X

Kendinde ustalaşmaya doğru: Zen meditasyonu yaparken nelere dikkat etmelisiniz?

Kendini sev ve uyan…
Bugün, yarın, her zaman,
Önce kendi yolunu oluştur, sonra diğerlerine öğret,
Ve ıstırabı yenilgiye uğrat.
Hilebaz olanı düzeltmek için,
Zor olanı yapmalısın,
Kendini hizalandırıp düzeltmelisin.
Kendi ustan sensin,
Başka kim olabilir ki?
Kendini hizalandır,
Ve ustanı keşfet.” 
Dhammapada’dan alıntı

Zen meditasyonun asıl temeli kendimizde ustalaşma üzerine kurulu. Bu temeli oluşturmak da aslında meditasyonun kendisi oluyor. Zen meditasyonu yapmanın 3 temel prensibi duruş, nefes ve zihnin olmaması. İşte ustalaşma burada başlıyor. Zihnin olmadığı yerde ustalık; aydınlanma, acılardan çözünme ve özgürlük ortaya çıkıyor. Zen meditasyonu fiziksel bir kültür olarak görülmemeli diyor ustalar veya adım adım öğrenilecek bir meditasyon stili değil. Çünkü maddesel olandan özgünleşmeye olan çabada öğretinin kendisi zaten senin içinde ortaya çıkıyor. Gerçeğin ve bilgeliğin kendini gerçekleştirmesi.

Meditasyonda, problemlerin çözümleri senin kendine baktığın aynadan yansıyor. İnsan zihni kendi doğasında iken aslında tam bir özgürlüğe sahip. Onu sınırlandıran ve kendi doğasından uzaklaştıran ise biz oluyoruz. Direnç gösterdiğimiz her şey ile onu kendi doğasından uzaklaştırıyoruz. Düşüncelerimizden özgürleşerek ıstırabımıza son vermek isterken, o ıstırabı yaratanın kendimiz olduğunu fark etmek… Aydınlanma o an başlıyor.

Yaşamın ne kadar süreceğini ve bir sonraki an ne olacağını bilemiyor olmamıza rağmen biliyormuş gibi (genelde hiç bitmeyecek gibi) yaşıyoruz. Ve planlarımızın, beklentilerimizin dışında bir şey olursa sarsıntıya uğrayıp düşüncelerimizin etkisi ile ıstırap çekebiliyoruz. Zen meditasyonu tüm bunlardan özgürleşmek için değil, pratiğin kendisinin devrim yaratmasına imkan vermekle ilgili. Zihnini açmaya fırsat yaratmanı sağlayan bu meditasyonla bilgeliğinin hazinelerine ulaşıp bunları başkaları ile cömertçe paylaşabiliyor ve onlara da mutluluk ışığını yaymış oluyorsun.

13. yüzyıldaki Japon Zen Ustası Dgen’in meditasyonu uygulama konusunda yönlendirmeleri ise;

  • Gerçek kendi içinde mükemmel ve bütünleyicidir. Yeniden keşfedilen bir şey değil; çünkü zaten vardı. Gerçek uzaklarda değil; o her zaman burada, bu anda. Ulaşılacak bir şey, bir hedef, bir misyon değil, her adımında var olan.
  • Başkalarının fikirlerini takip etme, kelimeleri olmayan içindeki sesi dinlemeyi öğren. Bedenin ve zihnin arınacak ve her şeyin bir olduğunu fark edeceksin.
  • Meditasyon pratiği fark etmek için bir yol veya araç değil; aydınlanmanın kendisi.
  • Entelektüel bilginin derinliğini kitaplarda araştırırsın. Kendi gerçek “ben”i aydınlatmak için içeriye çekilmen ve içeriye dikkatini vererek ışık tutman gerekli.
  • Bedenin ve zihninle ilgili fikirler, düşünceler kendiliğinden kaybolmaya başladığında, özdeki gerçek tamamıyla ortaya çıkar. Zen basit şekilde gerçeğin kendini ifade etmesi; burada çaba, zorlama, uğraş yok.

Zen meditasyonlarınızı yaptığınız yer önemli. Aslında tüm meditasyonlar için geçerli fakat Zen ustalarının önerisi çevrenizin temiz ve sessiz olması. Dikkatinizi dağıtacak bir şeyin olmamasına özen göstermek gerekiyor. Meditasyon öncesi midenizi şişirecek şekilde yemek yememenizi ve içmemenizi öneriyorlar. Mide dolu olduğunda sindirim sistemi hazım yapmak için enerjiyi alacak ve senin meditasyon yapman için ihtiyaç duyduğun enerji maalesef eksik olacak.

Her şeyi bir kenara bırakabilirsiniz, çünkü meditasyon esnasında hiçbir şeye ihtiyacınız yok. İyi veya kötü hangi düşünce çıkıyorsa onları da serbest bırakın. Hatta ortaya çıkan düşünceleri sınıflandırmaya çalışan bir zihin varsa onu kendi haline bırakarak odağınızı nefesinize getirebilirsiniz. Bir sürü düşünce hücum edebilir, dikkatinizi çekmeye çalışabilir, hepsini akışa bırakabilirsiniz. Eğer tutunmaya çalışan bir düşünce varsa o zaman onu etiketleyebilirsin, yani “bu bir düşünce” diyerek etiketle içinden ve yola devam et. Sadece rahat olmanız yeterli ve meditasyon yaptığınızı da unutabilirsiniz. Bir sonuca ulaşmak için değil, kendinizle buluşmak için buradasınız.

Zen meditasyonu yapmak için buraya tıklayabilirsiniz

Nasıl nefes almalı, meditasyona nasıl oturmalı ve nasıl devam etmeli, bir sonraki yazımda bunlardan bahsedeceğim. Deneyimlerinizi paylaşmak isterseniz Instagram’da @meltem_fakabasmazInstagram’ yazabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Kendinizle buluşmanız var, gecikmeyin: Zen meditasyonu nedir?

Meltem Fakabasmaz: İstanbul’da doğdum. Anaokulundan lise sona kadar okuduğum FMV Işık Lisesi’ni tamamlayarak Endüstri mühendisliği okumak için rotamı Kıbrıs’a çevirdim. 4 sene sonunda okul ikincisi olarak tamamladığım mühendislik eğitimimi yaşamda uygulama serüvenim başlamadan bitti. Dönemin ekonomik krizi ile kendimi medya alanında buldum. Dergilerle başlayan medya ilişkim Sinema-TV master ile sinema sektörüne doğru kaydı. 5 yıla yakın filmlerle yaşadığım yakın ilişki zamanla televizyon reklam prodüktörlüğüne doğru yöneltti. Gece ve gündüzün birbirine karıştığı, tatil günlerinin sayısının giderek azaldığı bir süreç içinde yogayı keşfettim. Aktif ve düzenli spor yapan biri olmama rağmen çalıştığım işin derin etkisi ile sırt, bel, diz, ve kalça ağrılarına, uykusuz gecelere ve depresif bir ruh haline geçiş yapmıştım. Yoga bir ilaç gibi, başta fibromiyaj defterini kapatmama yardımcı oldu. Yaşadığım tüm olumsuzluklara birebir yardımcı oluşunu keşfettikçe başkaları ile paylaşmak istedim ve 2015’te almaya başladığım yoga eğitimlerim Şimdiye kadar 1000 saate ulaştı. Öğretmek kadar öğrenci ruhumu da korumayı ve keyfini çıkarmayı seviyorum. RYT® 500 Yoga Alliance sertifikamla beraber Yoga Terapi, Nefes ve Meditasyon ile ilgili ayrı uzmanlık sertifikalarım var. İstanbul’da 4 ayrı stüdyoda derslerimle beraber Youtube kanalım ve yogauni sitesinden evde yogasını yapmaya devam edenlerle buluşmaya çalışıyorum. Farkındalık, Sağlıklı Yaş Alma ve Yoga yazılarımın içeriklerinde karşınıza sıklıkla çıkacak olanlar.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale