X

Kalbimizde saklı: Hayatın kullanma kılavuzu

“Gönül sevgiyi bulmuşsa; kuru dal bile çiçek açar.” Mevlana Celaleddin Rumi

Hayatın kullanma kılavuzu… Çok üzüldüğümüz zamanlarda nasıl “fabrika ayarlarımıza” o her şeyi unutuvermiş ve yaşamamışız gibi olan halimize dönülür? Nasıl olur da çok ama çok yalnız hissettiğimizde yeniden en mutlu olduğumuz ana hızlıca geçiş yapılıverilir? Nasıl olur da tam “her şey bitti” dediğimiz noktada (belki de bir tuşla) yeniden başladığımız noktaya ışınlanıverilir?

Nasıl olurdu hayatımızın can-ım bir kullanma kılavuzu olsaydı? Biz bunları formüllere koyulmuş şekilde bilseydik? Nasıl olurdu çok sevdiğimiz biri bu dünyadan göçüp gittiğinde yine de bir metodu olsaydı da onunla hatırlamak istediğimiz bir ana gerçekten gidebilseydik veya sanki yaşıyormuş kadar net “yeniden” yaşayabilseydik? Nasıl olurdu bugün karşımıza çıkan biri “Al işte hayatın kullanma kılavuzu, her şeyi değiştir, her şeyi yenile, her şeyi gençleştir, her şeyi farklılaştır” deseydi? Nasıl olurdu hayata bir “kullanma kılavuzu” ile gelseydik?

Ben bugün bu yazımda sizlerle birlikte işte bu sorumuza bir cevap bulalım istiyorum. Tam bir cevap bulamayacak olsak da bir düşünelim… Elimizde bir kullanma kılavuzu olsaydı da çok üzüldüğümüz bir anı silmek ister miydik? Pişman olduğumuz zamanları her şeye rağmen yine de yaşayarak öğrenmek istemez miydik? “Aman ben bunun ayarını biliyorum nasıl olsa geri çeviririm” diyerek kaça kaça bir hayatı mı yaşıyor olurduk? Kullanma kılavuzumuzu kaybetmeyi, belki de boğazın sularına bırakıvermeyi göze alabilir miydik?

Hayatımızın kullanma kılavuzu olsaydı ilk açacağımız bölüm ilişkiler olurdu çok büyük ihtimalle. Ve anlatılmış olsaydı iyi bir ilişkinin metodu şöyledir; biraz anlayış (önemli not düşülürdü her ne olursa olsun anlayış), biraz özveri (yine önemli bir not düşülürdü her ne olursa olsun özveri), çokça sevgi (bence yine önemli bir not düşülürdü yargılamadan, sınırlamadan, değiştirmeye çalışmadan ve kırmadan ama çokça verebildiğinizin en yüksek boyutunda sevgi) ve olmazsa olmazınız derdi çokça eğlence (yine önemli bir not düşülürdü hayata eğlenmek için ruhunuzu yüceltmek için diğer insanlara elinizden geldiğince hizmet etmek, katkı sağlamak ve bu hayata layık olmak için geldiniz, o yüzden sadece eğlenin, eğlenmeye devam edin).

Hayatımızın bir kullanım kılavuzu olsaydı ikinci açacağımız bölüm zengin olmak olurdu! Bu bölüm oldukça şaşırtıcı olurdu, belki de bir metot olmazdı, içeride sadece çizilmiş hoş bir portremiz ile karşılaşırdık… Fakat öyle bir portre olurdu ki her gün biz kaşlarımızı çattıkça çatılır her gün biz daha çok gülümsedikçe o da güzelleşirdi…

Ne kadar “zengin” olduğumuz dışımızda dönen dünyaya yani evlere, arabalara veya banka hesaplarına değil yüzümüze yansıyan (en azından yansımasına gönüllü olduğumuz) kocaman ışığa bağlı olurdu… Hayatımızın kılavuzu zengin olmanın, dışarıya, dışarıdan edineceklerimize, “maddiyat” dediğimiz o bugün var yarın yok kavramlara değil de taşıdığımız kalbin güzelliğine, içimizde yeşeren umutların bolluğuna bağlı olduğunu bizlere öğretiyor olurdu…

Hayatımızın bir kullanma kılavuzu olsaydı üçüncü bakacağımız bölüm “acı ve zorluklarla nasıl savaşırız” olurdu? Bizler heyecanla bu bölümü, o muhteşem acılarımıza çare bulmak üzere açtığımızda, kocaman bir boşluk ile karşılaşacak olurduk! Evet yanlış okumadınız bir boşluk olurdu! Neyi anlatmak isterdi hayatımızın kılavuzu bizlere… Savaşılacak, kaçınılacak, karşı konulacak, herhangi bir acı, kayıp veya “mağduriyetin” olmadığının… Hayatta başımıza gelenlere ancak bizim yüklediğimiz anlamların acı, biz öyle dediğimizde kayıp, sırf biz egomuzu tatmin edemedik diye terk ediliş olduğunu gösterirdi bizlere!

İşte hayatımızın bir kılavuzu olsaydı belki kıskançlığı nasıl idare edeceğimizi, belki umutsuzluğa düştüğümüzde yeniden nasıl ayağa kalkabileceğimizi ve belki de çok özlediğimizde bunu hafifletmek için ne yapmamız gerektiğini anlatabilirdi bizlere… Ama hayatımızın bir kılavuzu yok, yine de çok ama çok şanslıyız o kılavuz tüm bu bilgilerle birlikte kalbimize çoktan yüklenmiş durumda!

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız kalbinize o muhteşem hayat kılavuzunuza bakmanızı dilerim… Size neyi göstermektedir? Bu hayata parlamak için geldik, bu hayata yaşamak için geldik, bu hayata sadece “bize” özel olarak tasarlanmış bir yolu yürümek için geldik… O zaman elimizdeki kalbimize gömülü kılavuza kocaman kocaman sarılalım, bakalım bize neler söyleyecek… Yolumuz şimdiden açık olsun…

 

İlginizi çekebilir: En doğru yol hangimizin: Doğru yol kalbin yolu!

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale