X

Kış aylarında soğuk algınlığı ve gripten korunmanın yolları

Kış mevsimi dendi mi akla soğuk algınlığı ve grip geliyor. Uzmanlar, aralık ve ocak aylarının gribal enfeksiyonların en sık görüldüğü aylar olduğunu söylüyor.

Uplifers olarak kış aylarında soğuk algınlığı ve gripten korunmanın yollarını araştırdık:

1. Kendinizi sıcak tutun

Kendinizi sıcak tutmak, soğuk algınlığı ve gripten korunmanın en basit yollarından biri. Birçoğumuz sonbahar aylarında çok sıkı giyinmiyoruz. Soğuklar birden bastırınca da titremeye başlıyoruz. Titremek, bağışıklık sistemini baskılıyor ve bizleri soğuk algınlığına daha açık hale getiriyor. Ayrıca güneş ışınlarının azalması ve melatonin, serotonin gibi hormon seviyelerinin düşmesi de bağışıklık sisteminin çalışmasını olumsuz etkiler. Örneğin bedenimiz vücut sıcaklığının yüzde 30’unu baş bölgesinden kaybeder. Bu yüzden, kışın şapka takmayı unutmayın.

Sarımsak özellikle soğuk algınlığına bağlı olan göğüs bölgesindeki şikayetlerin giderilmesine yardımcı oluyor.
2. Ellerinizi sık sık yıkayın

Çoğu enfeksiyon hapşırma, öksürme sonucu hava yoluyla iletilse de virüsler fiziksel yollarla da bulaşabiliyor. Enfeksiyonlu ellerin gözler, ağız, burun gibi vücudun hassas bölgelerine dokunmasıyla virüsler kolayca bedenimize girebiliyor. Bu yüzden soğuk algınlığı ve grip enfeksiyonlarının sık sık görüldüğü kış aylarında, ellerinizi de sık sık yıkamak virüslerden etkilenme ihtimalinizi ciddi oranda düşürür. Ellerinizi yıkadıktan sonra temiz bir havlu veya kağıt havluyla kurutmayı unutmayın.

3. Hava durumunu takip edin

Nemli havalarda virüsler daha uzun süre yaşar. Havadaki nem baloncuklarına tutunarak daha kolay yayılırlar. Bu yüzden havanın nemli, yağmurlu, sisli olduğu günlerde enfeksiyona yakalanma riski yükselir. Ancak virüslerin 10-12 gün kadar süren kuluçka döneminde hiçbir şey fark etmeyebilirsiniz. Bu yüzden önleminizi önceden alın ve hava durumunu takip edin.

4. İnsanlarla yakınlaşmaktan ve ısıtma sistemlerinden uzak durun

Kış aylarında insanlar birbirlerine fiziksel olarak yakınlaştıkça, enfeksiyonların bir kişiden bir başka kişiye geçme olasılığı da artar. Kalabalık toplu taşıma araçları, alışveriş merkezleri ve kalabalık grupların bir araya geldiği ortamlar tehlikeli olabilir. Öte yandan merkezi ısıtma sistemleri, nazal geçiş yollarımızdaki mukoza tabakasını kurutarak solunum sistemimizi etkiler. Kuru ve ağırlaşmış hava, boğaz bölgesinde tahrişe ve göğüs hastalıklarıyla ilgili şikayetlere neden olur.

5. Bitkilerden destek alın

Kış aylarının taarruzuna karşı bağışıklık sisteminizin desteklenmeye ihtiyacı varsa, ekinezya en yakın dostunuz olabilir. Ekinezya Amerikan yerlileri tarafından yaralanmaları ve enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılırmış. Günümüzde ise soğuk algınlığı ve gribin yanı sıra viral ve bakteriyel enfeksiyonların tedavisi için bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılıyor.

Ancak ekinezyanın uzun süreli kullanımda etkinliğinin azaldığını unutmayın. İdeal olanı, ekinezyayyı en fazla 6-8 hafta kadar kullanmak. Bir de sistemik ve otoimmün hastalıkları olan kişiler için önerilmiyor.

6. Çinko ve sarımsak tüketin

Bir mineral olan çinko, soğuk algınlığıyla mücadele etmek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için kilit bir öneme sahip. Kırmızı et, midye, yumurta, deniz ürünleri, tofu ve buğday tohumu zengin çinko kaynakları arasında yer alıyor. Çinko ve C vitamini, soğuk algınlığıyla mücadele etmek için iyi bir ikili. Sarımsak ise özellikle soğuk algınlığına bağlı olan göğüs bölgesindeki şikayetlerin giderilmesine yardımcı oluyor. Her gün az miktarda sarımsak yemek soğuk algınlığı ve gribe yakalanma riskini azaltıyor.

7. Bol su için

Uzmanlar, günde en az 2 litre su içmemiz gerektiğini öneriyor. Su, özellikle böbreklerin düzgün çalışmasına ve böylelikle toksinlerin vücutta kolayca atılmasına yardımcı oluyor. Eğer soğuk algınlığı geçiriyorsanız, az su içmek mukus kuruluğuna ve bedeninizin hastalıkla mücadele etmesinin zorlaşmasına neden olur.

8. Uykunuzu alın

Uykusuzluk, bedenimizi enfeksiyonlara daha açık hale getirir. Ancak sadece bununla sınırlı değil. Ruh haliniz de bedeninizin enfeksiyonla mücadele yeteneğini etkiler. Uykusuz kaldığınızda veya kendinizi stres altında hissettiğinizde, hastalıklarla mücadele etme şansınız daha düşük olur.

Uzmanlar, günde en az 2 litre su içmemiz gerektiğini öneriyor.
9. Egzersiz yapın

Kış aylarında birçoğumuz eve kapanıp egzersizi atlıyoruz. Oysa düzenli egzersiz yapmak ve aktif bir yaşam biçimini sürdürmek, bedeninizde bakterilerle ve virüslerle mücadele eden NK hücrelerinin sayısının artmasını sağlar.

10. Vitamin ve probiyotik alın

Eğer yeterince meyve, sebze tüketemiyorsanız özellikle kış aylarında düzenli olarak multivitamin almak son derece önemli. Probiyotikler ise bağırsaklardaki “dost” bakteriler olarak biliniyor. Probiyotikler, sindirim sistemi üzerindeki birçok olumlu etkisinin yanı sıra vücudun doğal savunma mekanizmasını da geliştiriyor.

Kaynak:
Daily Mail

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale