınız sizi hayal ettiğiniz yaşama götürmeye hizmet ediyor mu? Etmeyenleri nasıl hayatınızdan çıkartabilirsiniz? Hayallerinizin yolunda harekete geçmek için bugün neleri değiştirmelisiniz?

Marka Yogası ile Tanışın: Hayallerini yaşamak isteyenler için!

Tutkularına ve hayallerine sahip çıkan, kendini küçük kalıplara sıkıştırmaktan yorulmuş ve hayalleri yolunda emin adımlarla yürümek isteyenler için “Marka Yogası” isminde yeni bir program tasarladım. Marka ve iletişim alanındaki 10 yıllık birikimimi yoga ile harmanlayarak oluşturduğum bu programda hayalinizi birlikte büyüteceğiz.
Kendi markasını kurmak, markasını büyütmek, sevdiği işi kurmak ve sevdiği işten para kazanmak isteyen herkes katılabilir. Henüz ne yapmak istediğinizi bulamamış ama dünyaya katkı olmak için büyük bir heyecan içindeyseniz siz de katılabilirsiniz, birlikte bulacağız.

Tanışmak ve programdan beklentilerinizi öğrenmek için bir ön görüşme yapıyorum. Çalışmaları bireysel yürüttüğüm için sınırlı sayıda kişi ile çalışabileceğim. İlgiliyseniz giricidigdem@gmail.com adresime e-mail atın. Size hemen geri dönüş yapacağım.
Geçtiğimiz hafta “Hemen yola çıkalım!” diyen kişilerle çalışmaya başladık bile. Bu çağrıyı kalbinizde hissediyorsanız ancak başlamak için şüpheleriniz varsa detayları konuşmak için lütfen bana ulaşın. Sadece bu ön görüşme bile aklınızda bir çok kapıyı aralayabilir…

Hakkımda daha fazla bilgi için: www.digdemgirici.com

İlginizi çekebilir: Suçluluk duygusunu bırakın: Daha fazlasını istemek güzeldir

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale