X

Meditasyon yapalım, fakat hangisi: Farklı meditasyon türleri ve faydaları

Acaba hangi meditasyonu yapsam, hangi meditasyon şu anki ruh halime uygun, hangi meditasyonla rahatlayabilirim veya hangi meditasyonla anlattıkları gibi hissederim?

Meditasyonun uzun dönemli etkilerini duymuş olabilirsiniz. Depresyonun, anksiyetenin semptomları ile beraber stresi azaltmaya yardımcı olmakla beraber zihinsel odaklanmaya yardımcı oluyor. Yoga yapıyor ve stüdyo derslerine katılıyorsanız dersin sonunda uzmanın yönlendirmeli 3-5 dakika arası değişen meditasyonlarını yapmış olabilirsiniz. Belki de bunun etkisi ile meditasyonu kendi yaşamınızın parçası yapmak istiyorsunuz. Ya da hayatınızda hiç yapmadınız ve etrafta bu kadar konuşulmasının etkisi ile acaba denesem mi dediniz, fakat nereden başlayacağınızı bilemiyorsunuz.

Yogada sıklıkla kullanılan ‘maymun zihni’ denilen bir terim var. Sürekli hareket halinde olmaya çalışan zihin maymuna benzetiliyor. Bir türlü yerinde duramayan maymun ağaçtan ağaca doğru atlarken, oradan oraya koştururken zihnimizin de çoğu zaman benzerlikle yapmasından dolayı bu benzetme günümüze kadar geldi.

Zihnimizi maymun yerine vahşi bir ata benzetmeyi tercih ediyorum. Siyah İnci filminin yarattığı ilham ile ehlileştirmek için sevilmeye ihtiyaç duyan bir at gibi zihnimiz. Vahşi ata eyer takmak imkansızdır. Sabırla onun kendi olmasına izin verip sevgi gösterdikçe o at en sonunda seni sahibi olarak kabul etmekle beraber seninle uyumla hareket etmeye hazır duruma gelir. Meditasyon bize o vahşi atı ehlileştirme yoluna aracılık etmekle beraber onunla nasıl uyumla yaşayabileceğimizi hatırlatıyor.

Meditasyonun temeli nazik, açık ve şefkatli farkındalık ve bu farkındalık yaşamımızın bir çok alanında yarar sağlamamıza da yardımcı. Düzenli meditasyon pratiği vahşi atı ehlileştirmekle beraber Svadhyaya yani kendimizi daha derin tanımakla beraber anlamak. Peki nereden başlayacaksınız? Emin değilseniz sizlere fikir vermesi adına çeşitli meditasyonlarla beraber bunların yaratacağı yararları da beraberinde paylaşarak kısa bir liste hazırladım.

1. Farkındalık Meditasyonu

Son yıllarda sıklıkla uygulanmaya başlanan, şirketlerin kendi içlerinde özellikle çalışanlarına uygulamaları için özel etkinlikle bile düzenlediği farkındalık meditasyonu, dikkatin nefeste olduğu bir meditasyon pratiği. Açık, nazik ve şefkatle kendinle kalabilme pratiği aslında. Meditasyonun temelinde dikkatini dağıtan herhangi bir şey ortaya çıktığında onlara bağlanmadan gözlem yapmaya izin vermek ve sonra dikkatini yeniden nefesine getirmek var. Sıkıcı mı geldi? Hiç önemli değil o zaman sıkıntını gözlemle. Sürekli zihnin de düşünceler mi gelip gidiyor ve bunu fark ettiğin için rahatsız mı hissediyorsun? Bu önemli değil; hangi düşünceler seni alıp götürüyor ve rahatsızlık veriyor bunları gözlemle. Hareket mi etmek istiyorsun veya bedeninde bir yerde rahatsızlık mı hissediyorsun, bunları gözlemle. O rahatsızlık hissini yaratan asıl sebep ne? Gözlem yapma hali açık, yargısız, kıyaslamadan, ve olabildiğince şefkatle gerçekleşmeye başladıkça aslında tümünün senin yaşamda anda olma halinden uzaklaştıran etkiler olduğunu fark edeceksin. Dikkatini çeken bir şey olup onun peşinden koşmadığında, kendini yargılamadığında ve olduğun gibi kabul ettiğinde şimdide olabilmen farkındalık meditasyonu temel araçlardan biri.

Stres, anksiyete, depresyon gibi durumlarda veya odaklanmada problem yaşayanlar için özellikle önerilen meditasyonlardan biri.

Yapmak istersen:

Anchor.FM

2. Mantra Meditasyonu

Nefese odaklanmak yerine meditasyon süresince durmadan bir mantra tekrarlamak. Mantralar, kelimeler ve oluşan titreşimlerden faydalanarak kişinin daha yüksek bir bilince ulaşmasını amaçlar. Örneğin om veya soham sesleri veya senin için değeri olan bir kelime veya cümle gibi. Kendini gergin hissediyorsan sürekli kendine ‘huzurluyum’ diyerek tekrarlaman gibi.

3. Hareket Meditasyonu

Hareketsiz şekilde oturmak bir çok kişinin meditasyona başlamasına engel yaratıyor olabilir ki haklısınız. Oturdukça bedendeki hisleri fark etmeye başladıkça rahatımız bozulmaya başlayabilir. Bu hareketlenmeyi yaratan zihin de olsa önemli değil. Bu gerçekten sizin için sorunsa, oturdukça kendinizi daha fazla gergin veya huzursuz hissediyorsanız hareket meditasyonu deneyebilirsiniz. Örneğin Kundalini Yoga’nın Nefes Yürüyüşü katılımcıları her adımlarında nefesleri ile senkronize olmaya davet ediyor. Bir mantra ile de bu yürüyüş destekleniyor. İdeal olarak zihnimiz halen bir şeylere odaklanıyor. Bu odaklandığımız bu anda gerçekleşen; nefes, hareket, mantra. Bu da dikkatimizi dağıtanlardan vazgeçmemize yardımcı olan.

Odaklanmış farkındalıkla yapacaklar listemizi veya hizmet etmeyen düşünceleri veya iş stresini düşünmek yerine bu anda oluyoruz. Budist meditasyonlarda da sıklıkla kullanılan yürüme meditasyonunda olabildiğince adımlarımızın farkına vararak ve nefesle beraber hareket ettirerek gerçekleştiriyoruz. Yoga yapmak da hareket meditasyonu kapsamı içine girebilir. Yavaş ve nefes odaklı yapılan akışlarla meditatif etki yaratmana yardımcı olabilir.

4. Görselleme Meditasyonu

Gerçekleşmesini istediğiniz bir niyetiniz mi var? Veya bir düşünceyi hayata mı geçirmek istiyorsunuz? Bu meditasyon yönetimi sizin için araç olabilir. Olmasını istediğiniz herhangi bir şeyi zihinsel imajlarla canlandırırken yaratacağı hissi, tadı, kokuyu, görüntüyü ve sesi gözlemlemek. Bu meditasyonun temelinde yatan bedenlerimiz hayal ettiklerimize göre tepki veriyor. Örneğin; tam olarak rahatlamanın sizin için anlamı her neyse onun görüntüsünü gözünüzde canlandırdığınızda bedeninizin kaslarına gereksiz gerginliği bırakmasını ve rahatlamasının sinyallerini iletiyorsunuz. Belki kendinizi daha güçlü veya atletik performansınızın daha yüksek olmasını istiyorsunuz, kendinizi hayal ettiğinizde bedendeki kaslarda sanki gerçekmiş gibi aktif olmaya başlıyor.

Görselleştirme meditasyon çalışmasını denemek isterseniz bu linke tıklayabilirsiniz.

5. Beden Tarama Meditasyonu

Bedeninize dikkati getirmenizi sağlayarak, baştan aşağı veya ayaklarınızdan yukarıya doğru yönlendirme ile fiziksel, duygusal veya zihinsel hislerin farkına varmakla ilgili. En son bedendeki gerginliği serbest bırakarak niyet etmek üzerine kurulu. Fiziksel stres altında olan kişiler (kaslarında kronik ağrılar gibi) için özellikle önerilen bir meditasyon türü. Belki sizde bir çok kişi stres altında dişlerinizi sıkıyorsunuz. Zamanla çene ve boyun ağrılarına, baş ağrılarına ve diş problemlerine neden olan bu eylemi beden tarama meditasyonu ile şifalandırabilirsiniz.

Beden kayıt tutar ve beden her şeyi dürüstçe ifade eder. Bedenimizde gerginlik yaşadığımız her neresi ise onun arkasındaki hikayeyi anlamımız için beden tarama meditasyonu yardımcı oluyor.

6. Bakışlarını Bir Cisme Odaklama Meditasyonu

Dışarıda olan bir nesneye bakarak meditasyon yapma tekniğinin bir diğer ismi de trataka. Mum ışığına veya sizin için anlamlı, kişisel değeri olan bir objeye (kristal, dini anlamı olan bir şey, veya bir resim) bakarak yani onu odak noktası olarak belirleyerek meditasyon yapmak. Belirli bir süre baktıktan sonra göz hareketlerinizin azalmaya başladığını fark edeceksiniz. Kimi zaman gözlerini kapatma ihtiyacı da duyabilirsiniz. Bazen göz kapalı derin meditasyon oturuşları öncesi de kullanabilirsiniz.

Odaklanma ile zihin, dikkat, ve konsantrasyon fonksiyonları artarken iki kaş arasında yer alan 6. enerji merkezi yani 3. gözün aktive olmasına veya dengelenmesine yardımcı oluyor. Uyku problemleri için yatmadan önce 5 dakika deneyebileceğiniz bir meditasyon olabilir.

Ne Kadar Süre Meditasyon Yapmalı?

Tüm bu meditasyon tekniklerinin (daha da fazla teknik var, en genel olanları burada paylaştım) bilgisinden sonra aklınıza takılan bir soru ne kadar süre yapmam lazım olabilir. Kısa veya uzun nitelendirmesi zihinle ilgili. Sizin için 5 dakika nefes odaklı farkındalık meditasyonu o gün için yeterli gelirken bir başkası için 40 dakika görselleştirme meditasyonu ancak ihtiyaç duyduklarını sağlayabilir. En başlarda 1-3 dakika arası meditasyon yapabilen biriydim. Meditasyonla aram yoga uzmanlık eğitimi almama rağmen fazla iyi değildi. Bende kendime yargısız ve şefkatli bir alan yaratarak 1 bazen 3 dakika her gün meditasyon yapmaya başladım. Zamanla bu pratik beni 1 saatlik meditasyonları yapabilecek odaklanmaya, rahatlığa getirdi.

Meditasyona başlangıç ve 3 dakikalık meditasyon için buraya tıklayın.

Mutlaka her sabah uyandığımda 20 dakika meditasyon pratiği geliştirerek günü daha odaklı ve farkında yaşamaya başladım. Akşamları dönemsel olarak bazen 1 ay boyunca gene 20 dakikalık meditasyonuma devam ettim. Fakat o sabah meditasyonları 3 senedir yaşamımdan hiç çıkmadı.

Bir süre sadece haftada bir meditasyon yapmak isteyeceksin. Meditasyonda rahatladıkça zamanı ve uygulama sıklığını artırabilirsin. Sadece başlangıç adımını atmanız yeterli. Kendi keşiflerinizle gelişecek meditasyon dünyasına girmenin tam zamanı.

Meltem Fakabasmaz: İstanbul’da doğdum. Anaokulundan lise sona kadar okuduğum FMV Işık Lisesi’ni tamamlayarak Endüstri mühendisliği okumak için rotamı Kıbrıs’a çevirdim. 4 sene sonunda okul ikincisi olarak tamamladığım mühendislik eğitimimi yaşamda uygulama serüvenim başlamadan bitti. Dönemin ekonomik krizi ile kendimi medya alanında buldum. Dergilerle başlayan medya ilişkim Sinema-TV master ile sinema sektörüne doğru kaydı. 5 yıla yakın filmlerle yaşadığım yakın ilişki zamanla televizyon reklam prodüktörlüğüne doğru yöneltti. Gece ve gündüzün birbirine karıştığı, tatil günlerinin sayısının giderek azaldığı bir süreç içinde yogayı keşfettim. Aktif ve düzenli spor yapan biri olmama rağmen çalıştığım işin derin etkisi ile sırt, bel, diz, ve kalça ağrılarına, uykusuz gecelere ve depresif bir ruh haline geçiş yapmıştım. Yoga bir ilaç gibi, başta fibromiyaj defterini kapatmama yardımcı oldu. Yaşadığım tüm olumsuzluklara birebir yardımcı oluşunu keşfettikçe başkaları ile paylaşmak istedim ve 2015’te almaya başladığım yoga eğitimlerim Şimdiye kadar 1000 saate ulaştı. Öğretmek kadar öğrenci ruhumu da korumayı ve keyfini çıkarmayı seviyorum. RYT® 500 Yoga Alliance sertifikamla beraber Yoga Terapi, Nefes ve Meditasyon ile ilgili ayrı uzmanlık sertifikalarım var. İstanbul’da 4 ayrı stüdyoda derslerimle beraber Youtube kanalım ve yogauni sitesinden evde yogasını yapmaya devam edenlerle buluşmaya çalışıyorum. Farkındalık, Sağlıklı Yaş Alma ve Yoga yazılarımın içeriklerinde karşınıza sıklıkla çıkacak olanlar.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale