X

Kendinizle iyi geçinin: İç sesinizle arkadaş olmanın yolları

Hepimize günlük hayatında eşlik eden bir iç sesimiz var. Bu iç sesimizle hem kendi kendimizi hem de başkalarını değerlendirip analiz ederiz. Kendimizi nasıl gördüğümüzü ve kendimize nasıl davrandığımızı belirleyen şey de bu iç sesin ta kendisidir.

Sizi her zaman, her yerde takip eden bu iç sesiniz sürekli şikayet halinde olabilir. Etrafınızda sizi seven insanlar olmasına rağmen kendinizi güvensiz ve bunalmış hissetmenize neden olabilir. “Yeterince iyi değilsin, yeterince güzel değilsin, bu işi beceremezsin, o seni beğenmez ki, seni sevmez ki” cümlelerinin sahibi, iç sesiniz olabilir.

Maalesef birçoğumuz, tüm gün bize eşlik eden bu iç sesin ne kadar da kötü bir arkadaş olduğunun farkında değiliz. Kendimizi kötü hissetmemize ve kendimize kötü davranmamıza neden olan şeyin, iç sesimizden çıkan bu cümleler olduğunu bilmiyoruz bile.

İç sesinize karşı en önemli koruma kalkanınız, duygu ve düşünce arasındaki farkı kavramaktan geçer.

Ancak bundan kurtulmak da mümkün. Kendinizle daha anlayışlı ve motive edici bir sesle konuştuğunuzda, çok güçlü bir değişim yaratabilirsiniz. Panik yapmadan karar verme gücünüzün farkına varabilir, hayattaki güçlü yanlarınızı görebilirsiniz. Kısacası, iç sesinizle iyi bir arkadaş olabilirsiniz. Bunun için yapmanız gerekenler aslında oldukça basit. İşte iç sesinizle iyi bir ilişki kurmanın püf noktaları:

1. İçsel eleştirilerinizin farkına varın.

İç sesinizin size ne söylediğinin farkına varmanın zamanı geldi. Bu farkındalığa sahip olmadan, iç sesinizi sizin için iyi bir arkadaşa dönüştürmek mümkün olmaz. İç sesiniz size ilham mı veriyor, yoksa moralinizi mi bozuyor? İç sesiniz sizi korkutuyor mu, kendinize olan güveninizi mi artırıyor? İç sesiniz size değerli olduğunuzu mu söylüyor, yoksa kendinizi bomboş hissetmenize mi neden oluyor? Öncelikle bunun farkına varın. İç sesinizin sizi tuzağa düşürüp düşürmediğini fark edin.

2. İç sesinizin size yönelttiği eleştirileri sorgulayın ve asla teslim olmayın.

Eğer iç sesiniz sürekli sizi eleştiriyorsa, siz de bunu sorgulamaya başlayabilirsiniz. İç sesinizi hiç sorgulamamış olabilirsiniz. Onu sorgulamaya başladığınızda, aslında iç sesinizin size yönelttiği eleştirilerin ve şikayetlerin ne kadar da haksızca olduğunu fark edebilirsiniz. Örneğin sizi eleştiren iç sesinize şu soruları yöneltebilirsiniz:

  • Bu düşünceyi destekleyen kanıtlar neler? Bunun aksini destekleyen düşünceler neler?
  • Bu bir gerçek mi yoksa bir fikir mi?
  • Bu konuya dair düşünceler, hissiyata mı dayanıyor?
  • Bu düşünceye sahip olan bir arkadaşıma ne derdim?
3. Düşünce ile duyguları ayırt etmeyi öğrenin.

Bir düşünceyle bir duyguyu birbirinden ayırt etmek, hayatta hepimizin zorlandığı bir durum. Duygu, genellikle tek bir kelimeyle ifade edebileceğimiz şeylerdir. Gergin, rahatsız, muylu veya üzgün gibi. Buna karşılık düşünce ise genellikle bir deneyime dair değerlendirmeyi içerir ve cümlelerle ifade edilir.

İç sesiniz ise duygu ve düşünce arasındaki bu karmaşayı aleyhinize kullanabilir. Örneğin kendinizi rahatsız veya gergin hissettiğinizde, iç ses ortaya çıkar ve ters giden bir şeyler olduğunu söyler. Oysa gerçekte sizinle ilgili ters giden bir şeyler yoktur, bazen kendini rahatsız veya gergin hissetmek son derece doğal. İşte bu sebepten ötürü, iç sesinize karşı en önemli koruma kalkanınız, duygu ve düşünce arasındaki farkı kavramaktan geçer.

İç sesinizle iyi bir ilişki kurmak için bir süre egzersiz yapmak ve buna vakit ayıracak kadar sabırlı olmak gerekiyor.
4. Kendinizle yeniden ilişki kurmanın vakit aldığını unutmayın.

İç sesiniz yıllardır sizinle yaşadığına göre onun söylediği şeyleri değiştirmek bir anda mümkün olmasa gerek. İç sesinizle iyi bir ilişki kurmak için bir süre egzersiz yapmak ve buna vakit ayıracak kadar sabırlı olmak gerekiyor. Kendinizle yeniden ilişki kurdukça, bu masum ilişkinin sayısız faydasını görmek de mümkün oluyor.

 

İlginizi çekebilir: Dış sesleri kapatıp iç sesinize odaklanmanın önemi

Kaynaklar:
Lifehack
Psych Central

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale