X
    Kategoriler: FEEL UP

Kaos ortamında dengede kalmak: 6 öneriyle zorlu süreçlerden güçlü çıkın

2020 yılının şu ana kadar öne çıkan duygusu hiç şüphesiz “korku” olmalı. Güle oynaya girdiğimiz 2020’nin ilk 2 ayında depremler, terör, mültecilerin yaşadığı sorunlar derken uzun bir süre ülkemizde görünmeyen korona virüsünün sınırlarımıza girmesiyle birlikte zaten genel olarak kaygı düzeyi yüksek olan toplumumuzun ruh hali iyice bozuldu. Konunun gerek bireysel hayatlarımızı gerek iş dünyasını etkileyen ve daha bir süre etkileyecek pek çok yönü var. Bu dönemi sakinlik, akıl ve sağduyu ile geçirenler süreci daha kolay atlatacağı gibi bu dönemden güçlenerek çıkacaklar. Bu yazımın ana konusu da bu. Belirsizliğin ve korkunun hakim olduğu ortamda sağlıklı, huzurlu ve güvende kalabilmek.

Şu anda korkmak doğal ve bir dereceye kadar gerçekçi. İşlerimizle ve hayatımızla ilgili yaptığımız tüm planlar kontrolümüz dışında değişti. Ancak şu bir gerçek; bu dönem geçecek, her şeyin geçtiği gibi. Önemli olan bu dönemi hem kendimiz hem şirketimiz, hem de yaşadığımız dünya için iyi okumak, tüm zorluklarına rağmen sunduğu yeni yaşam düzeni ve teknolojik fırsatları iyi değerlendirmek.

Olumsuz duygular bağışıklık sistemini ve aklı baskılar 

Korku, kaygı ve endişe… Milyarlarca yıllık evrim sürecinde hayatta kalmamız için beynimizin geliştirdiği doğal bir tepkidir. Normal düzeyde yaşanması, tehlikelere karşı tedbirli olmayı sağlayan, isteklerine, hedeflerine ulaşmak için seni motive ederek performansını artıran önemli duygulardır. Ancak aşırı düzeyde ve sıklıkla yaşanması tam tersine yaşam kaliteni ve performansını olumsuz yönde etkiler. Bu duyguları sıklıkla deneyimlemek bedende stres hormonlarının ihtiyaç ötesinde salınımına sebep olur. Hayatımıza yansıyan iki olumsuz sonuç yaratır: Bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalıklara daha açık hale geliriz.

Beynin stratejik düşünme, doğru karar alma ve mantıklı davranışları yönetmeyle ilişkili bölgesi frontal lob baskılanır.
Aşırı korku ve endişeli insanların korona virüsü açıklanmasıyla birlikte marketlere hücum etmesi, kolonya, dezenfektan ve maskeleri ihtiyacından fazla, hatta hastanelerin dahi bulmakta zorlanacağı boyutta stoklaması frontal lobun baskılanmasına en güzel örnektir. Şu dönemde hem sağlığımızı korumak hem de bunun içinden hep birlikte güçlenerek çıkmak için en çok ihtiyacımız olan stresi ve endişeyi yönetmek. Ve güzel haber: Bu mümkün.

Tedbirinizi alın 

İlk adım bu. Medyada aşırı derecede kirli haber var. Sağlık Bakanlığı’nın hijyen ve sosyal izolasyon konusundaki talimatlarına uyun.

Medya izolasyonu 

Biliyorum insan merak ediyor, o kanaldan bu kanala gezip ne olmuş, dünya ne durumda bilmek istiyor. Ancak sürekli haberleri takip etmenin, zaten yüksek olan stres seviyenizi daha fazla tetiklemekten başka bir işe yaramadığını fark edin ve kendinizi farkındalıkla bundan uzaklaştırın. Mümkün mertebe güvenilir kaynakları takip edin. Medya akışınızı beden ve ruh sağlığınız için kısıtlayın.

Bu dönemi bireysel ve kurumsal gelişim fırsatı olarak değerlendirin 

Teknoloji sayesinde bireysel olarak, istediğiniz her konuda bilgisayar, tablet veya telefon üzerinden eğitim alabileceğiniz platformlar var. Coursera, EdX, Udemy, Khanacademy gibi.

Şirket çalışanlarınızın 21. yüzyıl yetkinliklerine uygun gelişimlerini sağlamak için bu dönemi online eğitimlerle değerlendirin. Shiftedminds.com, sosyal ağlar üzerinden sunduğu dijital içerikler ve webinar eğitim programları tam da şu an yaşadığımız kaotik dünyada başarıyı sürdürmek için gerekli konuları içeriyor.

Olumlu duyguları besleyin 

Olumsuz duygular, stres hormonu seviyenizi yükseltip bağışıklık sisteminizi zayıflatır. Bunun tam tersi olumlu duygular serotonin, oksitosin, endorfin gibi iyi hissettiren hormonlarını harekete geçirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Güzel duygular uyandıracak faaliyetler yapın. Mesela açık havada zaman geçirmek, komedi filmi izlemek, iyi hissettiren müzikler dinlemek, beklentisiz iyilik yapmak, birilerine yardım etmek, sahip olduklarınızı hatırlayıp şükretmek gibi.

Sarılmak, öpüşmek en etkilisidir ama bir müddet bundan uzak durmak hepimizin faydasına… Onun yerine çevrenizdekilere onları mutlu edecek mesajlar atın, mektup yazın, sözleriniz ve davranışlarınızla takdir edin, teşekkür edin. Neşelenmek ve gülmek en güçlü aşıdır unutmayın.

Meditasyonu hayatınıza katın 

Sayısız bilimsel çalışmayla stres ve kaygı düzeyini azalttığı, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, yaratıcılığı ve başarıyı artırmada önemli etkisi olduğu kanıtlanmış bir tür zihin egzersizi olan meditasyonu günde 10 dakika da olsa bir rutin haline getirin. Özellikle kaygı ve endişeyi azaltma konusunda hazırladığım meditasyona buraya tıklayarak erişebilirsiniz.
Pek çok meditasyona da gerek YouTube’dan gerekse aplikasyonlardan erişebilirsiniz.

Bu dönemi nasıl bir insan olmak ve nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizi sorgulamak için bir fırsat olarak görüyorum. Şiddetin bir parçası mı olacaksın, şefkatin mi? Sorun mu yaratacaksın, çözüm mü? Bencil mi olacaksın, iş birliği mi yapacaksın? Her birimizin seçimi hepimizi ilgilendiriyor. Bilim, akıl, sağduyu ve farkındalıkla yeni bir yaşama biçimi bence geldi.

İlginizi çekebilir: Kaygı ve endişe ile başınız dertte mi: 6 strateji ve meditasyon ile rahatlayın

Gülferi Yıldırım: Psikoloji ve Nörobilim Uzmanı. Mindfulness Eğitmeni İTÜ Elektronik Mühendisliği’nden mezun ve Yeditepe Üniversitesi’nden (MBA) İşletme Yüksek Lisansına sahip olan Gülferi Yıldırım, Üsküdar Üniversitesi’nde Uygulamalı Psikoloji ve Nörobilim Yüksek Lisansını tamamlamıştır. Aynı zamanda Kültür Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi olarak “İletişim ve Marka Yönetimi” dersi vermektedir. Kurumsal dünyada, 25 yılı aşkın süredir strateji, organizasyonel yapılanma, iletişim ve pazarlama konularında danışmanlık ve liderlik yapmaktadır. Her yıl İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Mutlu İnsan ZihinRuhBeden Festivali”nin kurucusudur. Kendini keşfetmek üzere çıktığı yolda Türkiye’den Güney Afrika’ya, ABD’den Peru’ya, Hindistan’dan İngiltere’ye ve Bali’ye pek çok eğitime katılmıştır. Bu eğitimlerden bazıları; Oxford, MIT (Massachusetts Institute of Technology), University of Massachusetts gibi dünyanın saygın üniversitelerinde aldığı mindfulness, meditasyon ve nörobilim temelli eğitimlerdir. Doğunun binlerce yıllık kadim bilgilerini, batı bilimi ışığında, kurumsal deneyimleriyle sentezleyerek oluşturduğu mindfulness temelli mutluluk, liderlik, yaratıcılık ve stres yönetimi eğitimleriyle kurumların ve bireylerin hedeflerine ulaşmalarına vesile olmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale