X

Karbonhidrat düşman mıdır: Hangi karbonhidratlar kilo aldırır?

Popüler diyetlerin en başlıca kuralı ekmeği, şekeri, unu kes ve hızlıca kilo ver. Uygulaması pratik ve kolay olup sonucu da hızlı görmek olunca herkes karbonhidratlara düşman oldu. Oysa karbonhidratlar sağlıklı seçildiğinde metabolizmanın ilk enerji yakıtıdır, kasların de önemli depo alanlarını oluşturur. Asıl önemli nokta sıfır karbonhidrat tüketmek değil, ne kadar ve ne tür karbonhidrat tüketildiğidir. Bu özelliklerini göz önünde bulundurduğumuzda karbonhidratları, özellikle de kilo aldırdığı sanılan karbonhidrat grubunun detaylarını mercek altına aldık.

Karbonhidratların kimyasal tanımını altı karbonlu şekerlerdir. Çoğunuzu korkutan ve kısıtlamaya götüren nokta “şeker” kelimesi ise karbonhidratların fizyolojik tanımı; vücudumuz için gerekli makro besin öğelerinden olan üç ana yapıtaşından biri olmasıdır. Yani vücut için dışarıdan alınması gereken protein ve yağ gibi temel besin öğelerinden biridir.

Genel beslenme kurallarına göre; günlük beslenmede herhangi bir özel durum, bir hastalık vs. olmadığı sürece alınan enerjinin %50-60’lık kısmı karbonhidratlardan karşılanmalıdır. Bu karbonhidrat kaynaklarının maksimum %5-10’luk kısmı basit, kalanı ise kompleks karbonhidratlardan sağlanmalıdır. Enerji değeri olarak 1 gramları her iki çeşitte de 4 kilokaloridir. Beslenmede asıl fark yaratan nokta vücuda sağladığı etki nedeniyle hangi kaynaktan karbonhidrat alındığıdır. Kısaca karbonhidrat kaynaklarından bahsetmek gerekirse…

Basit karbonhidratlar

Basit karbonhidratlar; kimyasal yapısı kısa zincirli olan, monosakkarit ve disakkarit şekerlerini içeren besin öğeleridir. Kısa yapıları nedeniyle vücutta hızlı metabolize olur ve kana çabuk karışırlar. Bu nedenle kan şekerini yükseltme hızları daha fazladır. Dolayısıyla da glisemik indeksleri de yüksektir. Bu nedenle kan şekeri dengesini bozmakta ve insülin-yağ metabolizmasını olumsuz etkilemektedir.

Basit karbonhidratlara örnek vermek gerekirse; beyaz un, sofra/çay şekeri, bal, meyveler ve meyve suları, basit şeker içeren ve tat vermek için tarif ya da içeceklerde kullanılan sıvı şuruplar gibi seçenekler basit şeker içermektedir.
Özetle beslenmede sıklıkla bu ürünleri içeren besinlere yer verirseniz, kahvaltılarda beyaz undan yapılan poğaça, börek, portakal suları; gün içinde atıştırmalık olarak çikolata, şeker, kurabiye; kahvelerinizde karamel, aromalı şurup, krema gibi seçeneklere yer verip porsiyonu aşarak fazlaca meyve/kuru meyve tüketirseniz, basit karbonhidrattaki %5-10 olan alım sınırını aşmış ve vücudun yağ depolanmasını tetiklemiş olursunuz.

Kompleks karbonhidratlar

Kompleks karbonhidratlar; kimyasal yapısı üç ya da daha fazla zincirden oluşan, polisakkarit içeren besin öğeleridir. Uzun zincirli yapıları nedeniyle zor sindirilirler, kana geç karışırlar. Bunlara örnek vermek gerekirse; tahıllar, patates, tatlı patates, kuru baklagiller başta gelmektedir.

Kompleks karbonhidratların avantajlarından birkaçı da basit karbonhidratlara göre vitamin ve mineral içeriyor olmaları ve lifli yapıda olmalarıdır. Böylece tokluk hissini artırmaya yardımcı olmaktadırlar.

Karbonhidratları tükettikten sonraki aşamada, türü ne olursa olsun, polisakkaritler ve disakkaritler metabolize olurlar. Sonraki aşamada ise ince bağırsaklardan emilime geçip kana karışırlar. Bu evrede karaciğerden insülin salınımı uyarılır.

İnsülin; fazla glikozu glikojene depolamak için karaciğeri uyarmaktadır. Karaciğer ise belirli bir miktarda glikozu depo edebildiği için vücuda fazla alınan glikoz, glikojen olarak karaciğerde depolanamayınca yağ olarak depolanmaya başlamaktadır.

Bu nedenle karbonhidrat tüketimi günlük beslenme sınırı olan %55-60 oranını aştığında ya da basit karbonhidrat sınırı olan %5-10 oranı aşıldığında vücut yağ depolamaya yönelmektedir. Aşılmadığında ise; sağlıklı, kompleks karbonhidratların her gün düzenli alınması vücudu yağlandırmamaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta karbonhidratın kaynağını iyi seçebilmek ve miktarını ayarlayabilmektir.

Örnek olarak; yetişkin bireylerde kilo vermek isteyenlerin 4-6 porsiyon, kilo korumak isteyenlerin ise 6-8 porsiyon karbonhidratı aşmaması gerekmektedir. 1 kase çorba, 1 kare dilim tost ekmeği, 4 yemek kaşığı kuru baklagil yemeği, 2 yemek kaşığı pilav ve 3 yemek kaşığı makarna seçenekleri birer porsiyon sağlıklı karbonhidrat örneği olarak aklınızda kalabilir.

İlginizi çekebilir: Beslenmenize bir de bu gözle bakın: Hangi çeşit Omega-3 alıyorsunuz?

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale