X

Korktuğumuz şey ölüm müdür: Kendimizi teslimiyetin kollarına bırakmak

İkilik dünyası bizi her daim bir yarışa, karşılaştırmaya ve sonuç olarak ayrışmaya doğru iter. Her ne şekilde olursa olsun, tercih ettiğimiz bir durum var ise, orada ikilik mevcuttur, yani dualite.
İnsan hali nettir, hiçbir yerde tutunamaz, akışa karşı duramaz.
İkilik dünyası net olarak, sabit olmayı, tutunmayı mümkünmüş gibi gösterir. Tercihleri ile aslında bir şekilde akanı durdurmaya, dondurmaya çalışır.

Küçük bir örnek ile, kendi duygu durumunuz içinde bir tercih yaptığınızda, orada kalmak için büyük bir efor sarf edersiniz. Mutluysanız o mutluluk halinde kalmak için, zihni, öngörüleri, hisleri, bedensel tepkileri görmezden gelmeye meyleder, mutluluk halini dondurmaya çalışırsınız. Buradaki yoğun çabadan sonra geçilen bir diğer hale bakışınız kesinlikle yargılıdır. Dolayısı ile, baştan reddedilir. Fakat reddettikçe aslında, soruya cevap verenin konuya otomatikman dahil olması gibi, halin reddediş süresince orada kalması için enerji harcarsınız.
Yani yine durdurur ve o istemediğinizi düşündüğünüz hale takılı kalırsınız.
Oysa bizim doğalımız, halden hale devinmek, dönüşmektir. Bir hali, ötekinden ayırmadan hepsini göz hizasında tutmaktır ustalık.
Bir bakıma hepimizin, kendi ustalığına gidenlerin gizli ajandalarından biri budur. Gelen her duyguyu içerde aynı misafirperverlikle ağırlamak.
Mevlananın dediği gibi:
“İnsan kısmı bir misafirhane,
Her sabah yeni birisi gelir,
Bir sevinç, bir bunalım, bir zalimlik.
Aniden farkına varmak bir şeyin
Hepsi beklenmedik misafir,
Hepsini karşılayıp eyle!”

Çünkü ancak o zaman aslında sır dediğimiz ifşa olur. Aklın öğrendiği değil de, bilmezliğin zenginliği ve sonsuzluğun olanakları açılır önümüzde.

Bir de Şems desin o zaman;
“Nereden bilirsin, dünyanın üstünün altından daha iyi olduğunu?”

Bilme halleri, işte biraz önce söylediğim durumu dondurma refleksindendir.
Aslında bizler, neyi dondurmaya, durdurmaya çalışıyoruz?
Akıp giden şey nedir?
Elbette zaman.
Duyguyu, hali dondurmaya çalışırken aslında bir yerden zamanı durdurmaya çalışıyoruz, bilinçsizce.
Gözlemci egzersizleri içinde düşünceleri durdurmak ile ilgili bir bölüm var. Bunu yaparken, çoğunlukta gözlemlediğim fiziksel durum, nefesi tutmak.
Düşünceyi durdurmak isterken, aynı zamanda akan ne varsa otomatik olarak durduruyoruz. Düşünceyle birlikte, yaşamı durduruyoruz, nefesi durduruyoruz.
Hali durdurmaya çalışırken, zamanı durduruyoruz. Kendimizi akıştan alıkoyup bir küçük hücreye sığıştırmaya çalışıyoruz.
Elbette akış ile zaman aynı şeyler değil, ama lütfen, bir gözlemci olarak bakın.
Akış dediğinizde gözünüzün önüne gelene, size hissettirdiğine.
Zaman hissi ile benzerlik taşıyor mu?
Buradan aslında “Neden korkuyoruz?” sorusuna gidiyorum.
Durmaya çalıştığımız yer neresi ve nereye gitmekten korkuyoruz?

Durmaya çalıştığımız yer her birimiz için farklılık gösterir. Bazılarımız için hala bir cenin olarak annesinin karnında, bazılarımız çocukluğumuzda, bazılarımız o her şeyin kesinlikle belli olduğu yerde… 
Güvenli alanı, konfor alanı nerelerde ise oralarda, travmaları, büyük acıları nerelerde ise oralarda, sonsuzca sevildiği yer neredeyse oralarda…

Gittiğimiz ve gitmekten korktuğumuz yer ise bellidir. Çok net bir şekilde evet ölümdür, ama ondan önce belki ölüm ile aynı anda teslimiyettir. Her hale teslim olmak.
Ve düşüncemizde zaman, bizi oraya taşıyandır.
Kendini beden sanmanın en derin çırpınışlarından biridir bu, bedenin korkularına kapılmak.
Her ne kadar bunu anladığımızı iddia etsek de, “hal”e tutunmaya çalışıyorsak orada gerçek bir idrak gelişmemiştir. Hala bedenin korkularını sahipleniyoruz demektir. Kendimizi zaman illüzyonuna kaptırmışız demektir.
Budistler, ölüm için en büyük şifa derler, çünkü sonucunda teslimiyeti anlar ve nihayetinde “hal”e teslim olursun…

İkiliğin sisteminden çıkıp, hallerimizi ve halleri yargılamadan akmaya başlar isek, o zaman zamanı durduran, zamanda hareket edebilen olursun. Çünkü perde bir kez daha kalkar. Her hal, kendi içinde yeni bir evren, yeni bir boyut açar. Ve sonsuz kere sonsuz olanaklar içinde her zaman tahmin edilemeyene doğru gider. Bu düz değil, küresel bir oluşumdur. Bunu idrak ettiğimizde, beden giysisini giyenler olarak, yaşam macerasını doyasıya deneyimleyenler oluruz.

Halden hale geçmek, aynı sonsuzluk sembolünde olduğu gibi devam eden ve akan bir şeydir; içeriden dışarıya, dışarıdan içeriye… Sessiz ve sonsuz bir dans gibi.

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Dünyanın sırrına ermek: Yol, kendi sırrımıza ermekten geçiyor

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale