X

Kış aylarında sağlığınızı korumak için beslenmenizde nelere dikkat etmelisiniz?

Kış ayları çoğumuz için zorlu bir zaman dilimi olabilir. Buz gibi sabahlar ve soğuk geceler ruh halini etkileyebilir. Aynı zamanda soğuk havalar dolaylı olarak açık hava egzersizini cazip olmaktan uzaklaştırabilir, kalın kıyafetler giymek ise beden farkındalığını azaltabilir. Güneşten yararlanma olasılığını ve D vitamini üretimini de azaltabilir… Bununla birlikte yapabileceğimiz ufak değişikliklerle kışı, fitness’tan mahrum kalmadan, kilo almadan veya sağlığınızdan olmadan geçirebilirsiniz. İşte daha sağlıklı bir kış geçirmek için birkaç öneri…

Bağışıklık sisteminizi güçlendirin

Bağışıklık sistemi soğuk, kış aylarında ciddi bir saldırı altındadır. Kapalı pencereler, merkezi ısıtma ve hasta kişilerle sınırlı alanların paylaşılması, kış aylarında hastalığa yakalanma olasılığını epey artırır. Bununla birlikte, hastalığın şiddetini azaltmak ve bağışıklık sistemini güçlendirerek ilk etapta enfeksiyonu önlemek için adımlar atılabilir. Bağışıklık sistemini korumada çeşitli besinler önemli bir rol oynar.

C vitamini, bağışıklık sistemi fonksiyonunun iyileştirilmesi konusunda birinci sıradadır. İyi C vitamini kaynakları arasında narenciye, çilek, brokoli, tatlı patates ve kırmızı, yeşil veya sarı biber bulunur.

İstiridye, kırmızı et, kümes hayvanları, fasulye, fındık ve kepekli tahıllarda bulunan çinko, optimal bağışıklık sisteminde oldukça etkilidir.

Taze ve doğal yoğurt, kefir ve ekşi krema gibi fermente süt ürünlerinin yanı sıra, lahana turşusu, tempeh ve turşu gibi fermente gıdalar da probiyotikten yüksektir. Probiyotikler, iyi bakterileri yeniden üreterek bağırsağın sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Bu bakteriler, bağışıklık sisteminin işlevinde önemli bir rol oynar. Antibiyotiklerin kullanımı iyi bağırsak bakterilerine zarar verebilir, bu yüzden de bu tür ilaçların reçetelenmesinden sonra tam iyileşmeyi garantilemek için probiyotik gıdaları tüketmek şarttır.

Bu besinler bağışıklık sistemi için yararlı olduğundan, bu besinleri dengeli ve sağlıklı bir beslenmenin bir parçası olarak düşünmek önemlidir.

Yeterli derecede D vitamini alın

Güneş eksikliği aslında D vitamini eksikliğinin temel sebebi denilebilir. D vitamini vücutta, güneş ışığında mevcut olan ultraviyole ışığa maruz kalındığında oluşur. D vitamini eksikliği depresyon, kemik-eklem ağrısı ve yorgunluğa neden olabilir. Neyse ki, kış boyunca kendisini çok az gördüğümüz güneşe rağmen, D vitamini çeşitli gıda kaynaklarından da elde edilebilir: Somon, ringa balığı ve uskumru gibi yağlı balıklar, yumurta sarısı, sığır karaciğeri, mantar, güçlendirilmiş tahıllar, takviyeler…

Sızma zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, ve kolza tohumu yağının yanı sıra fındık ve tohum yağı gibi sağlıklı yağlar da önemli D vitamini kaynaklarıdır.

Aşırı yemek yemekten kaçının

Kışın kilo alma tuzağına düşmek çok kolaydır. Kalın giysiler giymek de kilo aldığınızı fark etmenize engel olabilir, aşırı yediğimizin farkına varamayabiliriz. Yediklerinizin farkında olarak yemek yemek çok daha sağlıklı olacaktır. 

Pasta ve puding gibi sağlıksız bir çok abur cubur ve işlenmiş gıdadan ziyade, sebze ve lif içeren sağlıklı yiyecekler yiyin. Çorbalar ise kış aylarında çok tatmin edici ve doyurucu olacaktır.

Yeterli meyve ve sebze yiyin

Meyve ve sebzeler temel vitaminler, mineraller ve liflerle dolu güçlü besinlerdir. Bununla birlikte, ithal edilen meyve ve sebzeler, genellikle yerel yetiştirilen besinlerden daha düşük besinsel değere sahiptir, bu nedenle mevsimsel, yerel olarak üretilen meyve ve sebzeleri mümkün olduğunca tüketmek daha mantıklıdır.

Kış aylarında kolayca bulunabilen besleyici mevsimlik meyveler ve sebzeler arasında kabak, balkabagi, elma, pancar, kabak, roka, biber, mantar, patates, pırasa, armut, erik yer alır. Bu yiyeceklerin her biri temel besin maddeleri açısından oldukça zengindir.

Daha iyi kalitede karbonhidrat tüketin

Soğuk ve karanlık kış havaları araştırmalara göre, vücudun karbonhidrata olan isteğini artırır. Bunda, vücudun ısınmak için ekstra enerjiye ihtiyaç duyması da etkilidir. Bu nedenle karbonhidrat tüketimine olan eğilim artar.

Karbonhidratlar sağlıklı veya sağlıksız olabilir. Sağlıksız karbonhidratlar daha çok rafine olma eğilimindedir ve çok miktarda şeker içerir. Hızlı enerji yükselmesi ve kan şekerinde artış sağlarken, hızlı bir enerji çökmesi yaratabilir. Aynı zamanda kolayca, depolanmış yağa dönüşürler.

Buna karşılık sağlıklı karbonhidratlar, yani kompleks karbonhidratlar genellikle daha az işlenmektedir, şeker açısından da çok zengin değillerdir. Dolayısıyla enerjilerini daha yavaş bırakırlar. Bu, kan glikoz seviyelerini ve dolayısıyla enerji seviyelerini sabit tutmaya yardımcı olur. İyi kış karbonhidrat seçenekleri arasında patates, tatlı patates, tam tahıllar, baklagiller, kinoa, karabuğday ve yulaf yer alır.

Hidrate kalın

Soğuk havalarda, vücudun nemlendirilmesi önemli bir konudur. Daha düşük sıcaklıklar, daha az terlemeye ve daha az susamaya neden olur. Çay, kahvedeki kafein içeriği, idrar çıkışının artmasına neden olarak, içeriğindeki suyun hidrasyona olan katkılarının bir kısmını ortadan kaldırabilir. Bunu gidermek için, bazı kafeinli içecekleri, bitki ve meyve çayı, çorba, limonlu ılık su, kafeinsiz kahve ve çay gibi kafeinsiz alternatiflerle değiştirmeyi deneyin.

Önlemek iyileştirmekten daha iyidir; bu yüzden bu kışı sağlıklı ve huzurlu geçirmek için bu ipuçlarını bir daha gözden geçirin.
Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Toprak ananın şifalı mucizeleriyle tanışın: 8 doğa harikası

Hanife Kara: Diyetisyen Hanife Kara, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarıyla mezun oldu. Üniversitede aldığı eğitim süresince birçok kamu ve özel sağlık kuruluşunda uzun dönemli stajlar yaptı. Sağlıklı yaşam ve zihinsel gücün insan vücudu üzerine etkisi kavramları ile yakından ilgili olan Pozitif Diyetisyen; 2018 yılında aldığı eğitim programını başarı ile tamamlayarak, “Yaşam Koçu” unvanını kazanmış ve mesleğine yeni bir boyut katmıştır. Ege Üniversitesi Fitorerapi Yüksek Lisansı ile eğitim hayatı devam etmektedir. Şu an İzmir'de Pozitif Diyetisyen Hanife Kara beslenme ve diyet danışmanlığı merkezinin kurucu diyetisyenidir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale