X

Yogaya göre insanın varoluşu ve gerçek mutluluğa erişmesinin yolu

Beş bin yıllık bir geçmişe sahip olan Yoga, sözlük anlamı ile birliktir. Yoga uygulamalarının nihai hedefi ise aydınlanmadır. Bahsi geçen bu aydınlanma ve birlik hallerine erişmek için ise büyük bir adanmışlık, boğulmak üzere olan birinin havayı arzulaması kadar kuvvetli bir istek ve disiplinli bir uygulama gereklidir. İçinde bulunduğumuz çağ ve bu çağın yaşam şartlarını göz önünde bulundurduğumuzda bu yola çıkmak ve hedefe erişmek oldukça zor görünüyor.

Neyse ki, size sevindirici bir haberim var: Yoga bu yüzyılda da bizleri yalnız bırakmıyor. Her kadim disiplinde olduğu gibi yoga da modern insanın ihtiyaçlarına cevap verebiliyor. Bu nasıl oluyor derseniz tabi ki beş bin yıldır bu alanda görev yapan gurular (öğretmenler) sayesinde. Gurular, temel yoga metinleri dediğimiz eski yoga metinlerini ve bu metinlerdeki kadim öğretileri bugünkü insanın anlayabileceği ve kullanabileceği bir dille bizlere aktarmayı başarmışlardır. Biz yoga eğitmenlerinin şu an sizlere aktardığı bilgiler ise bu değerli öğretmenlerden bizlere ulaşan güncelleştirilmiş ve günlük hayatımıza uyarlanmış bilgilerdir. Yoga hakkında yazılan tüm yazılar ve ağızdan aktarılan tüm bilgilerin doğruluğunu bahsettiğimiz bu eski temel yoga metinlerine dayanıp dayanmadığını sorgulayarak anlayabilirsiniz.

Bugün size aktaracağım konu ise Taittiriya Upanishad isimli temel yoga metninde bahsedilen insan ve varoluşu hakkındaki bilgilerdir. Bu bilgileri yoga hakkında bilgisi olmayan herkese de hitap edebilmesi için yoga terminolojilerini ve konunun anlatıldığı özgün hikâyeyi de dışarıda bırakarak mümkün olduğunca gündelik örneklerle anlatmaya çalışacağım.

Yogaya göre insan var oluşunun beş boyutu vardır.
Mutluluk bedeniniz, mükemmel sağlık, denge ve uyum halinde olduğunuz bedeninizdir.
Bunlardan ilki her insanın sahip olduğu fiziksel bedendir.

Fiziksel beden maddeseldir. Kişi varoluşunu sadece bedeninden ibaret zanneder, bedeni ile aşırı derecede özdeşleşirse bedenini beğendiği ölçüde mutlu olacaktır. Bedeninde bir kusur görürse ya da bedenine bir şey olursa, örneğin hastalanırsa, kimlik algısı sadece bedensel olacağı için mutsuz olacaktır. Bu kişi çevresini de aynı şekilde maddesel ve fiziksel olarak değerlendireceği için dış dünyayı da maddesel yapıya duyduğu beğenisi ya da hoşnutsuzluğu üzerinden değerlendirecektir. Bu durumda kişi mutluluğunu maddesel düzeye bağlamış olur. Başka bir deyişle dışsal nesnelere bağlamış olur. Dışsal nesnelerde gördüğü her türlü sorun, hoşnutsuzluk kişiyi mutsuzluğa ve sonunda ıstıraba sürükler. Yoga bu noktada bize fiziksel bedenin ve maddesel dünyanın bir mutluluk kaynağı olmadığını ve fiziksel bedenin ve maddenin ötesinde sahip olduklarımıza bakmamızı öğütler.

İnsanın ikinci boyutu yaşam gücü bedenidir.

Fiziksel bedeni hayatta tutan can dediğimiz yaşam gücüdür. Bu yaşam gücü çakralar denen enerji kanallarından akar. Fiziksel ve düşünsel faaliyetlerimizi yapmamızı sağlar. Yaşam gücü (can) yoksa fiziksel beden de var olamaz. Ancak kişinin zamanla, örneğin yaşlandığında, yaşam gücü azalmaya başlar. Bu sefer de insan bu yaşama gücü ile kendini özdeşleştirir. Kendini sadece bu yaşam gücünden ibaret zanneder. Yaşam gücünün yüksek olmasını mutluluk, az olmasını ise mutsuzluk sebebi olarak algılar. Yine ıstıraba sürüklenir ve dengesini kaybeder. Yoga her insanın sahip olduğu bu yaşam gücünün de gerçek bir mutluluk kaynağı olmadığını bunun da ötesindeki insan var oluşunun boyutlarına bakmamızı söyler.

İnsanın üçüncü boyutu akıl bedenidir.

“Yaşam gücüm azaldı eskisi gibi güçlü değilim. Artık genç değilim. Genç olsaydım mutlu olurdum.” Bunlar nedir? Birer düşüncedir. Bu düşünceler nerede üretilir? Akılda. Aklımızı kendi haline bırakırsak görürüz ki aklımız milyonlarca düşünce üretir. Çünkü aklın doğası düşünce üretmek üzerinedir. Kişi bu düşüncelerin doğruluğunu sorgulamayıp kendini bu düşünceler ile özdeşleştirdiğinde yani bu düşünceleri gerçek kabul ettiğinde bu sefer de duygu üretmeye, aklı nasılsa öyle hissetmeye başlar. Sonu gene ıstıraptır. Bu noktada yoga bize sahip olduğumuz düşüncelerin de ötesine bakmamızı, bunları sorgulamamızı, mutluluğumuzun kaynağının düşüncelerimiz yani aklımız olmadığını söyler.

İnsanın dördüncü boyutu zihinsel bedenidir.

Bu boyutu insanın vicdanına ya da muhakeme yapma yeteneği olan mantıklı zihnine benzetebiliriz. Örneğin yolda bir gül görürsünüz ve aklınızdan “Aaa, ne kadar güzel bir gül, koparayım, benim olmalı” diye geçirirsiniz. Ancak aklınızdan geçen bu düşünceyi sorguladığınızda bu gülün size ait olmadığını, o gülü koparmanın doğru bir davranış olmadığını anlarsınız. Analiz edersiniz ve gülü koparmamaya karar verirsiniz. Bu noktada gülü koparmak üzere olan dürtüsel bedeni ve “ne kadar güzelmiş benim olmalı” diyen aklı kontrol edebilmeye başlarsınız. Bu boyut bizi hayvanlardan ayıran en önemli özelliğimizdir. Burada sezgilerimiz ve iyi-kötü, doğru-yanlış arasında ayrım gücümüz vardır. Ancak yogaya göre bu boyut da mutluluğun gerçek kaynağı değildir. Yoga bize biraz daha derine, bu boyutun da ötesine bakmamızı söyler. Çünkü insan eğer ki dürtülerine ve düşüncelerine (aklına) yenik düşüp ahlaki değerlerine ters düşecek bir şey yaparsa, bu sefer de bundan mutsuz olup ıstıraba sürüklenmeye başlar. Bu durumda kişi bu sefer de kendini ahlaki değerleri ile özdeşleştirmiş olur. Erdemli davrandığında kendini iyi hisseder, iyi bir davranış yapınca ben iyi biriyim der, uygunsuz gördüğü bir davranış yaptığında kendini kötü biriyim diye değerlendirerek kendini kahreder. Yine ıstıraba sürüklenmiş olur.

İnsanın beşinci boyutu mutluluk bedenidir.

Yogaya göre burası insanın gerçek varoluşsal doğası olan mutluluk halidir. Burada mutluluk hiçbir dışsal nesneye, duygu ve düşünceye bağımlı olmadığından, mutluluk içsel, sürekli ve değişmezdir yani mutlaktır. Kişi burada mükemmel sağlık, denge ve uyum halindedir. Sessizlik hâkimdir çünkü dışsal nesnelere bağımlılık olmadığından üretilen herhangi bir duygu ve düşünce yoktur.

Bir yoga öğrencisi ya da günlük hayatına yogayı dâhil etmek isteyen kişi için en temel bilgi budur. Yogada buna analiz ve deneyim yolu ile varoluşunun boyutlarını ve gerçek mutluluğu, özbeni bulma yöntemi denir.

Yoga uygulamalarını hayatınıza dâhil ettikçe özgürleşirsiniz.
Özbeni bulma yöntemi ile sağlıklı ve mutlu olmak

Bu yöntem ile yoga bize gündelik hayatımızı daha huzurlu, sağlıklı ve mutlu kılmak için iki temel reçete sunar:

1. Mutluluğunu, bedenin dâhil, dışsal nesnelere bağlama.

Çünkü bu maddeler geçicidir ve gerçek birer mutluluk kaynağı değildir. Örneğin; bir araba istersin bu beni mutlu edecek dersin. Arabayı alırsın bu sefer de bir evim olursa mutlu olurum dersin. Ya da evin, araban vardır “Ah keşke çocuğum olsa, bir aile kursam.” dersin. Ancak bu istekler, arzular tükenmez. Birine sahip olduğunda ötekinin hayalini kurmaya başlarsın. Bunlara sahip olamadığında ise aklında mutluluğu bu nesnelere bağladığın için öfke, kıskançlık, vb. olumsuz duygular üretmeye başlarsın ve acı çekersin. Bu duygu ve düşüncelerin dozu artarsa önce strese girer sonunda da kendini hasta edersin. Bu nedenle yaşamın süresince isteklerini gerçekleştirmek için gerekli çabayı göster, elinden geldiğince ve fırsatlar oluştuğunda arzularını gerçekleştir ki aklın rahatlasın; ama aynı zamanda bunların sonu olmadığını ve bunların sana gerçek mutluluğu vermediğini analiz ve deneyim yoluyla anlamaya çalış ve arzulamayı bırak. Eğer bunlar gerçek bir mutluluk kaynağı olsaydı dünyevi olarak her şeye sahip olan insanların tümü mutlu olurdu. Ancak durum böyle değildir.

2. Gerçek mutluluğu bulmak için yoga yap.

Bahsettiğimiz tüm boyutlar birbiri ile bağlantı halindedir. Bunlardan birindeki dengesizlik tüm boyutları etkiler. Yukarıdaki araba örneğinde olduğu gibi kişi fiziksel olarak sağlıklı olsa da aklından geçen kendini mutsuz eden olumsuz düşüncelere kapıldığında aklındaki bu huzursuzluk bedene yansır ve bedeni de hasta eder. Bu hastalık da genellikle aklın ya da bedenin en zayıf olduğu bölgede ortaya çıkar. Bu nedenle yoga bize tüm boyutlarımızı sağlıklı tutmamızı öğütler.

Fiziksel bedenimizi güçlü ve sağlıklı tutmak için yoga pozlarını uygulamamızı, ya da egzersiz yapmamızı, sağlıklı beslenmemizi ister. Fiziksel bedenimiz sağlıklı ise aklımız, düşüncelerimiz, duygularımız ve analiz yeteneğimiz de sağlıklı olur.

Yogaya göre yaşam gücü bedenimizi sağlıklı tutmak için yaşam gücümüzü idareli kullanmalı, yaşam gücümüzü aşırı tüketen eylemlerden kaçınmalıyız. Örneğin aşırı spor yapan ve bedenini aşırı yoran biri yaşam gücünü hızlı tükettiği için hastalanabilir, eklem deformasyonu, kas yıpranması, vb. yaşayabilir. Yaşam gücümüzü ne kadar dengeli kullanırsak o kadar uzun ve sağlıklı yaşarız. Aklımız, bedenimiz, zihnimiz ve ruhumuz da aynı ölçüde dengeli ve sağlıklı olur. Bunun için yoga bize nefes çalışmalarını önerir. Örneğin sinirlenince, ya da strese girince aşırı hızlı ve sığ nefesler alıp veririz. Yaşam gücümüzün dengesi bozulur ya da hızla yaşam gücümüzü tüketmeye başlarız. Metabolizmamızın ve iç organlarımızın faaliyetlerinde dengesizlik başlar. Dengesi bozulan yaşam enerjimiz sağlımızı da olumsuz etkiler. Bu yüzden hareketlerimizin sakin, nefesimizin yavaş, derin, düzenli ve dengeli olması önemlidir.

Akıl bedenimizin sağlığı için yoga bize meditasyonu önerir. Kişi sessizce oturup düşüncelerini onlarla özdeşleşmeden izlemeye başladığında zamanla bu tavır gündelik hayatına yansır. Meditasyonda bunları sadece bir düşünce diyerek izleyen kişi günlük yaşantısında da bu düşüncelerin seline kapılmak yerine düşüncelerinin hâkimi olabilmeye, istediği zaman düşünebilmeye istediği zaman düşünceyi bırakabilmeye başlar.

Zihinsel bedenimiz, yani ayrım gücümüz ve sezgilerimizin gelişimi ve keskinleşmesi için yoga bize temel metinleri okumamızı, üzerinde düşünmemizi, dua etme, ilahi dinleme, söyleme, vb. çalışmaları yapmamızı söyler. Kişinin inandığı dine ya da takip ettiği felsefi yola bağlı olarak o alandaki temel kabul edilen metinleri okuması yolu ile gerçek ve doğru bilgi ile karşılaşan kişinin bir daha gerçek mutluluk konusunda yanlışa düşmeyeceği artık cehaletten kurtulacağı söylenir.

Özetle, yoga yeniçağ insanı için bir varoluş ve kurtuluş şeklidir. Kişi günlük hayatında yoganın önerdiği mutluluk analizini yaptıkça ve yoga uygulamalarını hayatına dâhil ettikçe kendisine ıstırap veren acı dolu düşüncelerden, arzulardan, öfke vb. olumsuz duygulardan, hastalıklardan özgürleşir. Böylece adım adım yogaya erişir.

Namaste!

Rana Korkunç: Yoga Eğitmeni & Terapisti, Enerjist, İK Uzmanı // Çevre Mühendisi lisansının üzerine İTÜ’de MBA yaparken sosyal ve sayısal becerilerini birleştirebileceği İnsan Kaynakları alanına hayran oldu. Yaklaşık 10 yıl boyunca dünyanın önde gelen şirketlerinde İnsan Kaynaklarının nerdeyse tüm alanlarında çalıştı. Her zaman bir doğa, müzik, dans ve spor aşığıydı. Çeşitli grup ve derneklerde müzisyen ve dansçı olarak çalıştı. Yurtdışı festival ve konserlerde görev aldı. Şu anda tüm beceri ve eğitimlerini harmanlayarak dünya ile paylaşmaya çalışıyor. Kendini dünyalı ve sürekli bir hayat öğrencisi olarak tanımlıyor. Boş zamanlarında Windsurf, Tai Chi, Chi Ghong ve Dağcılık yaparak kendini tanımaya devam ediyor.

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale