X

Kişisel yolculuğumda The Music Medicine ile ‘Müzikle terapi deneyimim’

Ben insan hayatının döngülerden ibaret olduğuna inananlardanım.

Birkaç senede bir vazgeçişler, vedalaşmalar veya mevcut durumu geliştirmeye yönelik çabalarla birlikte, gelişen yeni hedefler, değişen zevkler ve oluşan yeni niyetler bu sürecin vazgeçilmez parçaları.

Bu döngüler içinde insan kendini ne kadar iyi dinlerse, değişimlere o kadar iyi ayak uydurabilir. Kendine karşı saygıyla ve sevgiyle yeni bir yön çizebilir.

Ben kişisel olarak tam da böyle bir dönemdeyim. Bu yıl ülkemiz topraklarında yaşayan birçok insan gibi duygu durumlarımı kontrol edemediğim anlar yaşadım, kendimi olumsuz düşüncelerle dolu bir akışın içine bıraktım. Bunun sonunda çok sorguladığım ve en nihayetinde yenilenmeyi hedeflediğim bir sürece girdim.

Bu anları, bu durumları hepimiz yaşıyor, dönem dönem negatif düşüncelerin kurbanı olabiliyoruz. Ama zihnin zincirlerine teslim olmadan, kişinin kendi merkezine, özüne, hayat sevgisine erişmesi; zor da olsa bunu başarabilmesi, mutlu bir yaşam için hayati önem taşıyor.

Bu bahsettiğim, özüme / merkezime dönme haline kavuşabilmek için ise, zihnim beni ele geçirmeden önce kim olduğumu, neleri sevdiğimi, varlık sebebimi, bu hayattaki misyonum, vizyonumu yeniden oluşturmak için kendimi yeniden dinleme dönemine girdim. Sosyal medyayı limitli kullanma, iş & yaşam dengesini belli bir standarda oturtma, daha verimli ve daha kısa sürede çalışma, bolca günlük yazma, yoga & meditasyon çalışmalarına ağırlık verme gibi yöntemler izleyerek, Uplifers üzerinden önerdiğimiz birçok metodu hayata geçirdim.

Şanslıyım ki Uplifers sayesinde harika uzmanlarla tanışıyor, onlarla dertleşebiliyor, fikirlerini alabiliyor, güçlerini enerjilerini içime çekebiliyorum. Son dönemde yazarlarımız arasına katılan Ebru Şinik ile temsil ettiği ekolü olan Deepak Chopra meditasyonlarıyla daha yakından tanışmış oldum. Ebru Şinik’in meditasyon eğitiminden bir sonraki yazımda bahsedeceğim.

Müzikle terapi deneyimi: The Music Medicine

Dimitrios ile yaz aylarında tanışmış, doğa içinde harika bir müzikle terapi deneyimi yaşamıştım. Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da gerçekleştirdiği bir başka Music Medicine etkinliğinde yeniden bu yolculuğu deneyimleme imkanı buldum.

Bir yandan bir diğer yeni yazarımız Dimitrios, Music Medicine isimli bir müzikle terapi grubu oluşturdu ve çalışmalarıyla inanılmaz bir ilham kaynağı oldu bana. Bu yazımda da sizlere Dimitrios’un hazırladığı sesle terapi seanslarındaki deneyimimden bahsedeceğim. Her ne kadar bu deneyimler son derece kişisel olsa da, birtakım önyargıları kırmak adına bu tecrübemi yazmak istedim. Birçok insan; sesle şifa / sesle terapi / müzik terapisi gibi terimleri tam olarak ne olduğunu anlayamadığı veya ‘şifa’ gibi kelimeleri itici bulduğu için deneyimlemeye korkuyor veya çekiniyor. Karanlık bir oda ve mumlar ürkütücü gelebiliyor 🙂

Dimitrios ile yaz aylarında tanışmış, doğa içinde harika bir müzikle terapi deneyimi yaşamıştım. Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da gerçekleştirdiği bir başka Music Medicine etkinliğinde yeniden bu yolculuğu deneyimleme imkanı buldum. Bu etkinlikte Dimitrios’a Brezilya’dan yakın dostu Lucas Noronha şarkılarıyla eşlik ederken, Taylan ile de ritmik sesler ve chanting ziyafeti tattık. Bu etkinliğin bir diğer keyifli noktası ise, ressam Serra İnce’nin sesle terapi esnasında canlı olarak ortamın enerjisinden güç alarak bir tablo ortaya çıkarmış olması.

Ben şahsen meditatif hale hızla geçebildiğim için müziğin baştan sona sunduğu “yolculuğu” en saf haliyle deneyimlemek istedim. Her sound healing deneyimimde daha derinleşiyor, geçmişten bugüne içimde yaşadığım blokajları daha net hissedebiliyor, onları yeniden yaşayıp ağlıyor, sonrasında ise bu blokajları açarcasına gerçek bir iyileşme hissi, bedenimle ruhumla barışıyor hissi yaşıyorum. Muhakkak herkesin yaşadığı deneyim farklı. Ben hüngür hüngür ağlarken sevgilim rahatlayıp uykuya dalabiliyor yanımda 🙂 Bazılarından horlama sesleri de gelebiliyor. Ama müzik terapisi öyle bir ortam sunuyor ki, ne yanınızdaki kişiyi görüyor, ne müzikten başka bir kişinin sesini duyuyor, ne de etrafınızda olup bitenle ilgileniyorsunuz. Bu ilgilenmeme, başkalarının ne yaptığını önemsememe ve kendini dinleyebilme hali bile başlı başına erişilmesi son derece zor bir ruh hali. Dolayısıyla gerçek bir teslimiyet halinden bahsedebiliriz.

Müzik terapi esnasında herkesin yaşadığı deneyim farklı. Ancak herkes için gerçek bir teslimiyet halinden bahsedebiliriz

Son dönemde pek çok sound healing terapileri karşımıza çıkmaya başladı. Dimitrios’un etkinliklerini muhakkak takip etmenizi öneririz. @themusicmedicine @dimitriosvision instagram hesaplarından takip edebilir, @Uplifers Instagram hesabından #EventUp hashtagingden de yazarlarımızın farklı farklı alanlardaki etkinliklerinden haberdar olabilirsiniz.

Müzikle ve sevgiyle…

Eda Günay: Eda Günay, Paris IV Celsa Sorbonne ve Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldı. Ecole Normale Superieur de Lyon'da psikoloji dergilerinin sosyal temsili üzerine iletişim ve medya araştırmaları yükseklisansını tamamladıktan sonra Türkiye'ye dönüp Uplifers projesini hayata geçirdi. Uzak Doğu dövüş sanatları, yoga, extreme sporlar, kediler, köpekler ve doğayla iç içe olmak favorileri arasında. Sağlığın ve hayatın kıymetini genç yaşta öğrenmiş olup doya doya yaşıyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale