X

Kış güneşi kapıdayken koruyucuları yakından tanıyalım

Cildimiz; koruyucu kalkanımız olmasının yanı sıra, yaşam kalitemizi, toplum içinde sosyalleşebilmemizi belirleyen ve hem fiziksel hem de psikolojik olarak bizi biz yapan organımızdır. Hal böyle olunca cildimize, deyim yerindeyse ‘gözümüz gibi bakmamız’ kaçınılmazdır. Yaş ilerledikçe kıymetini daha da iyi anladığımız cildimize; yaşlanma karşıtı kremler, nemlendiriciler, serumlar gibi günlük bakım ürünlerini uyguluyoruz. Peki ya cildimizi kış aylarında güneşten yeteri kadar sakınabiliyor muyuz?

Güneş, cilt yaşlanmasına neden olan en büyük unsurdur; yine de faydalarından yararlanıp, zararlarından sakınmak aslında çok da zor değil. Dilimize güneş kremi olarak yerleşmiş olsa da, bu ürünleri güneş koruyucu olarak adlandırmak daha doğru olacaktır. UV’nin deriye kısa ve uzun dönem etkileri arasında; güneş yanığı, bağışıklık sistemi baskılanması, yaşlanma, kanser oluşumu ve DNA hasarını sayabiliriz. Güneşe çıktığımızda bronzlaşmamızın yani ten rengimizin koyulaşmasının nedeni; cildin renk pigmenti üreten hücrelerinin (melanosit) ultraviyole ışınları gördüğü anda, cildi DNA hasarından korumak amacıyla melanin denilen renk pigmentini üretmesi, hücre DNA’sını bir şemsiye gibi korumasıdır. Yani vücut tehlikeyi algılar ve kendini korumak için savunma mekanizmasını devreye sokar. Mekanizma bu kadar muhteşem işlerken bile hasar çok fazla olduğunda dışarıdan destek vermemiz gerekmektedir. Peki ama güneşli saatlerde kendimizi nasıl güvence altına alacağız? Tercihlerimizi yapmadan önce hangi koruyucunun ne anlama geldiğine biraz yakından bakalım.

Güneş koruyucuları iki kategori altında toplayabiliriz: Fiziksel güneş koruyucuları; deri üzerine sürüldüklerinde genellikle emilmez ve cilt üzerinde oluşturdukları tabaka sayesinde güneş ışınlarını yansıtarak veya bloke ederek cildi korur. Kimyasal içerikli güneş koruyucular ise sürüldükten sonra deri içine emilir, güneş ışınlarının çoğunu absorbe eder. Fiziksel güneş koruyucular mineral filtreli olarak da bilinir. Çinko oksit (ZnO) ve titanyum dioksit (TiO2), fiziksel içerik olarak kullanılan maddelerdir.

Fiziksel filtre içeren koruyucularla kimyasal koruyucuların farkları

Fiziksel filtre içeren ürünlerin koruyuculukları sürüldüğü anda başlar. Kimyasal koruyucuların etkisini gösterebilmesi içinse deri tarafından emilmeleri gerekir. Çoğu koruyucunun arkasında yazan; ‘Güneşe çıkmadan en az yarım saat önce sürülmelidir’ ibaresi bu yüzdendir.

İlgili yazı: Güneş koruyucular hakkında bilmediğiniz 11 şey

Titanyum dioksit ve çinko oksit içeren fiziksel koruyucuların avantajı daha geniş spektrumlu olmalarıdır. Bunun anlamı şudur; bu tip güneş koruyucular güneşin zararlı ultraviyole ışınlarının her ikisini birden, yani hem UVA hem de UVB ışınlarını bloke ederek koruyuculuk sağlarlar.

Fiziksel güneş koruyucular ciltte iyi tolere edilebildiğinden bazı kimyasal filtreli koruyucularda olduğu gibi, cilt problemlerine ve alerjilere yol açmaz.

Fiziksel güneş koruyucular serbest radikal oluşumuna da sebep olmaz. Fiziksel ürünlerin en büyük dezavantajı ise, güneşi tamamen bloke ettikleri için insan derisinde güneş ışınlarının etkisiyle sentezlenen D vitamininin üretimini engelleyebilecekleri görüşüdür.

Güneş koruyucuların içerisindeki maddelere dikkat
Sağlığınıza olumsuz etkileri nedeniyle güneş koruyucusu seçerken, oxybenzon ve retinil palmitat içeren ürünlerden uzak durmalısınız.

Günümüzde kullanılan güneş koruyucular ağırlıklı olarak kimyasal filtre içermektedir; çünkü güçlü etki mekanizmaları klinik olarak kanıtlanmaktadır. Avobenzone, octinoxate, oxybenzone, homosalate, helioplex, tinosorb, mexoryl gibi maddeler en çok kullanılan kimyasal koruyuculardır.

Kimyasal filtre içeren güneş koruyucularda bazı maddelere dikkat etmeniz gerekmektedir. Bu tip koruyucular, sürüldükten sonra kan dolaşımına katılabilen ve böylece vücudun her yerine taşınabilen  “oxybenzone” adlı bir madde içerebilirler. Araştırmacılar, emilerek kan dolaşımına katılan oxybenzone adlı kimyasalın vücutta kadınlık hormonu olan östrojen benzeri etkiler gösterdiğini ileri sürmüşlerdir. Bu sebeple, oxybenzone içeren güneş koruyucuların kullanımı önerilmemektedir.

Bir A vitamini formu olan “retinil palmitat” adlı maddeyi içeren güneş koruyucuları da kullanmanız önerilmemektedir. Bunun sebebi ise, güneş ışığına maruz kalan bu maddenin kanserojen etki gösterebilmesidir.

Güneş koruyucu seçerken dikkat edilmesi gerekenler
Güneşten sadece yaz aylarında değil, her mevsim korunmamız gerekmektedir.

Güneş koruyucu seçerken marka bilinirliğinin olması, formülünün bilimsel ve güvenilir oluşu, UVA koruma gücü, bağışıklık sistemini güçlendirme gücü, su ve tere dayanıklılığı önemli kriterlerdir. Unutulmaması gereken şey ise, sağlıklı bronzlaşma diye bir şeyin olmadığıdır. Güneşten korunmak sadece yaz ayları için değil, tüm mevsimler için geçerlidir. Güneş ışınlarından yeteri kadar korunduğunuzda ise ortaya çıkacak riskler minimuma iner ve güneşten köşe bucak kaçmaya gerek kalmaz.

Bahar Özen: Almanya doğumluyum. 2011 yılında Haliç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünden mezun olduktan sonra Almanya Saarland Üniversitesi’nde İnsan Biyolojisi alanında bilimsel araştırmalarıma devam ettim. İş yaşantıma ilaç sektörüyle başladım; ama ilgi alanım beni dermokozmetik sektörüne yöneltti. Şuan Lotis Pharma’da Ürün Müdürü olarak çalışıyorum. Cilt bakımını moleküler düzeyde öğrenmekten keyif alıyorum. İyi hissedip iyi yaşamaya çalışan bir 'Uplifer' olma yolundayım ☺

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale