X

Kaosun içinde huzuru bulmak mümkün mü?

Bitmeyen trafik, iyi planlanamayan zaman, aksayan toplantılar, biriken işler, anlaşmazlıklar, aksilikler, düzeni bozulan ev hali ve daha çok fazla olumsuz durum, neredeyse çoğu zaman rutinlerimizin ayrılmaz bir parçası. Gündelik işlerimizi halletmeye çalışırken zaman zaman kendimizi adeta bir kaosun ortasında hissedebiliyoruz. Her şey iyi giderken, ortalık süt limanken, düzenimiz aksamazken kendimizi iyi hissetmek, iç dünyamızda dengede kalmak kolay; peki ya tam da kaosun ortasındayken huzuru bulabilmek mümkün mü? Elbette ki…

Endişe, korku, kontrolsüzlük, plansızlık, stres ve dahası ile birlikte doğan kaos, kulağa pek sempatik gelmese de kaosun içinde de huzuru bulabileceğinizi bilmek içinizi bir nebze olsun rahatlatabilir. Böyle bir zamanda ihtiyacınız olan tek şey huzuru sağlamak imkansız gibi görünse bile sakin bir zihne sahip olabilmektir. Nasıl mı? Gelin, kaosun içinde huzuru sağlamanıza yardımcı olacak ipuçlarına yakından bakalım:

Derin nefes alın

Derin nefes almak, kaotik bir durumda, en hızlı ve pratik bir şekilde sakinleşmeye yardımcı olan etkili araçlardan biri. İşler kontrolden çıkmaya başladığında, temiz havada derin bir nefes almak düşüncelerinizi toplamak, zihninizdeki kargaşadan arınmak ve içinizde var olan huzuru keşfetmeniz için ihtiyacınız olan zaman ve alanı size tanıyabilir. İsterseniz açık havada kısa bir yürüyüşe çıkarak temiz havayı derinlerinize çekin; isterseniz ve dışarı çıkamıyorsanız yalnız kalabileceğiniz bir ortamda gözlerinizi kapatarak nefesinize odaklanın. Hızlı bir şekilde kendinizi kaostan koparmaya başladığınızı hissedeceksiniz.

‘Drama’dan uzak durun

Dünya, çoğu zaman bizi farklı yönlere çekmeye çalışabilir. Beklentiler, terslikler, gündelik işler, toksik ilişkiler ve dahası kendimize odaklanmamıza engel olabilir, modumuzu düşürebilir. Bu gibi olumsuz durumlarda tepkilerimizi düzenlemek, huzurumuzun kaçmasını önleyebilir. Eğer çevrenizde en ufak bir olumsuzlukta bile çok büyük tepkiler veren, ortalığı ayağa kaldıran ‘drama queen’ ya da ‘drama king’ olarak tabir edilebilen kişiler varsa aşırı tepkinin huzurun en büyük düşmanlarından biri olduğunu fark etmiş olabilirsiniz. Oysa ki, tepkilerimizi nasıl düzenleyebileceğimizi bilmek ‘drama’dan uzak durmamıza yardımcı olabilir. Herhangi beklenmedik ya da olumsuz bir durum karşısında tepki vermeden önce en az 90 saniye bekleyerek tepkilerinizi kontrol altında tutabilirsiniz. Dikkatinizi bu dış güçlere vermek yerine, “Huzurum, benim önceliğim ve olumsuzluklardan sıyrılıyorum.” demeyi deneyin. İç dünyanıza odaklanın ve her zaman olarak barışçıl düşünceleri seçmeye gayret edin.

Düşüncelerinizin farkına varın

Düşünceler, sandığımızdan çok daha güçlü direktiflerdir. Bize ya yardım ederler ya da zarar verirler. Kaos anlarında düşüncelerinizi kontrol edemez ve karanlık bir girdap içinde savrulmasına izin verirseniz, bu durum hem huzurunuzu kaybetmenize hem de bütüncül sağlığınızın olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Olumlu düşünceleri her ortamda zihninizde yeşertmeyi başardığınızda huzurun hep sizinle olduğunu fark edebilirsiniz. Olumsuz düşündükçe; içinizi, zihninizi kararttıkça huzurdan daha da uzaklaştığınızı fark etmişsinizdir; çünkü negatif düşünceler çok hızlı bir şekilde çoğalırlar. Onlara fırsat vermeden siz zihninizi pozitif düşüncelerle sararsanız, her şey ne kadar kaotik görünse de huzurunuzu koruyabilirsiniz.

Kontrol edebildiklerinize odaklanın

Kaosun birçok sebebi olabilir. Belki trafik olduğu için toplantıya geç kaldınız; belki iş görüşmesi yapacağınız kişi hastalandığı için görüşmeye gidemediniz; belki de tatile çıktığınız hafta boyunca hava soğuk ve yağmurluydu… Dikkat ettiyseniz ne trafik, ne bir başkasının hastalanması ne de hava durumu sizin kontrolünüzde değil. Bu tür sebeplerin yarattığı kaostan etkilenip iç huzurunuzu kaybetmek yerine, sadece sizin kontrol edebildiklerinize odaklanarak dengede kalabilirsiniz. Unutmayın; olayları kontrol edemeseniz de olaylara verdiğiniz tepkileri kontrol edebildiğinizde kendinizi daha sakin hissedebilirsiniz. Ne olmuş yani tatilde hava yağmurluysa, önemli olan dinlenmek değil mi? Yağmur kokusuna eşlik eden kahvenize odaklandığınızda kaos sandığınız kötü hava koşulları sizin huzurunuzu kaçıramaz.

İlginizi çekebilir: Her şeyi kontrol etme isteğinden kurtulmak için öneriler

Ara verin

Her şeyin üst üste geldiği, işlerin bir türlü yetişmediği, daha yapmanız gereken birçok şeyin olduğunu düşündüğünüz zamanlarda kendinizi sadece işleri bitirmek için kaosun içinde oradan oraya sürüklerseniz huzuru bulmanız çok zor olabilir. Ara vermek, stresten uzaklaşarak kendinize odaklanmanın, zihninizi, ruhunuzu sakinleştirmenin ve içsel huzuru yeniden keşfetmenin en etkili aracı. Mola verdiğinizde stres atabilir, rahatlayabilir, kaostan uzaklaşabilirsiniz. Kendinizle yeniden bağlantı kurabilir; huzuru hayatınıza çekebilir, yoga, meditasyon ya da mindfulness pratikleri ile zihninizi, bedeninizi rahatlatabilirsiniz. Eğer özellikle kaotik zamanlarda ara vermeyi unutuyorsanız telefonunuza hatırlatıcılar kurabilir, dünyadan fişinizi birkaç dakikalığına da olsa çekebilirsiniz.

Amacınızı hatırlayın

Aynı anda birden fazla işle uğraşmaya çalışmak, özellikle kaos anlarında sizi daha da çıkmaza götürmekten başka bir işe yaramayacaktır. Onun yerine zihninizi biraz serbest bırakmayı deneyin. Tek seferde çok fazla şeyle zihninizi meşgul etmeyin. Yönetemediğiniz birçok şeyle karşı karşıya kalmaktan dolayı bir kaosun içinde olduğunuzu hissediyorsanız her şeyi birkaç dakikalığına bırakın ve hayat amacınızı kendinize hatırlattıktan sonra yeni baştan başlayın. Kaosun sizi ele geçirmesine izin vermek, amacınızdan uzaklaşmanıza, huzurunuzu kaybetmenize neden olabilir. Ancak, asıl amacınızı, her sabah sizi yataktan kalkmaya teşvik eden, yaşamınızın motivasyon kaynağını hatırladığınızda her türlü kaos karşısında dik bir duruş sergileyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Yaşam amacını nasıl bulursun: Ikigai’den “mana”ya uzanan bir yolYaşam amacını nasıl bulursun: Ikigai’

İnancınızı kaybetmeyin

“Her şey çok güzel olacak…” Hayatınızda huzuru yaratmanın en iyi yolu, her şeyin yoluna gireceğine inanmak ve o inanca her zaman sıkı sıkı tutunmaktır. Sadece zamana bırakmanız ve kaosun sizi tamamen ele geçirmesine izin vermemeniz gerekiyor. En karanlık gecenin bile sabahı, en zor problemlerin bile çözümü vardır. Her şeyin yoluna gireceğine ve çok daha iyi olacağına inandığınızda durumlar ne kadar kaotik olursa olsun sakin kalmayı, iç huzurunuzu hissetmeyi başarabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Belirsizlik, kaos ve gelecek kaygısı üçgeninde, hayat amacımızı yeniden bulabilmek mümkün mü?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale