X

Kaliteli bir hayatın sırrı: Kendiniz için yaşamanın getirdiği özgürlük

Kendin için yaşamak kaliteli bir hayatın anahtarı. Durun durun, hemen bencilce olduğu fikri, hissi uyanmadan dinleyin ne demek istediğimi. Geçen gün bir şarkı dinlerken, aklımdan ilk geçen düşüncenin “Bu şarkıyı X ile paylaşsam, o da ne çok beğenir” olduğunu fark ettim. Bir de ben bulup gönderdiğim için zihnimde yarattığım vizyonda bunun hikayesini saniyeler içinde yaratıp sevinç ve tatmin duyguları hissettiğimi fark ettim.

Sonra zihnimi gören göz olarak “Dilek, bu güzel bir şarkı, neden onun tadını çıkarmıyorsun. Sen ne zevk alıyorsun?” Yani bırak başkasının aldığı zevki tahmin etmeyi, bırak başkasını tatmin etmenin getirdiği onaylanma ve aferin alma hissini, sen nasıl zevk alıyorsun?

Bu andan sonra bir başka anım da canlandı zihnimde, geçen gün yine bir mağazada kıyafet bakarken, kıyafetleri gireceğim ortamlardaki insanların gözlerinden değerlendirdiğimi fark ettim. Örneğin “İş yerinde nasıl görünürüm bu kıyafetle? Beni nasıl görürler veya gideceğim kampta nasıl görünür?” Bırak nasıl GÖRÜNECEĞİNİ, SEN NASIL GÖRÜYORSUN kendini bu kıyafetle aynaya baktığında? “Sen kendin için giyin, kendin için dinle, KENDİN İÇİN YAŞA!” dedi içimden bir ses. Özgüven mi bu? Olabilir. Kendini sevmek mi? Olabilir. Kendinle yakın ilişki kurmak bence. Kendinin en iyi arkadaşı olmak… Kendini, kendi hazlarını, kendi duygularını ve düşüncelerini YOK SAYMAYI bırakmak bence! O kadar önemli ve değerli ki…

“Başkalarının takdirini, onaylamasını, beğenisini… sevgisini, ilgisini almak için… aidiyet hissetmek için KENDİMİ YOK SAYMAYI bırakıyorum” dediğim an enerjimin içeriden yükseldiğini hissettim. Bu düşünce tarzının benim enerjimi dışarıya dağıttığını o an anladım. Şimdi dışarıya verdiğim tüm enerjiyi içimde, kendi muhteşem yaşamıma, kendime akıtıyorum.

Başkalarının seninle ilgili düşüncelerini okumaya çalışma, tahmin etmeye çalışma veya varsayımda bulunma.

Kendimle ilgilenmediğim ve kendi tercihlerime, kendi beğenime özen göstermediğim, bu zamana kadar verebileceğim ilgiyi, özeni kendime göstermediğim için şimdi kendimden özür diliyorum. Dikkatim dağılmıştı sevgili kendim. Başkalarının onayının beni mutlu edeceğini sanmıştım. Bugün yanıldığımı apaçık görüyorum.

Başkaları bitmez sevgili ruh. Bu, enerjini boşluğa akıtmak ve ziyan etmektir. Sen enerjini kalbindeki bilgiye, onaya yönlendirirsen muhtemelen güçlenir ve güzelleşirsin.

Mesela şimdi bu yazıyı yazarken “Hangi kelimeleri seçersem, ne anlatırsam beğenilir, ilgi çekici olur?” diye sormak yerine, “Ne yazarsam beğenirim ve hangi konular benim ilgilimi çekiyor, hangi konu benim kalbimi heyecanlandırır?” diye soruyorum.

Deneyin, ilginizi aşkla, özlemle bekleyen bir KENDİNİZ var.

Son olarak, “Başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin!” cümlesini şöyle modifiye ediyorum: “Başkası için OLMA, kendin için Var ol, böyle çok daha güzelsin!”

Kendinizi sevmek konusu sonsuz bir konudur. Her insan kendini bir ölçüde sever, ancak her zaman şu soru sorulmalıdır: Kendinizi sevmenin hangi boyutunda olursanız olun, ister hamburger ve abur cubur tüketen, bedenine özen göstermeyen biri olun, ister sürekli sağlıklı beslenen, kendini iyiliği için düzenli yoga yapan biri olun, “Kendimi daha çok nasıl sevebilirim?” diye sormaya devam edin. İçinizde sonsuzluk yatıyor. Ve bu oyun giderek daha keyifli hale geliyor.

Eğer zorlandığınızı düşünüyorsanız, bilinçaltınızdaki bazı blokajların kaldırılması, bazı travmaların temizlenmesi gerektiğini hissediyorsanız, bireysel olarak görüşmek ve çalışmak için bana bu konuda @dilekcantimur_ Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Kendine acımayı bırak: İçindeki güç ve ışık parlasın!

Dilek Cantimur: Dilek Cantimur, 20 Kasım 1988, İstanbul doğumluyum. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Finans bölümünü burslu okuyup onur derecesiyle mezun olduktan sonra 5 yıl finans sektöründe çalıştım, fakat daha sonra “özümü gerçekleştirebilme yolumun” bu olmadığını fark ettiğimde bu illüzyona bir son verip Özüme Ait olan Hayatı inşa etmeye başladım. Hem aldığım tüm meditasyon ve enerji eğitimlerinden hem de yüksek lisans eğitimim süresinde edindiğim bilimsel gerçekler neticesinde öğrendim ki Her Problem ve Hastalık ilk önce İnsanın kendi Zihninde yaratılıyor. Şimdi terapilerimde bu zihinsel nedenlerin keşfedilmesi, bilinçaltı blokajlarının dönüştürülmesi konusunda en etkili yöntem olan Theta Healing terapisini uyguluyorum ve bir de günlük hayatlarında uygulayabilecekleri basit fakat çok etkili 7 derslik Meditasyon programları sunuyorum. Ve hayallerimden birinin tezahürü olarak kurduğum “CreatinggrounD” merkezinde farkındalığa hizmet eden birbirinden farklı ve değerli etkinlikler düzenliyorum. Bütünün hayrına… Aşkla.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale