X

Kış aylarında sağlık konusunda doğru bilinen 10 yanlış bilgi

Her ne kadar bu yıl kış ayları eski yıllara göre çok sert geçmese de yine de soğuk ve yağışlı hava hepimizi etkiliyor. Kış aylarıyla ilgili birçoğumuz anne babalarımızdan, aile büyüklerimizden, arkadaşlarımızdan öğrendiğimiz bazı alışkanlıkları devam ettiriyoruz. Peki bu alışkanlıkların hangilerinin doğru olduğunu sorguluyor muyuz? Gerçek şu ki birçoğumuz kış aylarına ilişkin kulaktan dolma bilgileri sorgulamadan uygulamaya devam ediyoruz. İşte kış aylarında uygulanan ve yanlış olan 10 şehir efsanesi:

1. Güneş koruyucu sürmeye gerek yok

Havalar soğumaya başladığında, nedense insanlarda artık güneşin zararlı etkilerinden korunma ihtiyacı da azalıyor ve güneş koruyucu sürmeyi bırakıyorlar. Oysa bu tamamen yanlış bir uygulama. Termometredeki derece ne söylerse söylesin, güneşin zararlı etkileri kış aylarında da yaz kadar güçlü ve zarar verici olabiliyor. Kışın vücudunuzun büyük bölümünü kıyafetler, atkılar, eldivenlerle kapatıyor da olsanız yüzünüze güneş koruyucu sürmeli, cildinizi güneşin zararlı etkilerinden kış aylarında da korunmalısınız.

Termometredeki derece ne söylerse söylesin, güneşin zararlı etkileri kış aylarında da yaz kadar güçlü ve zarar verici olabiliyor.
2. Grip aşısı olmak insanı grip yapar

Tamamen yanlış bir inanış. Nasıl ki tetanoz aşısı tetanoz olmanıza sebep olmuyorsa, grip aşısı da grip olmanıza sebep değil. Grip aşısı olduğunuz zaman, vücudunuz aktif olmayan bir çeşit grip virüsüyle tanışmış olur. Ancak aşıyla enjekte edilen virüs dondurulmuş veya bir çeşit koma halindeki bir virüstür. Yine de bağışıklık sistemi bu düşmanı tanımayı ve ona karşı savaşmayı öğrenir. Vücudunuza daha sonra aktif halde bir grip virüsü girdiğinde, bağışıklık sisteminiz ona karşı savaşabilecek düzeye gelmiş olur.

3. Soğuk hava insanı hasta eder

Yüzyıllardır anneler babalar çocuklarına hasta olmamak için sıkı sıkı giyinmelerini ve soğuk havada dışarı çıkmamalarını öğütlüyor. Oysa bu tümden yanlış bir inanış. Soğukta dışarıda kalıp hipotermi durumuna girmediğiniz sürece soğuk hava sizi hasta etmez. Hatta soğukta dolaştığınız zaman vücutta enfeksiyonlarla mücadele eden hücrelerin sayısı artar. Dahası, soğuk virüsler 91 santigrat derecede gelişir.

Peki neden tüm bunlara rağmen insanlar soğuk havanın hastalık getirdiğine inanıyor? Aslında bunun birçok nedeni olabilir. Bir teori, soğuk kış aylarında insanların daha fazla kapalı alanda vakit geçirmesi ve ısıtma sistemleri yüzünden virüslerin daha kolay vücuda nüfuz etmesi. Yani bir kişi hastalandığında, bunun yaz ayları yerine kış aylarında kapalı alanlarda yayılma ihtimali daha yüksek oluyor.

4. İnsan vücut ısısının büyük bölümünü baş bölgesinden kaybeder

1950’lerde ordu üzerine yapılan araştırmaların bir kısmında katılımcıların düşük sıcaklıklarda ne tür tepkiler verdikleri gözlemlenmişti. Araştırmalarda katılımcılar sıkı sıkı giyinmiş ancak başları açıkta bırakılmıştı. Bunun sonucunda vücut sıcaklığının yüzde 40-45’inin kafa bölgesinden kaybedildiği tespit edilmişti. Aslında bunun sebebi oldukça basit çünkü bu insanların sadece başları açıktaydı. 2006 yılında bu test tekrarlandığında, baş bölgesinde yaşanan ısı kaybının vücudun diğer bölgeleriyle orantılı olduğu tespit edildi.

5. Yüksek oranda C vitamini soğuk algınlığını önler veya tedavi eder

Kış aylarında raflarda C vitamini türevleri daha fazla yerini alıyor. Öyle ki bu kapsüllerin bazıları günlük C vitamini ihtiyacının 1.600 katından fazlasını bile içerebiliyor. Peki bu kadar C vitamini soğuk algınlığını engelleyebilir mi veya tedavi edebilir mi? Bilim insanlarının bu soruya yanıtı “Hayır” şeklinde oluyor. C vitamininin vücut için yararlı olduğuna hiç şüphe yok. 2005 yılında yapılan ve sonuçları European Journal of Clinical Nutrition‘da yayımlanan bir araştırmaya göre C vitamini soğuk algınlığına yakalanma sıklığını azaltabilir. Ancak kendinizi bu kadar fazla C vitamini bombardımanına tabi tutmanın plasebo etkisinden başka bir etkisi olamaz.

6. Kış ayları yağ depolamanıza ve kilo almanıza neden olur

İnsan bedeni bir çeşit kış uykusu moduna göre çalışmaz. Aldığı yağları, gelecekteki kötü zamanlar için depolamaz. Kış aylarında alınan kilolar, kış mevsimiyle birlikte gelen yeme ve egzersiz alışkanlıklarından kaynaklanıyor. Daha yağlı ve daha şekerli yiyecekler tüketip, daha fazla kahve, sıcak çikolata içerek kilo almak kaçınılmaz bir durum. İnsan vücudu kendi kendine yağ depolayan bir mekanizma değil. Kışın yağ depolamanızın sebebi, sizin kendi alışkanlıklarınızdan kaynaklanıyor.

7. Alkol insanı ısıtır

Kış aylarında bazı insanlar bir miktar viski veya konyak içerek ısınacaklarını düşünür. Alkolün etkisiyle soğuk havayı daha az hissediyor olabilirsiniz ancak bu vücut sıcaklığınızın arttığı anlamına gelmiyor. Sizin sandığınız sıcaklık, alkolün kan damarlarını genişletmesinden kaynaklanıyor. Böylelikle sıcak kan, deriye daha yakın bir noktadan geçmiş oluyor. Bu da kendinizi daha sıcak hissetmenizi sağlıyor.

8. Yemek yemek insanı ısıtır

Bu da insanların beden kimyasını anlamadığı dönemden kalma bir inanış. Buna göre kimileri üşüyünce yemek yemenin insanı ısıtacağını düşünüyor. Bu durumda ateşi olan birinin vücut sıcaklığını düşürmek için yemek yememesi gerekir. Tıbbi açıdan bir başka yanlış daha… İnsan üşüdüğünde de ateşi olduğunda da iyi beslenme, bedenin enfeksiyonlarla mücadele etmek ve hastalığı yenmek için ihtiyacı olan yakıtı almasını sağlar. Ateşiniz yükseldiğinde, bedeniniz daha hızlı bir şekilde enerji yakar ve bunun yenilenmesi gerekir.

Kış aylarında kapalı mekanlarda daha fazla vakit geçirmek, alerjiye neden olan alerjenlere daha fazla maruz kalmanıza neden olur.
9. Kış aylarında alerjiler yok olur

Yaz aylarında ortaya çıkan alerji türleri belki kışın ortaya çıkmıyor olabilir ancak bunun her alerji için geçerli olduğunu söylemek mümkün değil. Üstelik kış aylarında kapalı mekanlarda daha fazla vakit geçirmek, alerjiye neden olan alerjenlere daha fazla maruz kalmanıza neden olur.

10. Islak saçla dışarı çıkmak hasta eder

Soğuk havanın hastalıklara davetiye çıkardığına dair bir başka inanış daha. Soğuk havada ıslak saçla dışarı çıkmak, soğuğu daha fazla hissetmenize neden olur. Ancak bu hasta olacağınız anlamına gelmiyor. Yine de kafanızı buz gibi hissetmek istemiyorsanız, kış aylarında ıslak saçla dışarı çıkmamak veya şapka kullanmak iyi bir fikir olabilir.

Kaynaklar:
Wisebread
Health.com

 

İlginizi çekebilir: Kışın aldığınız kiloların sebebini bulmak için kendinize sormanız gereken 5 soru

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale