X

Kafeini nasıl tüketmeli? Verimliliği artıracak stratejiler

Kafeinle aramızdaki ilişki çoğu zaman bir aşk-nefret ilişkisidir. Herkes bilir ki çok fazla kafein tüketmek baş ağrısına yol açabilir ama bir miktar kafein de enerjiyi artırmanın harika bir yoludur. Az bir miktarda kafein alsanız bile vücudunuz onu 8-14 saat içinde sistemden atar ve sonunda halsiz düşersiniz.

Peki, kafeini düzenli olarak içmek yerine stratejik bir şekilde içmenin size bir enerji deposu sağlayabileceğini söylesek?

Kafeini stratejik tüketin

Kafein beyninizde adenozin denen bir kimyasalın emilimini engeller. Bu kimyasal, beyninizde yorulduğunuzu haber veren işaretleri tetiklemektedir. Kafein, beyninizde bu kimyasalın emilimini engellese de kafein bu kimyasalın emilimine izin verene dek gelişmeye devam eder. Bu noktada kamyon çarpmış gibi hissedersiniz ve bir an önce uyumak istersiniz.

Fakat kafeini ya da kafeinli herhangi bir içeceği stratejik olarak içerseniz, beyninizin bu işaretleri almadığı o zaman dilimini daha iyi kullanabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Tüm yönleriyle kafein: Hafızayı nasıl etkiler, bağımlılık yapar mı?

Kafein halsizliğinden kaçınmanın yolları

  • Kafein halsizliğini önlemenin ilk adımı yeteri kadar dinlenmekten geçer. Günün başlangıcında adenozin düzeyinin normal olması kafein halsizliğinin önüne geçer.
  • Kafein tüketiminizi güne yayın. Örneğin sabahleyin arka arkaya iki kahve almak yerine birini sabah, birini de öğlen yemeğinden sonra için.
  • Kafein dozunu makul bir seviyede tutun. Tek seferde 200 miligramdan fazla kafein almak kafein halsizliğine yol açar.
  • Boş mideye kafein almayın. Yemek vücudunuza gerçek bir enerji sağlarken kafein sadece geçici bir enerji hissi verir. Gerçek bir enerji kaynağı olmadığı müddetçe kafein vücuttan atıldıktan sonra vücudunuz hızlıca yorgun düşecektir. Kafeinin yanında sağlıklı bir kahvaltı yapın.

İçmemeniz gereken içecekler

Şekerli kafein ürünlerini ya da büyük kahve zincirlerinin kafeinli ürünlerini depolamadan önce bilmeniz gereken birkaç kural var: Şekerli ya da alkollü kafeinli içecekler içmemelisiniz. Bu tip içeceklerin kendine has halsizlikleri vardır; bunları tüketmek adenozinin daha sert ve daha hızlı gelmesine, dolayısıyla daha da kötü hissetmenize yol açar. Bunun yerine yeşil çay ya da matcha gibi içecekleri tercih edin. Doğal olarak kafeinli çaylar antioksidanlar açısından zengindir ve kafein halsizliğini yavaşlatır.

Ne zaman kafein almalı

Kafeini yardımcı olarak kullanmamaya dikkat edin. Burada amaç verimliliği artırmaktır; uyuyana kadar kafein tüketmeye devam etmek değil. Ayrıca yaratıcı bir şeyler yapmak istiyorsanız da kafeinden uzak durmalısınız: Kafein sağ beyinin işlevlerine zarar verir.

Eğer günlük rutininize uyuyorsa kafeini sabah 9:30 ile 11:30 arası tüketin. Kafeinin enerjinize en çok faydasının olacağı zaman dilimi budur çünkü bu zaman dilimi genel olarak biraz miskin hissettiğimiz bir zamandır.  Ve şunu unutmayın: Yatağa girmeden 8 saat öncesinde kafein alımını bırakın ki uykunuzu etkilemesin.

Kimler kafein almalı

İçe dönük insanlar, nitelik gerektiren ve baskı altında yapılan görevler sırasında kafein tükettiklerinde daha başarısız olurlar çünkü içe dönükler çevresel uyaranlara daha açıktırlar; kafein de ekstra bir uyaran olacağı için içe dönük bir insanın sınırlarını zorlayabilir.

Dışa dönük insanlar içinse tam tersi durum geçerlidir. Girişken ve sosyal bir insansanız büyük bir işten önce kafein almak sizin için harika olabilir.

Çift yönlü insanlar içinse, kafeini stratejik olarak tüketmek daha etkili olacaktır.

İlginizi çekebilir: Kafein bağımlılığı nedir ve kurtulma yolları nelerdir?

Kendinize en uygun yöntemi bulun

Kimileri için sabah altıda, kimileri içinse kortizol seviyesinin düşük olduğu 9:30 gibi bir saatte içmek daha etkilidir. Sizin için en uygun olan yöntemi deneyerek bulabilirsiniz.

Son olarak bol bol uyuyun, sağlıklı beslenin ve kafeini sadece dikkatinizi ve verimliliğinizi artıracak, işinizi yapmanıza yardımcı olacak şekilde kullanın.

 

Kaynaklar
Life Hack
Caffeine Informer

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale