X

Kalp dediğin atıyor, hüner ritmi değiştirende

Evrende her şey belli bir titreşim ile var olmakta… Madde gibi, biz insanoğlu da sürekli titreşen enerjileriz. Belli bir ritimle atan kalbimizden yaydığımız yüksek enerji titreşimi ile kişileri ve olayları çekiyor ya da uzaklaştırıyoruz.

Zaman zaman içe dönmekte zorlansak bile kalbimizin ritmi bizi bir şekilde yakalıyor, doğamıza, yolumuza ışık tutuyor.

İşte böyle kalbimin ritmi beni yakalamışken, kendimi doğu ya da batıya ait olmayan kutlu bir zeytin ağacının altında buldum. Şifanın, barışın, varoluşun sembolü zeytin ağacı…

Ruhum zeytin ağacı ile huzurda, bedenim ait olduğu doğada iken kulağımda seramik darbukanın kalbime vuran ritmi vardı… Eller, parmaklar darbukaya dokunurken çıkan sesler, ritimler bir olmuş, iç içe geçmiş, muhteşem bir ahenk ile kalbe dokunuyordu…

Kalbimin ritmi beni yakalamışken, kendimi doğu ya da batıya ait olmayan kutlu bir zeytin ağacının altında buldum.

Ben de aldım elime bir darbuka başladım çalmaya… Belki yeni öğrendiğimden, darbukaya her vuruşum başka türlü titreşiyordu. Yine de o acemi titreşim doğanın ve doğanın bir parçası olan “ben”in her hücresine eşlik ediyordu, bütüne yayılıyordu adeta… Sağ el ile “düm” sol ile “tak” sesi çıkarmayı denerken sağ elimin ne kadar rahat hareket ettiğini, sol elimin diğerine nazaran tutuk kaldığını fark ettim. Gündelik hayatta sağ elimi daha çok kullanırım. Malum hızlı şehir hayatı, işleri bir an evvel halletmek için güçlü ve çabuk hareket edebilen taraf hangisiyse ona yüklenip, diğer tarafın potansiyelini fark etmeden ve geliştirmeden bedeni daha da dengesiz hale getirmeye sebep oluyor. Anladım ki enstrüman çalmak, çalmaya çalışmak ihtiyacım olan dengeyi bulmamı, bedeni dengeli ve potansiyelinde kullanabilmeyi meditatif bir hale sokarak öğretiyor.

Ellerin, kolların koordinasyonu geliştikçe beden zihin bağlantısını kurmanın yolları da açılıyor sanki…

Bir ritmi bu farkındalıkla tekrar etmek süreç içinde bedeni dengelediği gibi zihni de sakinleştiriyor ve dengeliyor… Zihin ritimle beraber anda, akışta kalarak kendi dinginliğini bulabiliyor…

Ne mutlu ki Mısırlı Ahmet Uluslararası Ritim ve Sanat Kampında tüm bunları deneyimleme şansım oldu.

Merak ve heyecan, insanın doğasında var olan en temel, en öğretici iki duygu.

Hızlı yaşam şartları, bizlere dayatılan kalıplar, gerçekte özümüzde varolan güzellikleri göremeden, potansiyellerimizi fark etmeden, bizleri doğamızın dışında yaşam şekillerine itiyor… Merak ve heyecan insanın doğasında var olan en temel, en öğretici duygular olmasına rağmen, tüm bu yersiz baskılar sebebiyle bize sunulan yenilikleri, rezil olurum, gülünç duruma düşerim kaygısı ile elimizin tersiyle itiyoruz. Aslında elimizin tersiyle ittiğimiz yepyeni bir deneyim, belki kendimizi ifade edebileceğimiz yeni bir alan ya da açılacak yepyeni yollar, güzellikler oluyor…

Mısırlı Ahmet kampında üstat, gözü gibi baktığı darbukasını ve koltuğunu, belki de daha önce darbukayı eline hiç almamış birine teslim ederken, o kişiden kendi solosunu atmasını isterken aslında kişiye çok kıymetli anlar sunuyor. Kimi orada sevincini, kimi utancını, kimi kalıplarını, kimi özgürlüğünü ortaya atıyor ama en önemlisi öğrenilmiş tüm sahte olanlardan muaf, özünde, derinlerinde olan ne ise o şekilde kendini ifade ederek özgürleşiyor… Yargısız ve sevgi ile…

İlginizi çekebilir: Kalbim nerede: Kalp meridyenime nasıl ulaşabilirim?

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Şebnem Sürücü: Spor hayatıma ortaokul döneminde Fenerbahçe Spor Kulübü’nde voleybol ile başladım. 1998 senesinde Los Angeles Madonna Grimes Fitness And Dance Company bünyesinde düzenlenen eğitim programına katıldım ve dansın ilk tohumları hayatıma orada atılmış oldu. 1999 senesinde Miss Fitness Türkiye 2.'si seçilerek ülkemizi Balkan Şampiyonası’nda temsil etme hakkını kazandım. Yarışmaya hazırlık döneminde beslenme ve egzersiz sistemleri hakkında geniş araştırma yapma şansım oldu ve İstanbul’ da çeşitli spor merkezlerinde egzersiz danışmanı ve stüdyo dersleri eğitmeni olarak görev aldım. Sultans of The Dance ve Night of The Sultans dans tiyatrolarında 4 sene dansçı olarak görev aldım. Profesyonel dans hayatım boyunca Türk ve yabancı çok değerli dansçı ve eğitmenlerden bale, jimnastik, ritm ve oyunculuk dersleri aldım. Dans çalışmalarım sonrasında çeşitli anatomi ve kinesiyoloji eğitimlerine katıldım. Postür, postür bozuklukları ve düzeltilmesine yönelik beden zihin bağlantısını güçlendiren çalışmalara yöneldim. Yoga Terapi ve Pilates eğitimleri ile beraber hamilelik döneminde pilates, osteoporoz ve skolyoz için pilates konularında çeşitli çalışmalara katıldım. Pilates ve Yoga eğitmeni olarak beden zihin bağlantısı ile bedenin hareket sınırlarını geliştirmek ve bu süreçte fiziksel beden ile ortaya çıkan farkındalığın, ruhsal ve duygusal duruma yansıması, çevre ile ilişkilere yeni bir bakış kazandırması her zaman heyecan duyduğum bir konu oldu. Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Ve Tasarım Bölümü mezunuyum ve aynı heyecan ile görsel sanatlar ve seramik konularında da çalışmalarıma devam ediyorum. surucusebnem@gmail.com

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale