X

Kariyer odağını geri kazanmanın 4 yolu

Yeni bir işin ilk günü, yeni insanlarla tanışmanın hafif endişe dolu heyecanı, tebdil-i mekandaki ferahlık… Tüm bunlar iyi güzel de, işe ve ortama alıştıktan sonra iş hayatının tekdüzeleşmesi, karşılanmayan beklentilerin yavanlaşması kaçınılmaz. Hal böyle olunca öz geçmişler güncellenir, “bir değişikliğin zamanı geldi” diye arkadaş gruplarına haber salınır, genelde bir rota belirlemeksizin iş arayışına dalınır ve aynı düzen tekrarlanır…

Oysa yapılması gereken şey, kariyer odağını hatırlamak, hedeflerin üstünden geçmek ve o kıvılcımı tekrar yakalamaya çalışmak… Yahoo’nun koçluk ve yetenek kazandırma konularında görevli üst düzey yöneticilerinden Sandy Gould; “tutku ve ilham ile, işe bağlılık ve yaratıcılık arasında doğru orantı olduğunu” ifade ediyor. O tutkuyu geri kazanmak için de birkaç yol öneriliyor:

Süper gücünüzü keşfedin.

Kurumsal hayatta kimse vazgeçilmez gibi görünmeyebilir; ama siz orada çalışmasanız eksik kalacak bir şey, kattığınız bir pırıltı mutlaka vardır. İşte o, sizin süper gücünüz. Gould herkese, aşağıdaki beş soruyu kendilerine sormalarını öneriyor:

  1. Ne yapmayı seviyorum?
  2. İnsanlar neyi iyi yaptığımı düşünüyor?
  3. Başarılarım nelerdi, bunları hangi özelliğimi kullanarak elde ettim?
  4. Herkesten farklı yaptığım şey ne?
  5. Ne istiyorum: Ünvan mı, para mı, görev mi, yetenek mi?

Kişinin kendisini tanımasının, kariyer planının ilk ve en önemli adımı olduğunu unutmayın. Zayıflığı olmayan insan yoktur ama önemli olan bunun farkında olmak. İnsan Kaynakları uzmanları, güçlerinin ve zayıflıklarının farkında olmayan adaylara sıcak bakılmadığında hemfikir.

İşinizi baştan tanımlayın.
Yaptığınız işin, yapmak istediğiniz şeylerle hangi noktalarda kesiştiğini bulun.

İşi bırakıp gitmek kısa vadeli bir çözüm olsa da, gerçekten ne istediğinizi bilmiyorsanız istifa da bir rutin haline gelebilir. Gould bunun yerine, yaptığınız işin yapmak istediğiniz şeylerle hangi noktalarda kesiştiğini bulmayı teklif ediyor. Böylece, artık sıkıcı bulduğunuz işe kendi süper gücünüzü katarak onu şekillendirmek, geliştirmek, hatta yeni bir kariyer yolu yaratmak mümkün olabilir.

Bu arada aldığınız işle ilgili ya da ilgisiz görünen her eğitimi, edindiğiniz her yeni beceriyi, her başarı hikayesini ve başarısızlıklardan çıkardığınız dersleri düzenli aralıklarla not etmeyi unutmayın. Bunları ne zaman kullanmanız gerekeceği hiç belli olmaz.

Tavsiyelere kulak verin.
Öğrenmek her zaman doğru yoldur.

Başkalarının hikayelerinden çıkarılacak nice dersler ve edinilecek ilhamlar olduğu su götürmez bir gerçek. Sadece kendi hikayelerini anlatan insanların sahne aldığı konferans ya da seminerlere gösterilen yoğun ilgi bunun en somut kanıtı…

Her şeyin en iyisini bildiğiniz sanrısını (eğer varsa) bir kenara bırakmanız, ön yargısız olarak dinlemeniz ve öğrenmeye açık olmanız gerekiyor. Üstelik böyle hareketler birebir ilişkilerinizi de, ilişki ağınızı da güçlendiriyor; yeniliklerden daha hızlı haberdar olmanızı sağlıyor. Gould’un bu konuda, kendi uydurduğu bir kural şu: “Öğrenmek her zaman doğru yoldur. Bilmek ise neredeyse her zaman yanlış sonuç verir, çünkü her şey her zaman değişir.”

Plan yapın.
Gideceğiniz yöne doğru neleri okumanız, içselleştirmeniz, hatmetmeniz gerektiğini araştırın.

Kuvvetli yönlerinizi buldunuz, ne yapmak istediğinize dair fikir edindiniz, güvendiğiniz insanların fikrini aldınız… Şimdi sırada bunları göstermek var. Plan yapın. Listeler çıkarın. Kariyer sitelerine girin. Sektörün durumu hakkında bilginiz olsun, iş trendlerini takip edin. Koçluk ipuçları bulun. Gideceğiniz yöne doğru neleri okumanız, içselleştirmeniz, hatmetmeniz gerektiğini araştırın.

Beklemeyin, yola koyulun.

İlginizi çekebilecek yazı: Kariyer yolculuğunuzda kaybettiğiniz tutkunuzu kazanmanıza yardımcı olacak önerileri Kariyer yolculuğunuzda kaybettiğiniz tutkunuzu kazanmanıza yardımcı olacak önerileri 

Kaynaklar:
MyDomaine
Career Centre
Live Career

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale