X

Koşuya aşktan doğan tasarımlar: Tasarımcı Elena Polyakova anlattı “inspiredbyrun”

Aslında bu ara sizlerle çok kez paylaşmak fırsatım olmuştu, beni yakından tanıyanlar bilirler ki sporun her türüne adeta aşk ile bağlıyımdır. Evet her şey değiştirilebilir ama spor saatlerim, spor yapmak durumum veya o spora ayırdığım erken sabah saatlerim asla değişmez… Bunun yanında bir de şu vardır ki özellikle koşmak konusunda amatör bir çılgınlığım vardır. Son dönemde ise tanıştığım muhteşem insanlar ile yarışmalara girmeye ve farklı parkurlar ile bu çalışmalarımı daha da derinlere taşımaya başladım.

Tabii ki bu koşuya olan aşkıma daha da ileri bir boyut kazandırdı. Çoğumuz hayatımızın bir “kısmı” olarak görüyoruz beslenmemizi veya yaşamımızı aslında. Önce kendimize kötü bakıyor ve sonrasında sporumuzu “bunu düzeltmek” amacıyla yapıyoruz. Bu yaklaşım aslında hem bedenimize hem kendimize olan saygımız açısından oldukça endişe verici. Ben de sizler gibi etrafımda spor salonuna kaydolduktan sonra bir kez bile içeriye adım atmamış olanları, henüz bir ay bile geçmeden ben kilo veremiyorum diye yakınanları veya koşmaya çalıştım ama 3 kilometre bile beni bitirdi şeklinde “şikayet edenleri” görebiliyorum. Çünkü bu süreç her şey gibi emek vermek yani sabır ile yaklaşmak, düşsek de tekrar kalkmak, vazgeçmemek ve tekrar tekrar denemeyi gerektiriyor…

Bazen düşünüyorum koşmayı bana bu denli çok sevdirmiş olan nedir diye, zannedersem bu yazım aslında planlamamışken kendi içimde bana bazı cevapları buldurtacak; çünkü koşmak hayat gibidir, hayat gibi akmaktadır, duramazsınız, geriye dönemezsiniz, sadece “an” vardır, nefes alırsınız, ve olduğunuz an “biriciktir” yani bir tanedir, değerlidir veya diğer bir anlatımla sadece size özeldir, siz orada olduğunuz için çok güzeldir ve muhteşemdir…

İşte bu yazımda sizlerle koşmanın bu olağanüstü etkisinden esinlenmiş, kalbi koşmak ve spor aşkıyla dolan muhteşem bir tasarımcıyı ve spor severi tanıştırmak istiyorum; Elena Polyakova. Bugün “inspiredbyrun” isimli kendi tasarımlarını yarattığı markası ile özellikle koşu severler başta olmak üzere, günlük hayatınızda da son derece rahat şekilde kullanabileceğiniz, her dokunuşunuzda, gözünüzün temasında ve sizinle oldukça aslında “güç” alacağınız inspiredbyrun takıları son dönemde beni çok etkileyen eserler arasında. Gelin hep birlikte bu güzel hikayeye eşlik edelim.

Sevgili Elena Polyakova, bize kendinizden biraz bahsedebilir misiniz? Sporla nasıl tanıştınız ve bu aslında “inspiredbyrun” markasını oluşturmanıza kadar geçen sürede sizi nasıl etkiledi?

Sporla tanışma hikayem küçük yaştan itibaren başladı, çok hareketli bir çocuktum ve koşmayı çok seviyordum. Yaşadığım sokakta arkadaşlarımla sürekli koşup yarışıyorduk. Okulda en sevdiğim ders beden eğitimiydi ve en beklediğim disiplin kros koşularıydı. Beden eğitim hocamız beni okullar arasındaki yarışa davet etti, o yarışta benden beklenen performansı gösteremedim ve o kadar yorgundum ki eve gelir gelmez yatağa uzanıp sabaha kadar kalkamadım, yarış etkinliklerine pek ısınamadım açıkçası.

Aradan birkaç sene geçince okulun son sınıflarında baya yoğun bir şekilde derslere çalışırken, bir yandan askeri temalı bir oyunda yer aldım (askerlik eğitim kimya, tarih, dans, şarkı söyleme, kros, şınav çekme gibi şeyleri barındıran tam kapsamlı bir oyun) ve derslerden önce çok erken saatlerde koşmaya başladım. Hocam bu disiplinli çalışmalarımı görünce beni okul takımına alıp yarışa davet etti, oradan madalyalar ile dönünce yarış hayatım başladı.

Aynı zamanda vücut geliştirme yapıp oturduğum şehirde kupa kazandım. İki spor arasında seçim yapmak zorunda kaldığımda koşuyu seçtim. Sporsuz hayatımı düşünmediğim için askerlik ya da spor akademisi okumak isterken annemin tavsiyesi ile pedagoji eğitimi okumayı tercih ettim. Okulda Fizik dersinde çok başarılıydım ve yabancı dilleri çok seviyordum. Bu yüzden İngilizce ve Fizik Eğitimi okuyup Moskova Pedagoji Devlet Üniversitesi’nden mezun o oldum.

Üniversitede yoğun çalışmalarımdan dolayı sürekli spor yapamıyordum ama fırsat bulunca hep koşuya çıkıyordum ve ara sıra üniversite takımı için koşuyordum. Mezun olduktan sonra Türkiye’ye taşındım ve koşudan ziyade daha çok yüzüyordum. Koşu aşkım her daim vardı, 2006 yılında ilk yarı maratonu, 2007 yılında ilk maratonumu ve 2011 yılında ilk patika ve aynı zamanda ilk ultra maratonumu koşup senelerce turizmde başarıyla kurduğum kariyerimi bırakıp başka bir yol çizmeye başladım. O andan beri 51 patika koşusuna katıldım (28 ultra maraton), 50 finişi gördüm, 46 kere kürsüye çıktım, 33 birincilik elde ettim, bir kere genel klasman birincisi oldum. Koşu olmadan artık hayatımı düşünemiyorum; zaten en parlak fikirler koşarken aklıma geliyor, “inspiredbyrun” da aynı şekilde oldu.

Tasarım ve desenler yapmayı çok seviyorum, aslında her şey tırnak desenleriyle başladı. Her yarıştan önce tırnaklarıma desenler yapıyorum, genelde ya yarışın logosu ya da koşacağım bölgeye dair özellikleri tırnaklarıma uyguluyorum. Her yarıştan önce herkes mutlaka tırnaklarıma bakar ve desenleri merak eder. Bu eserler zamanla silinip gidiyor tırnaklarımdan aynı Instagram hikayeleri gibi, sadece onlardan daha uzun kalıyor.

Yarışçı ruhum yanında sanatçı ve yaratıcı ruhum her zaman vardı, ayrıca takı tasarımına da ilgim vardı. Özellikle gümüşü çok seviyorum, bir ara takı tasarımcılığını öğrenmeye çalıştım ama yoğun iş hayatımdan dolayı olmadı. 2016 yılının sonunda memleketime gittim ve lapa lapa kar yağan bir günde koşumu yaparken ilham veren spor, doğa ve macera gümüş takıları aklıma getirdi. “Tasarladığım desenler neden gümüş üzerinde olmasın ve neden insanlara ilham veren takılar olmasın” dedim. Kesinlikle denemeye değerdi. Türkiye’ye geri döndüğümde birkaç kara kalem çalışması yaptım ve tanıdığım kuyumcuya gösterdim.”Yapabilir miyiz” diye sorduğumda olumlu cevabı aldıktan sonra onlarca çizim daha yaptım.

Bu işte sadece çizmek değil, her desen takı olarak nasıl görünecek önü görmek çok önemli, sonuçta bazen kocaman bir resmi 25 ya da 50 kuruş boyutuna sığdırmak durumunda kalabiliyoruz. Benim için yepyeni bir macera ve ultra bir maraton başladı. Bazı çizimlerin üzerinde günlerce çalıştığım oluyordu mükemmel hale getirmek için. Ben işimi bitirdikten sonra devreye atölye girdi. Kağıtta kara kalemle çizdiklerimi Şubat ayında gümüş eserler olarak ellerime aldığımda benden daha mutlusu yoktu. Çok büyük çaba, sabır ve emek gerektirdi bu iş ama sonuç mükemmeldi. Bu işte doğru insanları bulmak çok önemli, ben de çalıştığım atölye ile çok mutluyum, en çılgın tasarımlarımı eserlere dönüştürdükleri için onlara minnettarım.    

“inspiredbyrun” tasarımları konusunda bugüne kadar nasıl geri dönüşler aldınız? Koşudan esinlenerek bir marka yaratmak hayatınızda neleri değiştirdi, neleri daha iyi gördünüz, size neler kattı?

Her eserin benzersiz bir hikayesi vardır. Sloganım ise: Macera tutkusunun şekle dönmüş hali, koşarken hayal edildi ve tasarlandı. Her biri benim için değerli bir bebek gibi. Sadece tasarımı değil upuzun ve benzersiz bir hikaye sunuyorum, ultra maratonlarda, maceramda yaşadıklarımı yansıtmaya çalışıyorum. Her birinde alın teri var diyebilirim. Neredeyse tüm tasarımları koşarken kafamda canlandırıyorum. Doğada ve devasa dağlarında olunca onlardan müthiş enerji, ilham ve güç alıyorum.

İşimi severek ve ruhumu katarak yaptığım için takanlara mutlaka şans getireceğine inanıyorum. Eserlerimi çok severek takıyor, denetliyorum yarışlarda ve antrenmanlarda. Rahat kullanım için paraşüt ipi ya da dağcılık ipi kullanıyorum. Hem hafif hem de dayanıklı. Ayrıca her eserden belli bir miktar sokakta baktığımız hayvanların mama ve bakımlarına gidiyor. Kapımın önünde her daim 15 kilo köpek ve kedi maması vardır, eserlerime değer verenler sokak hayvanlarını da doyuruyor diyebilirim. Tüm “inspiredbyrun” eserleri takanlara şimdinden teşekkür etmek isterim.   

Bugün markanıza oldukça büyük bir ilgi var, bu dönemde yolunuza çıkan beklenmedik olaylar oldu mu? Bu başarı hikayesinde sizce sizin en büyük yardımcınız veya dayanağınız neler oldu?

Severek ve ruhunu katarak bir iş yapmak çok önemli hele sanat ile uğraşıyorsan, başlayınca insanların tepkisini çok merak ediyordum, inanılmaz olumlu dönüşler ile karşılaştım. Erkeklerin ilgisi de çok büyüktü. Daha önce hiç yüz yüze gelmediğim insanlar bana yazıyordu, ayrıca “inspiredbyrun” sayesinde anladım ki oldukça fazla kişi spor kariyerimi takip ediyor ve uzaktan da olsa beni tanıyor ve örnek alıyor. İnsanların yaptığım spora hem de eserlerime ve emeğime saygı gösterip önem vermesi benim için en büyük motivasyon ve devam etmek için en büyük ilham kaynağı oldu. İnsanlar takı ile çekilen fotoğrafları bana gönderiyorlar ve o an benden daha mutlusu olmuyor.

Tasarımlarınızı 3 kelime ile özetlemeniz gerekseydi siz tasarımcısı olarak nasıl anlatırdınız?

Doğa, spor ve macera tutkusu.

“inspiredbyrun” markasının yakın geleceğindeki hedeflerinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Benim için en önemli olan eserlerimi insanların severek takması ve takıları çok beğenerek kullanması, en çok da onlardan ilham ve motivasyon alıyorum. Farklı desenler hakkında sürekli bana talepler geliyor, ben de istiyorum ki daha çok farklı desenler ve tasarımları yaptırmak için imkanlarım olsun. Neredeyse her antrenmandan sonra kafamda farklı tasarımlar canlanıyor, hepsi birbirinden güzel. Benzersiz desenleri tasarlamak için sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Her hayal ettiğim tasarımı elimde hazır bir eser olarak elimde tutayım istiyorum. Büyük hayallerden bahsedersek dünyanın her köşesinde spor ve doğa severler inspiredbyrun eserleri taksın ve onlara bol şans, uğur getirsin ve onlar için her daim motivasyon ve ilham kaynağı olsun.    

“inspiredbyrun” tasarımlarına ve sevgili Elena Polyakova’ya ulaşmak için web sitesini, Facebook ve Instagram adresini takip edebilir, inspiredbyrun@hotmail.com’dan sorularınızı ve düşüncelerini kendisiyle paylaşabilirsiniz.

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.

Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları

Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!



İlgili Makale