X

Kilo almaya yatkın bir yapınız varsa sebebi ‘hiper verimli bağırsak bakterileri’ olabilir

Hiç aynı miktarda yemek yediğiniz bir arkadaşınızın sizden çok daha zayıf kaldığını fark ettiniz mi? Ya da şunu hiç düşündünüz mü; bazı insanlar gerçekten çok az yiyip sürekli kilo almaktan şikayet ederken, bazıları istedikleri kadar yiyip gram bile almıyor, peki neden? Şans mı, genetik mi, yaş mı, metabolizma hızı mı, sebep ne olabilir? Elbette tüm bunlar, kilo alıp verme sürecini etkileyen faktörler olabilir, ancak yapılan bir bilimsel çalışma gösteriyor ki mesele sadece yediklerimiz ve yaktığımız kalorilerle alakalı olmayabilir. Bağırsaklarımızdaki hiper-verimli bakteriler (hyper-efficient bacteria) kilo almamızın asıl sebebi olabilir.

Kilo alıp vermek uzun yıllar boyunca yalnızca ‘kalori al, kalori yak’ mantığıyla açıklanıyordu; fakat artık bu mantık değişiyor gibi görünüyor. Çünkü yeni araştırmalar, vücudumuzun yediklerimizi nasıl işlediğinin herkes için farklı olduğunu gösteriyor. Yani, belki de kilo almanızın sebebi yediklerinizden, içtiklerinizden, hareket miktarınızdan bağımsız olarak bağırsaklarınızda yaşayan birtakım bakteriler olabilir.

Bağırsaklarınız ‘aşırı’ çalışıyor olabilir mi?

Kopenhag Üniversitesi’ndeki bilim insanları yakın zamanda bazı mikropların yiyeceklerden diğerlerinden daha fazla enerji çıkardığını keşfetti. Yani eğer bağırsak mikrobiyomunuz çok fazla çalışıyorsa, yediğiniz yiyeceklerden maksimum enerjiyi alıyor ve fazlası yağ olarak depolanıyor olabilir. Başka bir deyişle, kolayca kilo alıyorsanız, bağırsak mikrobiyomunuz işini gerçekten çok iyi yapıyor olabilir.

Bu araştırmada bilim insanları, katılımcıların dışkılarında kalan enerjiyi ölçerek bağırsak bakterilerinin ne kadar etkili çalıştığını analiz etti. Peki ya sonuç? Katılımcıların yaklaşık %40’ının bağırsak mikrobiyomları enerjiyi çok daha verimli şekilde çıkarıyordu. İlginç olan ise, bu grubun diğerlerine kıyasla yaklaşık 9 kilo (20 pound) daha ağır olmasıydı.

Tek bir beden, herkese uymaz

Araştırmadan elde edilen bu bulgular, kilo yönetimiyle ilgili geleneksel ‘kalori al, kalori yak’ anlayışının eksik olabileceğini gösteriyor. Yani; kilo kontrolü sadece kalori hesabı değil. Bağırsak mikrobiyomunun da en az beslenme ve egzersiz kadar önemli olduğu giderek daha netleşiyor.

Ayrıca, bu bulgular herkesin vücudunun farklı çalıştığını ortaya koyan ‘biyo-bireysellik’ (bio-individuality) kavramını da destekliyor. Örneğin, 2016 yılında yapılan bir araştırmada, zayıf farelerden alınan bağırsak bakterileri obez farelere nakledildiğinde, obez farelerin kilo verdiği gözlemlenmiş.

Ancak bu son çalışma kesin bir sebep-sonuç ilişkisi kanıtlamıyor. Çalışmanın baş yazarı Dr. Henrik Roager, “Dışkılarında daha az enerji kalan kişilerin daha kilolu olması oldukça ilginç bir bulgu. Ancak bu, doğrudan bağırsak bakterileriyle kilo arasında kesin bir bağ olduğu anlamına gelmez. Bunu daha fazla araştırmayı umuyoruz.” diyerek konuya dikkat çekiyor.

Bağırsak sağlığı çok önemli

Eğer ortalama olarak diğerlerinden daha fazla yağ depolayan kişiler kategorisine girdiğinizi düşünüyorsanız, kilonuzu yönetmeye veya vermeye çalıştıysanız bu durum can sıkıcı olabilir. Neyse ki, kilo verme hedeflerinizi destekleyebilecek ve bağırsak sağlığınızı güçlendirecek birkaç yol var.

Düzenli egzersiz ve dengeli beslenme, bağırsak bakterilerinin çeşitliliğini artırmada büyük rol oynuyor. Ayrıca, günlük probiyotik takviyesi kullanmak, faydalı bakterilerin çoğalmasına yardımcı olabilir ve kilo yönetimini destekleyebilir.

Özetle, bazı insanların daha kolay kilo almasının altında sadece yeme alışkanlıkları değil, bağırsak mikrobiyomlarının nasıl çalıştığı da yatıyor olabilir. Bağırsak sağlığını korumak, genel sağlık ve kilo yönetimi açısından düşündüğümüzden daha önemli olabilir.

Kaynak: mindbodygreen

İlginizi çekebilir: Bağırsak sağlığınızı üç günde nasıl iyileştirebilirsiniz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale