X

Kötü haberleri vermenizi kolaylaştıracak 8 adım

Kötü haberi Nasıl Verebiliriz

Hayatın akışı içinde yaşanan olumsuz durumlar; çoğu zaman hem hayatla ilgili, hem kendimizle ilgili kontrolümüzü kaybetmemize ve çaresizlik yaratarak boşluğa düşmemize sebep olabilir. Kendimizle ilgili yaşanan olumsuzluklar üzerinde belirli bir noktaya kadar kontrol sahibi olmamız, bu olumsuzluklarla başa çıkmak için çeşitli savunma mekanizmaları ya da problem çözme becerileri geliştirmemizi sağlar ve bize ayakta durabilme gücü verir.

Ancak kontrolümüz dışında gelişen olaylarda ve sevdiğimiz insanlarla ilgili yaşanan olumsuzluklarda ne yapacağımızı, ne hissedeceğimizi, nasıl davranmamız gerektiğini şaşırır; empati duygusuyla belirli bir noktaya kadar bu durumlarla başa çıkmaya çalışırız.

Sevdiklerimizin ya da kendimizin olumsuz durumlarıyla başa çıkmaktan çok daha zor bir durumdan bahsedeceğim bugün: “Kötü haberleri sevdiklerimizle nasıl paylaşırız?”. Sevdiğimiz insanlarla ya da yakınlarımızla, başka biri hakkında aldığımız kötü haberleri paylaşmak; yoğun bir empati duygusu ve kişilik özelliklerine uygun iletişim yöntemleri geliştirmemizi gerektirdiği için; bireyler için oldukça zorlayıcı bir süreçtir.

Peki, kötü haberleri vermeyi hem sizin için hem karşınızdaki insan için daha kolay kabul edilebilir ve daha az yıkıcı kılmayı sağlayan yöntemler var mıdır? Aldığınız kötü haberleri başkalarına iletirken ne gibi adımlar izlemelisiniz? Aşağıdaki maddeler az bir miktarda da olsa, bu süreci daha kolay atlatmanıza yardımcı olabilir.

1. Kendinizi kötü hissetmeye hazır olun

Doktorların hepsi mesleklerini, hastalarını iyileştirecekleri ümidini sürekli taşıdıkları için sürdürebilirler. Ancak konu kötü haberleri vermeye geldiğinde, süreç ne yazık ki bu kadar kolay ilerlemez. Siz kötü haberi vermeden önce karşınızdaki kişi ne kadar olumlu hissediyor olursa olsun, haberi aldıktan sonra çok daha kötü hissedeceği kesindir. Eğer bu durumun normal olduğunun farkında olmazsanız, karşınızdaki insanı iyi hissettiremez, aksine daha da kötü hissetmesine sebep olabilir ve kendinizi bu durumla başa çıkmaya çalışırken bulabilirsiniz.

2. Haberi verdikten sonra yaşanabilecek tüm durumları önceden kafanızdan geçirmeye çalışın

Konu ne olursa olsun, birine kötü bir haber vereceğiniz zaman, o insanın bu durumu kabul edebilmesi için gerekli olan zamanı ona tanıyın. Haberi vermeden önce karşınızdaki kişiyi bu habere alıştırmak için giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini kafanızda çok iyi planlayın ve insanlara kötü haberleri tek seferde verip şok etkisi yaratmak yerine, adım adım ilerlemeyi tercih edin. Psikolojik olarak, kısa bir an için bile olsa, kişinin alacağı habere hazır olması; yaşayacağı acının daha az olmasına katkı sağlar.

3. Kötü haberleri açık ve net bir şekilde verin

Birine kötü bir haber verirken ağzınızdan çıkacak olan her kelime, sandığınızdan çok daha büyük anlamlar taşır. Ağzınızdan çıkacak olan gereksiz ya da yanlış bir kelime, olayların yanlış anlaşılmasına ve karşınızdaki kişinin kendisini çok daha kötü hissedeceği durumların oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle konuşurken açık ve net ifadeler kullanmaya dikkat etmeli, karşınızdaki insanın sizi anlayabileceği bir dille açıklama yapmaya çalışmalısınız.

4. Anlayışlı olun

İnsanlar kötü bir haber aldıklarında, ilk etapta bu habere farklı reaksiyonlar göstermeleri oldukça normaldir. Bazı insanlar ağlar, bazıları sinirlenir, bazıları sessizce oturup kısa süreli bir hissizlik yaşar, bazıları söylenilen şeyi kabul etmek istemez… Bu noktada yapmanız gereken şey insanların ne hissettiklerini ya da ne tepki verdiklerini yargılamak değil, onları anlayarak durumu en az üzüntüyle atlatmalarına yardımcı olmaktır.

5. Gelebilecek sorulara açık olun

İnsanlar kötü bir haber aldıklarında; kısa süreli şok etkisinden çıktıktan sonra, kafalarında yüzlerce soru işareti oluşmuş olsa bile, genelde konuyla ilgili sorular sormaya eğilimli değillerdir. Bu nedenle, konuyla ilgili sorularının olup olmadığını karşınızdaki insana hatırlatmalısınız. Olayları, bildiğiniz tüm ayrıntılarıyla, açık ve net olarak, karşınızdaki insanın sorularına cevap bulmasına yardımcı olacak şekilde açıklamalısınız.

6. Umutlarını azaltabilecek söylemlerden kaçının

Yalnızca bir durum dışında: Eğer birinin umudunu kırmanızın iyi bir sonuç getireceğine inanıyorsanız, bu konuda boş ümitlere kapılıp sonradan daha fazla acı çekeceğine, en başından her şeyi olduğu gibi anlatmak; karşınızdaki kişi için daha faydalı olabilir. Umutsuz bir kişinin hayat kalitesinin ne ölçüde yüksek olacağı tartışılabilecek bir konu. Bu nedenle konuşmayı yapmadan önce söyleyeceklerinizi çok iyi düşünmenizde ve kişi üzerinde yaratabilecek etkilerini önceden düşünmenizde yarar var.

7. Desteğinizi belli edin

Kötü bir haber verdiğiniz kişiye sağlayabileceğiniz en güzel destek, ona ne olursa olsun yanında olacağınızı hissettirmenizdir. Umutsuzluğa ve çaresizliğe düşmüş kişiler için yanlarında güçlü, güven duyabilecekleri ve otorite figürü olarak görebilecekleri kişilerin olması büyük önem taşır. Bu nedenle sözlü ya da sözsüz olarak, bir şekilde karşınızdaki kişiye yanında güçlü biri olduğunu sık sık hatırlatmanız, kişinin bu durumla başa çıkmasını kolaylaştırır.

8. Desteğinizi ve gözlemlerinizi uzun bir sure devam ettirin

Telefonla ya da yüzyüze, nasıl olursa olsun kötü haberi alan insanlarla iletişimde kalmanız ve desteğinizin sürekli olduğunu onlara belli etmeniz önemlidir. İnsan zihni, yaşanan trajedilere ve olumsuzluklara uyum sağlamak konusunda mükemmel çalışır. Aslında bir çok insan kötü bir haber alma ihtimalinin var olduğunu bilmenin, aldıkları haberden çok daha yıkıcı olduğunu düşünür. Çünkü kötü bir haberi almak, onunla başa çıkmanız için gerekli olan adımları atmaya başlamanız için gereklidir.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Merve Dökmeci: Lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Boğaziçi Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığım 4 yıl boyunca uzmanlık deneyimimi üniversitenin rehberlik ve psikolojik danışmanlık biriminde (BÜREM), bireysel danışmanlık ve grup çalışmaları ile edindim. Bu süreç zarfında sempozyum ve kongrelerin organizasyonunda, ve çeşitli bilimsel araştırma projelerinde yer aldım. Mindfulness Temelli Bilişsel Davranışçı Terapi ekolüne olan ilgim ve araştırmalarım sonucunda, öz şefkatin kişilerarası kabul-red ve duygusal tepkisellik arasındaki ilişkiye olan etkilerini incelediğim tezimle birlikte, yüksek lisans eğitimimi yüksek onur derecesiyle tamamladım. ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Doktora Programı’nda doktor adayı olarak bilimsel çalışmalarımı ve uzmanlık eğitimimi sürdürüyorum. Doktora eğitimimle birlikte Bilgi Üniversitesi’nde başlayan akademisyenlik yolculuğuma ise, MEF Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak devam ediyorum. Akademideki çalışmalarımın yanı sıra, kurucusu olduğum Uniqus Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık merkezinde, beden farkındalığı ile travma çözümlemesi ve stres yönetimi üzerine psiko-biyolojik bir yaklaşım olan Somatik Deneyimleme’yi mindfulness pratiğime entegre ederek; bireylere psikolojik danışmanlık, kurumlara ise seminer ve eğitim destekleri veriyorum. Büyük bir heyecanla çalıştığım ruh sağlığı alanındaki bilgi birikimimi paylaşma merakımın ve yazmaya olan tutkumun beni 2013 yılında buluşturduğu Uplifers’ta, editör olarak ilgi duyduğum konularda araştırmaya, öğrenmeye ve paylaşmaya devam ediyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale