X

Kişisel bir yolculuk: Yoga ve ayurveda programında sizleri neler bekliyor?

Yoga, günümüzde çok popüler! Size bir itirafta bulunayım mı? Kimse genelde (istisnalar tabii ki vardır) yogaya güzel hisler yüzünden başlamaz. Ben de mutluluktan değil, kafa karışıklığı, kişisel arayışım yüzünden başlamıştım.

İlk yogaya başladığım zaman durumun fiziksel görüntüsü beni etkilemişti. Bedenim zaten esnekti ve birçoklarına göre daha hızlı yol alıyordum. Ve bu yüzden seneler içinde yoga da iş çıkışı arka arkaya 3 derse koşarak girdiğim bağımlılıklarımdan biri olmuştu. Bedenimin neler yapabildiğini göstermek çok hoşuma gidiyordu. Yoganın o fiziksel hareketlerine aşık olmuş, hayatımdaki bağımlılıklarıma yeni bir şey eklenmişti.

“Bana iyi geliyor” diyordum. Kesinlikle geliyordu. Zaten fiziksel çalışmanın bedene ve ruha katkısı saymakla bitmez ama pratiğim ruhuma ulaşmıyordu. Hala içimde anlamadığım karmaşanın ve yorgunluğun izleri vardı. Bir yandan egom, fiziksel pratikle hiç olmadığı kadar mutluydu.

Yoga, drama kraliçesi eğilimin ve mutsuzluğun üzerine taktığım çok güzel bir yara bandı oldu. O zamanlar bunun bile farkında değildim. Yara bandını bile fark edemeyecek kadar kendi içimde karmaşıktım ve aslında yoganın şifası o yara bandını fark edip çıkarttığında başlıyormuş.

Yara bandıma aşık olmuştum bir kere, içimde her dersten sonra hissettiğim coşkunun bir nedeni olmalıydı… Bu vesile ile 2012 yılında ilk yoga uzmanlık programını bitirdim. O zamanlar her cümlesi ile kalbime inen bir hocam vardı. Onunla fiziksel pratik, kalbime doğru inebiliyordu. Bu yüzden 2014 yılında ikinci yoga uzmanlık programını aldıktan sonra bazı taşlar içimde yerine oturdu.

İlk o zamanlar yara bandımın farkında varmıştım. İşte o zamanlar bilginin hücrelerime indiğini söyleyebilirim. Ardından eğitimler aldım, yeniden eğitimler aldım, bulabildiğim her yerde dersler vermeye devam ettim. Ben anlattıkça her şey daha bir anlaşılır oluyordu. Yara bandı çıkmıştı ama hala ortadakilerle ne yapacağımı bilmiyordum.

2018’de çok ciddi bir ameliyat geçirdim. Ruhum her anlamda delik deşik oldu. Bir anlamda öldüm. İşte burası seneler boyunca anlattığım her şeyin pratik alanı olmaya başladığında, yoga benim paraşütüm oldu. Sürecin kendisi de, sonrası da beni her sıkıştırdığında yoga, gerçekte olanı görmeme yardımcı oldu.

Yoga, yeterli zaman ve merakla karanlıkta kalmış, halının altına attığınız ne varsa ışığa kavuşturan en köklü sistemlerden biri.
En güzel kısmı da, hangi niyetle başlarsanız başlayın sizi içine çekmesi… Bunu öğrencilerimden çok gördüm ve görüyorum.
O yüzden bu yolda yürümek isteyenlerle el ele yürünen yol birliğini çok değerli buluyorum. Yoga uzmanlık programlarının sadece yoga uzmanı olmak için değil, kişisel hayat yolculuğumuz için de çok önemli olduğuna inanıyorum.

Bir süredir açmaya başladığımız yoga uzmanlık programlarıyla kendi öğrencilerimizin içlerindeki bu ışığı yakmalarına vesile oluyoruz ve onların kendi yollarını belirmesine rehberlik ediyoruz.

Pandemin en şiddetli zamanında ortağım Githa ile Moda’da kurduğumuz stüdyomuzda, birlikte 3. kez yoga uzmanlık programı açıyoruz. Bu programa ilgi büyük! Buna şaşırmıyoruz çünkü Githa ile dostluğumuzu profesyonel dünyaya taşıyıp birlikte verdiğimiz uzmanlık programlarını titizlikle revize etmekten çekinmiyoruz.

Temel yoga ve ayurveda uzmanlık programı (200 saat)

Bu uzmanlaşma programı kadim zamanlardan beri kardeş bilim olarak ilerleyen yoga ve ayurvedanın birlikte öğrenilmesine ve uygulanmasına dayanır. Yoganın yolu ruhsallıktan, yani kendimizi bedenen, zihnen ve ruhsal olarak eğitmekten geçer. Hint tıp bilimi ve felsefesi olan ayurveda beden tiplerini merkez alarak, bedenin, zihin ve ruh ile ilişkisini dengeli ve uyumlu hale getirir.

Yoga asanalar, nefes, meditasyon gibi farklı uygulamalarla beden katmanlarına ulaşmaya, güçlendirmeye ve zihnin üç niteliği Sattva, Rajas ve Tamas’ı (Farkındalık, Hareket ve Durağanlık) anlamaya odaklanır.

Ayurveda ise beden tipinize uygun beslenme, günlük ve mevsimsel uygulamalar ile bedensel ve ruhsal arınma sağlar. Ayrıca bitkilerin, yağların ve baharatların gücünü kullanarak yoga yapan kişinin bedenini ve Sattvik zihin yapısını güçlendirir, böylece sindirim ve sinir sistemini iyileştirir, enerji bedenini temizler.

Yoga ve ayurvedanın niyetleri aynıdır. İkisi de kişinin kendini daha iyi tanımasını ve aydınlanmaya giden yolda ilerlemesini ister, sağlığımızı korur ve yoga uygulamamızda daha derinleşmemizi sağlar. Yoganın gündelik yaşamla bütünleşmesi ayurveda ile olur. Yogada hastalıkların nedeni Chitta (zihin) dalgalanmasıdır, ayurvedada ise dosha’ların (beden tipleri) dengesizliği ve bedende biriken toksinlerdir.

“Biz bu programda günümüz insanının bu iki temel meselesini baz alarak, kendini iyileştirme gücünü eline almaya istekli yoga eğitmenleri yetiştirmeyi amaçlamaktayız.”

Uzmanlık programının içinde neler var?

  • Temel yoga pozlarının farklı bedenlere göre yapılışı,
  • Yoga felsefesi, yaşam biçimi olarak günlük hayata entegre edilmesi
  • Yoga tarihi
  • Yoga ve ayurvedanın temellerine giriş
  • Ayurvedik beden tipleri ve beslenme
  • Yogik ve ayurvedik meditasyon teknikleri
  • Anatomi 101, fonksiyonel anatomi
  • Mudra
  • Tekrarlanan kutsal sesler (Mantra)
  • Yoga nidra
  • Bandha ve çakralar
  • Prayanama / nefes teknikleri
  • Dokunma: Ellerle Yönlendirme / Düzeltme/ Meditatif ve derin dokunuş
  • Shavasana Masajı
  • Ayurvedik yüz, boyun ve baş masajı / Ayak masajı
  • Yoga ve ayurvedada sağlıklı ders verme teknikleri
  • Farklı seviyelere göre farklı tarzda yoga dersi hazırlama

İnziva programında Özde Çolakoğlu ile atölye çalışması: “Yoga Eğitmeni Olarak Dijital Alanı Nasıl Sağlıklı Kullanabilirim?” (Atölye görsel içerik ve uygulama çalışmalarıyla desteklenecektir.)

Tanıtım buluşması: 15 Ocak Cumartesi 2022 Saat 18:30

Buluşma tarihleri:
05-06 Şubat 2022 09:30- 18:30
19-20 Şubat 2022 09:30- 18:30
05-06 Mart 2022 09:30- 18:30
19-20 Mart 2022 09:30- 18:30
16-17 Nisan 2022 09:30- 18:30
14-15 Mayıs 2022 09:30- 18:30
28-29 Mayıs 2022 09:30- 18:30
04-05 Haziran 2022 09:30- 18:30​

Nasıl ve kimler katılabilir?

Githa ve Özde Çolakoğlu ile yapacağınız ön görüşme sonrasında kaydınız alınacaktır. Yoğun ve uzun bir eğitim süreci olacağından katılmak isteyenlerin bu programa hazır olup olmadığını anlamak bizim için çok değerli ve önemlidir.

İnziva:

  • Eğitimin sonunda 5 gece 6 günlük inzivaya katılmak zorunludur.
  • İnziva mekanı, tarihi ve detayları program başladıktan sonra kararlaştırılacaktır.​

Sertifika:

Uluslararası geçerliliği olan Yoga Alliance sertifikası programı başarı ile tamamlayan katılımcılara verilir.

Staj:

Bu programı başarıyla tamamlayanlara ve belirli kriterleri yerine getirenlere, Moda’daki stüdyomuzda staj yapma ve ilerleme şansı tanınmaktadır.

Asistanlar:

Bu uzmanlık programı boyunca 3 asistanımız olacak. Mert Toksoy ve Çiğdem Erinç, Özde Hoca’ya yoga bölümde yardımcı olup, ayrıca yoga grup çalışmalarını yönetecek. Tuğçe Ertan ise ise ayurveda bölümünde Githa Hoca’ya yardımcı olacak.

Bilgi ve kayıt için: www.goayoga.com.tr info@goayoga.com.tr ve 0533 685 13 73

İlginizi çekebilir: Herkesin yoga deneyimi kendine: Yoganın derinliklerine doğru

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale