X

Küskünlüklerden siz de sıkıldınız mı?

Küskünlükler ve dargınlıklar için neredeyse her zaman iyi bir sebep bulunur ancak kendimizi bu uzun ve kalın zincirden kurtarmak için her zaman daha da iyi sebepler vardır.

Sebebi ne kadar geçerli olursa olsun küskünlükler dejeneratiftirler, yani bir süre içerisinde küçük görmeye ve hatta iğrenmeye dönüşürler. Bizi muhtemel incinmelere karşı çok duyarlı hale getirirler ancak daha iyi hale getirebilecek şeylere karşı da kör ederler. Çok bulaşıcıdır. Küslükler karşılığında küslük getirir, kendini gerçekleştiren kehanetler olur, karşı taraftan gelecek negatif tepkileri daha da artırır.

Küskünlük otomatik savunma sistemimizin bir parçası haline geldiğinde onun bu hükmünü kırmak için ciddi bir efor gerekir. Bunun sebeplerinden birisi onun takıntı haline gelebilen özellikleridir çünkü bize yapılan yanlışları tekrar tekrar düşünme eğiliminde oluruz.

Bilerek de yapsak farkında olmasak da gücenmeler değer kaybına sebep olur. Bizi diğer insanların adaletsizliklerine karşı çok hassas hale getirir, bu esnada kendi adaletsizliklerimizi görmemize de engel olur. Dargın hissederken farklılıklar üzerine konuşmak imkansız hale gelir.

Keşfedin ve yarayı iyileştirin

Gücenmek genellikle zararın üstünü kapatır. Ancak yara iyileşmeden kaldıkça gücenmenin zincirleri daha da güçlü hale gelir. O kadar uzun süre devam eder ki yara üzerindeki bir buz parçası gibidir; ağrıyı keser ancak iyileşmeye engel olur. Gücenmenin zincirleri kırılana dek bu otomatik düşüncelere çok dikkat etmeli ve onları kontrol altında tutmalı. Böylece düşüncemizi üç kısma bölebiliriz; kötüleşme, uyuşma, iyileşme.

Kötüleşme:

  • Gücenilen şeye dair tüm muhtemel sebepleri düşünüp durmak
  • O kişinin zihin durumuna dair spekülasyonlarda bulunmak
  • Gücenmeyi haklı çıkarmak için sebepler bulmak
  • İntikam fantezileri
  • Telafi talep etmek
  • Kontrol edip etkileyemeyeceğimiz şeylere odaklanmak

Düşüncelerin bu şekilde kötüleşmelerine engel olmanın en kötü yolu gücenmeyi uyuşturmaktır; yani işkolik olmak, alkol ve maddeler kullanmak gibi dikkat dağıtıcılardır.

Neyse ki beynimizi iyileştirici düşünceler için eğitebiliyoruz ve bunun için öz merhametin yaraları iyileştirmeye, takdir etmeye, bağ kurmaya ve korumaya dair doğal motivasyonundan faydalanabiliyoruz.

Kendimizi giderek daha kötü hale gelen bir düşünceler zinciri içerisinde bulduğumuzda ve acıyı uyuşturmak istediğimizde, iyileştirici düşünceleri devreye sokmamız gerekir.

Öz merhamet: Öz merhamet, edindiğimiz yaraya dair bir sempatidir. Kendine acımaktan farklıdır çünkü iyileşme, düzelme umudu taşır.

Bu gizli yarayı iyileştirmek için öz merhameti uygulamak için öncelikle yarayı tanımlamamız ve gücenmenin ardındaki şeyi bulmamız gerekir. Formül şudur: “Gücenmiş hissediyorum. Neden dolayı suçlanmış, utanmış, korkmuş ve üzgün hissediyorum?”

Suçluluk, gücenmenin ardındaysa, bazı değerleri görmezden gelmişim demektir. Bu suçluluğu iyileştirmek için görmezden gelinen değeri bulmam ve onu telafi etmem, en azından özür dilemem gerekir.

Utanç: Utanç ise algılanan başarısızlığa veya sevilen kişiyle bağların kopmasına işaret eder. İyileştirmek için başarılı olma eforunu ikiye katlamalı ve sevdiklerimizle tekrar bağ kurmalıyız.

Korku genellikle bir tehditten kaynaklanır ve kendimi, sevdiklerimi güvene almak gerekir.

Üzüntü ise değerli bir kişi veya nesnenin kaybını işaret eder. Bu boşluğu başka insanlara karşı merhamet ve nezaket göstererek doldurmam gerekir. Ayrıca hayvanlara, nesnelere ve deneyimlere de değer verebilirim.

Küskünlüğe bir örnek

Eşime yeğenini bizimle yaşamaya çağırdığı için dargınım. Bunun ne kadar adaletsiz olduğuna takıldım kaldım. Sorumsuzca davrandı. Benim bunu direkt kabul edeceğimi düşünerek hareket etti.

  • Neye dair suçlu hissedebilirim? Bir parçam yeğenine yardımcı olmamız gerektiğini düşünüyor.
  • Neyden utanıyorum? Bencilim ve onun yeğenine dair sorumlulukları için merhamet hissetmiyorum.
  • Neyden korkuyorum? Eşimi kaybetmekten.
  • Neye üzüldüm? Mahremiyetimin kaybolmasına.

Eşimin bakış açısından bakarak ve bunun onun için ne kadar önemli olduğunu fark ederek bu deneyimi iyileştirebilirim. Bakış açısını değiştirmek için efor göstermek gerekir çünkü dargınlıklar başkalarının bakış açılarından bakmamıza engel olur.

Onun hayatıma katkılarını takdir ediyorum. Onunla olduğumda kendimi daha çok seviyorum. Onu ailesini terk etme acısından korumak istiyorum. Evde yeğenim olsa da mahremiyetimi korumanın yollarını bulabilirim.

Yeğeninin ne kadar kalacağına dair konuşabilir ve ortak bir karara varabilirsek dargınlığım ciddi miktarda azalır.

Dargınlık kontrol altına alındığında farklılıklar üzerine konuşma ve çözümler bulma konusunda daha iyi hale geliriz ve böylece kimse kendini kötü hissetmez. Eğer taraflar gücenmeyi ortadan kaldırmayı istiyorlarsa, uzlaşmak işe yarayacaktır.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Çizdim, küstüm, kırıldım: Oynamıyorum dediğimiz hayat, bugün yeni baştan

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale