X

Mekanların psikolojimiz üzerinde nasıl bir etkisi var?

Hayatımızın çoğunu kapalı mekanlar içinde geçiriyoruz. Peki, yaşadığımız mekanlar bizi mutlu ediyor mu? Özellikle sanayi devriminden sonra, üretmek ve tüketici toplumu beslemek adına, insanlar donanımlı olmayan şehirlerin içinde kutu gibi mekanlara yığıldılar. Evler ve işler hızlı üretime, maksimum barındırma kapasitesine yönelik yapıldı. İçinde yaşayanların fiziksel, fizyolojik ve psikolojik durumları uzunca bir dönem geri planda bırakıldı. Sonuçta mutsuz yaşayanlar, verimi düşük işler ortaya çıkmaya başladı.

Şimdi modern zamanlarda, binalar ve kentsel alanlar her seyden önce kullanıcılarına, sakinlerine göre tasarlanmaya başlandı. Yani tam tersi bir durum söz konusu artık. Peki ne değişti? Sanırım bu süreçte bir şeyleri fark ettik. O da mekanların insan psikolojisine etkisinin büyük çok fazla olması… Şimdilerde üniversitelerde “Mekan Psikolojisi” adı altında dersler okutuluyor hatta…

Mimarlık deyince hepimizin aklına mekânlar geliyor. Mekânlar kendi özellikleriyle canlı bir organizma gibi çalışır ve mesajlar üreterek içindeki kişilerle iletişim kurmaya çalışır. Kişi ise yaradılışına, deneyimlerine, eğitimine, gözlemlerine ve hayal gücüne bağlı olarak bir algılama odağıdır. Mekânı algılarken (mekanın kurgusunu, niteliklerini, özelliklerini) 5 duyumuz ve beynimiz devreye girer ve duyumsal ve biyolojik süreç başlar… Öyle ki beynimiz eşsiz bir işlemci, adeta mükemmel işleyen bir makinedir. Makinenin veri toplamak için kullandığı organlar da 5 duyu organımızdır. Bu duyu organları ile topladığı verileri değerlendirip mekan hakkında bilgi sahibi olup olumlu veya olumsuz bir duyguya dönüştürür. Burada mekanı kullanan kişilerin enerjisi de paralel olarak değişim gösterir. Bulunduğumuz mekanda kimi zaman stresimiz kaybolur, gevşer, keyif alabiliriz. Tam tersi durumda ise sıkılır, gerilir, mekanı terk etmek isteyebiliriz.

Mimarinin kullanacağı ipuçları mekanı sadece fiziksel ihtiyaç gidermenin ötesine geçirebilir, 5 duyumuzu zenginleştirebilir. Örneğin, denge, orantı, simetri ve ritimden oluşan bazı tasarım ilkeleri bir uyum duygusu getirebilir. Renklerin ise arkalarında çok basit bir mantık vardır: Renk ne kadar sıcak olursa, alan o kadar kompakt hale gelir. Ayrıca, seçilen renklerin, ruh halimize etkileri vardır. Rahatlık, huzur hissi uyandırabilir veya iletişimi, yaratıcılığı teşvik edebilirler. Işık, büyük ölçüde işleve bağlıdır. Loş bir ışık kasvetli bir alanı gösterirken, parlak bir ışık daha büyük-geniş bir ortamı tanımlar. Doğal ışık, üretimi ve iyileşmeyi uyarır. Bazı boşluklar endişenizi artırırken, diğerleri ise dinginlik duygusu uyandırır. Bütün bunların yanında, çevresel etkilerden bir diğeri ise, göremediğimiz ve dokunamadığımız, ancak davranışlarımız veya ruh halimiz üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu bildiğimiz, etrafımızda serbestçe akan kozmik enerji, “chi” adını verdiğimiz yaşam enerjisidir. Feng Shui’nin temelini oluşturan 5 element teorisi ile de mekânlarımızdaki bu akışı dengelemeye, doğa ile uyumu yakalamaya çalışırız.

Uzun lafın kısası, vakit geçirdiğimiz mekanlar hayat kalitemiz üzerinde oldukça büyük bir etkiye sahiptir. Tasarım sürecinde bütün bu konu başlıkları dikkate alındığında, mekan psikolojisi ile beraber Feng Shui, konut projelerinde huzur, mutluluk ve berekete, ticari projelerde daha fazla üretkenliğe, perakende girişimlerde daha büyük satışlara ve sağlık alanındaki gelişmelerde daha hızlı iyileşmeye yol açabilir.

Tasarım da, mekanlarda yaşayan bireyler de oldukça karmaşık ve girift yapıdadırlar. Ve ancak bütünsel bir yaklaşım, fiziksel ihtiyaçları sağlarken, psikolojik ve ruhsal iyileşmeye de imkan verebilir.

İlginizi çekebilir: Evde en çok kullanılan yaşam alanı olan salonlarda Feng Shui

Bahar Gücüyener Pardorokes: 1970 yılında İstanbul’da doğan Bahar Pardorokes Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesinin ardından Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra 2012 senesine kadar çeşitli mimari ofislerde, yurt içi ve yurt dışı projelerde, daha sonra da kendi mimarlık şirketinde aktif olarak çalıştı. 2013 senesinden itibaren ise kişileri, yaşadıkları mekânlar ile uyumlayarak mekânları düzenleme fikri gelişmeye başladı… 2013 senesinden itibaren mesleki bilgisine, Feng Shui öğretisini eklemeye karar verdi. Önce IFSA (International Feng Shui Association) Türkiye temsilcisi Master Esra Koyuncu’nun eğitimlerini tamamladı. Daha sonra Grand Master Raymond Lo’dan Klasik Feng Shui, Çin Astrolojisi ve I Ching eğitimlerini alarak danışmanlık derecesi kazandı. Y. Mimar Banu Olcay Akkiprik ile beraber “madeinfengshui” şirketini kurdu. O günden beri, ev ve işyerlerine, profesyonel Feng Shui danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyor, mekânları, sahipleriyle dengeli hale getirmeye çalışıyor. “Aynı Feng Shui uzmanı gibi mimarın da amacı yaşanılan mekânları iyi işlev görecek şekilde tasarlamak, her mekânda var olacak faaliyete uygun dekorasyon ve düzenleme sağlamaktır. Yaşadığımız mekânlarda, yaşam enerjisini yok saymamız mümkün değil. Bu enerjinin, mekân içinde mükemmel şekilde akması, içinde yaşayanlara da mutluluk sağlık, denge getirir. Bütün tarihsel süreçte ve şimdi günümüzde yine hepimiz, huzur ve mutluluk peşinde değil miyiz?”

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.

Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları

Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!



İlgili Makale