X

Kundura Sinema’nın 80’ler ve 90’lar klasiklerini sunan ‘Pazar Sinema Kulübü’ 5 Şubat’ta başlıyor

Nostalji rüzgarları estirecek bir sinema keyfi harika olmaz mı! Yılın en aşk dolu zamanı 14 Şubat yaklaşırken, partnerinizle 90’ların romantik klasiklerinden birini izlemek için planlar yapmaya ya da en yakın arkadaşlarınızla Şubat ayında ikonik sahneleriyle nefes kesecek bir film şölenine gitmeye ne dersiniz? Güzel haber; Kundura Sinema’nın Pazar Sinema Kulübü başlıyor! Kundura Sinema’nın 80’ler ve 90’lardan klasikleri 4K kalitesinde restore kopyalarıyla izleme deneyimi sunan film programı Pazar Sinema Kulübü, 5 Şubat’ta bizlerle…

90’lar Türkiye’sinde Pazar akşamlarının en büyük eğlencesi olan film kuşağı ‘Parliament Sinema Kulübü’nden ilhamla yaratılan programın açılışını, zamanda yolculuk filmlerinin köşe taşlarından “Geleceğe Dönüş” serisinin ilk iki filmi yapacak. Michael J. Fox ve Christopher Lloyd’un ikonik performansları ve yenilikçi özel efektleriyle, bilimkurgu türünün eskimeyen ve rakipsiz iki klasiği “Back to the Future / Geleceğe Dönüş” (1985) ile “Back to the Future Part II / Geleceğe Dönüş 2” (1989), 5 ve 19 Şubat tarihlerinde sırasıyla art arda gösterilecek.

Dönemin en ayrıksı ve sıradışı yönetmenlerinden Tim Burton imzalı çılgın komedi “Beetlejuice / Beterböcek” (1989) ve gotik başyapıt “Edward Scissorhands / Makas Eller”, 12 ve 26 Şubat tarihlerinde izlenebilecek. Programın bir sürprizi de, “Unchained Melody” eşliğindeki ikonik çömlek sahnesi ile tüm zamanların en romantik filmlerinden biri olmayı sürdüren “Ghost / Hayalet”in (1990) 14 Şubat’a özel gösterimi olacak. İndirim fırsatı ve öğrencilere özel avantajlar ile biletler sınırlı sayıda ve beykozkundura.com’da!

Marty ve Doc ile geçmişe ve geleceğe dönüş

Pazar Sinema Kulübü, zamanda yolculuk filmlerinin köşe taşlarından “Geleceğe Dönüş” serisinin ilk iki filmi ile başlayacak. Robert Zemeckis ile Bob Gale’in dahiyane senaryosu ve Steven Spielberg’in geleceği gören yapımcılığıyla sinema tarihinin en başarılı üçlemelerinden birini yaratan “Back to the Future / Geleceğe Dönüş” (1985) ve devam filmi “Back to the Future Part II / Geleceğe Dönüş 2” (1989), 5 ve 19 Şubat tarihlerinde sırasıyla art arda gösterilecek. Eksantrik bilim insanı Doktor Emmett “Doc” Brown ile lise öğrencisi Marty McFly’ın, ilkinde 1950’lere, ikincisinde arabaların ve kaykayların uçtuğu 2015 yılına ışınlandıkları filmler; Michael J. Fox ve Christopher Lloyd’un ikonik performansları ve yenilikçi özel efektleriyle, bilimkurgu türünün eskimeyen ve rakipsiz klasikleri olmayı sürdürüyorlar.

Burtonesk fikirler, çılgın dünyalar

Tim Burton’ın kalın harflerle imzasını taşıyan, dönemin en özgün ve ayrıksı filmlerinden “Beterböcek” ve “Makas Eller” ise, 12 ve 26 Şubat tarihlerinde yine art arda gösterilecek. Burton sinemasının en karakteristik filmlerinden olan “Beterböcek”, trafik kazasında hayatını kaybeden Adam ve Barbara çiftinin, kendilerini New England’daki evlerinde hayalet olarak bulmalarıyla başlıyor. Evin yeni sahipleri ve şeytani hortlak Beterböcek’in de dahil olduğu çılgın bir eğlenceye doğru ilerleyen filmde, Michael Keaton, Winona Ryder, Geena Davis ve Alec Baldwin gibi yıldız isimler rol alıyor. “Beterböcek”, 1980’leri bir zaman kapsülüne dönüştüren gösterişli stili, sıradışı tasarımları ve grotesk mizahıyla 35 yıl sonra da ilhâm veren bir komedi klasiği.

Tim Burton’ın B türü korku sinemasına ve gotik edebiyata duyduğu aşkla yarattığı kült filmi “Makas Eller” ise, yaratıcısı olan mucidin ani ölümüyle yarım kalan ve ellerinin yerinde makas bıçaklar olan çocuk kalpli Edward’ın yaşadıklarını anlatıyor. Johnny Depp, Winona Ryder, Vincent Price ve Dianne Wiest’in rol aldığı film, ‘Notre Dame’ın Kamburu’ndan ‘Operadaki Hayalet’e, ‘Frankenstein’dan ‘King Kong’a ve hatta peri masallarına uzanan referanslarıyla da benzersiz.

14 Şubat’a özel ‘Hayalet’

Programın bir sürprizi de, 14 Şubat Sevgililer Günü’ne özel gösterimi ile “Ghost / Hayalet” (1990) olacak. Jerry Zucker’ın yönettiği ve 90’ların en akılda kalan aşk filmlerinden olan “Hayalet”, sokakta uğradığı saldırıyla hayatını kaybeden genç bir adamın ruhunun ‘burada’ takılı kalması ve sevgilisini yaklaşan tehlikeye karşı korumak için gönülsüz bir medyumdan yardım isteyişini anlatıyor. En İyi Film dahil 5 dalda aday gösterildiği Akademi Ödülleri’nde En İyi Senaryo ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’larını kazanmış film, Demi Moore ve Patrick Swayze’nin çok iyi tutmuş kimyaları kadar, Whoopi Goldberg’in Oscar, Altın Küre ve BAFTA ödüllerini toplamış performansıyla da unutulmaz bir 90’lar klasiği.

Kundura Sinema’nın 80’ler ve 90’lardan klasikleri restore edilmiş kopyalarıyla seyirciyle buluşturan programı Pazar Sinema Kulübü’nü daha detaylı keşfetmek ve yerinizi şimdiden ayırtmak için: beykozkundura.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Sezonun yeni oyunları arasındaki benzerlikler: Kadınlar Bölümü, Hu, Sınırlar, Feramuz Pis ve Eve Dönüşler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale