X

Kakeibo: Japon bütçe ve tasarruf sanatı ile birikimlerinizi artırın

Birikim yapmanın gittikçe zorlaştığı, gelir-gider dengesinin yaşam standartlarımızı her geçen gün daha da zorladığı, tasarruf etmenin en zor, ancak belki de en gerekli olduğu zamanlardan geçiyoruz. Pandemiyle birlikte gelen küresel bir ekonomik krizin eşiğindeyken, kazancınızı günlük ihtiyaçlarınıza ve rutin harcamalarınıza bile denk getirmekte zorluk yaşıyor olabilirsiniz. Yeni normale adapte olmaya çalıştığımız şu günlerde, artan kiralar, yükselen faiz oranları, dövizde yaşanan çalkalanmalar ve ekonomik belirsizlik nedeniyle finansal harcamalarımız konusunda daha dikkatli davranmamız gereken bir döneme girdik.

Birikim ve yatırım yapmanın bu kadar zor olduğu bir dönemde, paranızı daha akıllıca kullanmak ve az da olsa birikim yapabilmek için sizi son yıllarda Ikigai ve Marie Kondo gibi akımlarla tüm dünyada ses getiren Japon kültürünün 100 yıllık bütçe ve tasarruf sanatı Kakeibo’yla tanıştırmak istiyoruz.

İlginizi çekebilir: Ikigai: Sabah uyandığınızda sizi yataktan çıkaran şey nedir?Ikigai: 

Kakeibo nedir?

Japonca’da ‘bütçe defteri, hane halkı finans günlüğü’ anlamına gelen Kakeibo kelimesi, Japonların 1900’lü yılların başından beri kullandığı, geçerliliğini hala koruyan, uygulaması basit bir hesaplama ve bütçe planlama yöntemi. İlk olarak 1905 yılında Japonya’nın ilk kadın gazetecisi olan Motoko Hani tarafından çalışma hayatına atılmaya başlayan kadınların ev bütçelerini akıllıca ve pratik şekilde yönetmelerine yardımcı olması amacıyla tasarlanmış bu eski bütçe ve tasarruf sanatının temelinde, bireyin mutlu olması için finansal olarak istikrarlı ve güvenilir bir zeminde olması gerektiği düşüncesi yer alıyor. Kakeibo’yu uygulamak için ihtiyacınız olanlarsa çok basit: Bir defter ve bir kalem!

Kakeibo nasıl uygulanır?

Kakeibo konsepti en basit haliyle sabit kazancınızı, gelirinizi, harcamalarınızı ve birikime ayırmak istediğiniz tutarı bir deftere yazarak birikim hedefinize ulaşacağınıza dair kendinize söz vermenizden oluşuyor. Örneğin, planlamış olduğunuz bir seyahat için her ay kenara 500 tl ayırma hedefi belirledikten sonra, ‘Bu hedefe ulaşmak için bu ay haftanın en az 4 günü öğle yemeğimi evden getireceğim.’ gibi somut bir aksiyon planı belirlemeniz ve bu planı kararlılıkla uygulamanız gerekiyor.

*Haftalık harcama kaydı örneği

Aylık olarak kazancınızı (elinize geçen para, maaşınız), gelirinizi (kazancınızdan zorunlu giderlerinizi eksilttiğinizde elinizde kalan para) ve giderlerinizi (zorunlu giderlerinizi çıkardığınızda geriye kalan tüm harcamalarınız) listeledikten, birikim hedefinizi belirledikten ve aksiyon planınıza karar verdikten sonra; o ayın başından sonuna kadar yapmış olduğunuz tüm harcamaları 4 ayrı kategoride defterinize not alarak gruplandırmanız gerekiyor:

  • Temel harcamalar: Kira, market alışverişi, ilaç gibi zorunlu harcamalarınız.
  • Kültür ve sanat harcamaları: Kitap, sinema, tiyatro, konser, festival, müze gibi kültürel ve sanatsal harcamalarınız.
  • Tercihe bağlı harcamalar: Restoranda yemek, kıyafet alışverişi, gece dışarı çıkmak gibi durumlarda yaptığınız ‘olmasa da olur’ harcamalarınız.
  • Ekstra harcamalar: Doğum günü hediyesi, düğün hediyesi, tamir masrafı, taşınma gibi önceden planlanamayacak, spontane gelişen harcamalar.
*Aylık bütçe planı örneği

Tüm bu harcamalarınızı bir ay boyunca hesapladıktan ve not ettikten sonra kendinize ay sonunda şu dört soruyu sormanız gerekiyor:

1. Toplam gelirim ne kadar?

Toplam gelirinizi hesaplamak için her ay düzenli olarak yapmak zorunda olduğunuz kira, yol masrafı, market alışverişi gibi temel harcamalarınızı kazancınızdan çıkarın.

2. Ne kadar para biriktirmek istiyorum?

Temel harcamalarınızı çıkardığınızda kalan masraflarınız zorunlu olmayan, bir süreliğine de olsa fedakarlık edebileceğiniz harcamalardan oluşuyor. Aylık birikim hedefinizi belirlerken, toplam gelirinizden temel masraflarınızı eksilttiğinizde kalan miktarı göz önünde bulundurarak, gerçekçi bir hedef belirlemeniz, uygulama konusunda zorlanmamanızı sağlayacaktır.

3. Toplam harcamam ne kadar?

Temel harcamalarınız dışında kalan tüm harcamalarınızı gözden geçirdikten sonra bir öncelik listesi oluşturarak nelerden fedakarlık edebileceğinize çok daha kolay karar verebilirsiniz. Listenin dışında bırakabileceğiniz harcamalarınıza göre birikim hedefinizi belirleyebilirsiniz.

4. Bütçe yönetimimi nasıl geliştirebilirim?

Her haftanın sonunda hedefinizin ne kadarına ulaştığınızı, nasıl ilerleme gösterdiğinizi ve gelişiminizi takip etmeniz, ay sonunda hedefinize daha kolay ulaşmanız konusunda size yardımcı olacaktır. Ayrıca harcamalarınızı günlük olarak yazıp hesaplama yapmanız da Kakeibo’yu uygularken zamanınızı daha etkili kullanmanızı sağlayacaktır.

Kakeibo’nun belki en önemli adımı, aylık olarak yaptığımız değerlendirmelerden sonra süreç içinde deneyimlediğimiz her şeyin genel bir değerlendirmesini yapmak. Aşağıdaki sorulara vereceğiniz cevaplar, içgörü kazanmanızı sağlayarak bütçe yönetimi ve birikim yönünden kendinizi geliştirmenize yardımcı olabilir:

  1. Birikim hedefime ulaşabildim mi?
  2. Hedefime ulaşırken hangi harcamalarımı kısmak bana yardımcı oldu?
  3. Harcama planımı değiştirdikten sonra en fazla hangi kategoride harcama yaptım?
  4. Gelecek ay neyi farklı yapabilirim

Kakeibo uygularken yardımcı olabilecek öneriler

Kakeibo’yu uygularken yardımcı olabilecek diğer öneriler ise şöyle;

a. Odağınızı birikimden harcamaya çevirin

‘Para harcamak konusunda üstüme yoktur, hemen çevireyim.’ dediğinizi duyar gibiyiz. Kakeibo: The Japanese Art of Saving Money kitabının yazarı Chiba, bütçeleme konusundaki tutumumuzu yeniden şekillendirmemiz gerektiğini söylüyor. Yani “İyi tasarruf etmek” için “İyi harcamanız” gerekiyor.
Chiba “Yaşamımızı sürdürürken ve aynı zamanda eğlenmek için hepimiz çok çalışıyoruz” diyor ve ekliyor “Para harcarken bu gerçeği hatırlamanız oldukça önemli.”
Diğer bir deyişle, tasarruf etmeye çalışırken gerçekçi hedeflerle ilerlememek ve yaşam standartlarınızdan ödün vererek birikim yapmaya çalışmak, hedefinize ulaşmanız konusunda size faydadan çok zarar getirebilir. Gelir-gider dengenizi dikkate alarak ve özenli bir planlama yapıp birikim hedefinizi bu doğrultuda belirleyerek hareket ederseniz, birikim ve tasarruf yapmanız kolaylaşacaktır.

b. Günlüğe kayıt tutmayı alışkanlık haline getirin

Kakeibo’yu uygulamanın temel prensibi harcamalarınızın kaydını tutmak. Ancak bunu bilgisayar ortamında değil kağıt ve kalemle, eski usülde yapmak Kakeibo’nun temel prensibi. Chiba, “Hayatımızın büyük bir kısmı telefonlarımızda ya da bilgisayar ekranlarında geçiyor” diyor. Mali planlamalarımızı elektronik araçlardansa bir finans günlüğü tutarak yapmak, günlük yaşamınızda zaten zamanımızın çoğunu başında geçirdiğimiz ekranlardan uzaklaşarak, harcamalarımızı ayrıntılı olarak değerlendirmek için ayrı bir alan ve zaman yaratacak.
Chiba, bu anlamda Kakeibo yöntemini kullanmanın bir tür farkındalık egzersizi de olduğunun altını çiziyor. “Dünyamız artık o kadar hızlı ki her şey çok hızlı bir şekilde satın alınabiliyor ve ödenebiliyor. Kakeibo, yavaşlamamıza ve ne satın aldığımızı sakin ve ölçülü bir şekilde düşünmemize yardımcı oluyor. “

c. Zorunlu ve keyfi ihtiyaçlarınızı belirlerken kendinize dürüst olun

Kakeibo yöntemi, harcamalarınızı ve birikimlerinizi kontrol altında tutmanızı ve takip edebilmenizi amaçlar. Kakeibo yöntemini tüm kurallarına uygun şekilde uyguladığınızda, gelir-gider durumunuzu çok daha iyi gözlemleyebilecek ve neyi ne kadar harcamanız gerektiği konusunda istemeseniz de bir içgörü kazanacaksınız. Bu nedenle yapmanız gereken tek şey, kalan paranızı neye harcayacağınızı belirlerken doğru karar verebilmek ve ihtiyaçlarınızın ne kadarının zorunlu ne kadarının keyfi olduğunu iyi ayırt edebilmek.  

d. Kredi kartı kullanımınızı minimuma indirin ve nakit para kullanın

Günümüzde hepimizin cüzdanında en az bir kredi kartı var, ancak Chiba kredi kartı kullanımının bütçe planlamasını en çok zorlaştıran şeylerden biri olduğunu belirtiyor. Kredi kartı, harcama yaparken cebimizden bir şey çıkmadığı algısı yarattığı için bilinçsizce harcamamızı kolaylaştırıyor. Ancak nakit para harcarken iki kez düşünüyoruz. Bu nedenle paranızı nakit olarak elinizde bulundurabilir, harcama kalemlerinize göre zarflara ayırabilir ve harcama limitinizi çok daha rahat koruyabilirsiniz.

Kakeibo, aslında tüm harcamalarımızı kayıt altına almamızı ve farkında olmadan, bilinçsizce yaptığımız harcamaların farkına varmamızı öğütlüyor. Kakeibo ile finansal olarak zorluk yaşadığımız, ekonomik belirsizliğin hakim olduğu şu dönemde belki ev ya da araba alabilecek kadar birikim yapamasanız da en azından yaşam standartlarınızı korumanız ve zor zamanlarda ihtiyaç duyabileceğiniz bir birikime sahip olabilmeniz mümkün.

Kakeibo’nun nasıl uygulandığı, felsefesi ve temel öğretileriyle ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz Japon yazar Fumiko Chiba’nın pratik uygulama önerileriyle zenginleştirdiği Kakeibo: The Japanese Art of Saving Money kitabını okuyabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Para biriktirmenize yardımcı olacak 21 ipucu

 

Kaynaklar: Tree Hugger, Business Insider

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale