X

Japon ev düzenleme sanatı ve incelikleri

Japonya’da insanlar evlerini daha verimli kullanmak, daha düzenli ve derli toplu hale getirmek için “temizlik danışmanları”ndan profesyonel yardım alıyorlar. İşte bu “temizlik danışmanları”ndan biri olan Marie Kondo,  “The Life-Changing Magic of Tidying Up: The Japanese Art of Decluttering and Organizing” yani “Ortalığı toparlamanın hayatınızı değiştirecek mucizeleri: Japon Ortalığı Toplama ve Düzenli Olma Sanatı” isimli kitabıyla birçok ülkede en çok satanlar listesine girdi. Kitabın ana teması, günlük yüzeysel temizlik yerine bir kereliğine yapılan dip köşe temizlik ve düzenlemenin çok daha faydalı olması. “Japon ev düzenleme sanatı” tabirine gülüp geçmek yerine hayatımıza çeki düzen vermek için Kondo’nun tavsiyelerini uygulamaktan bir zarar gelmez! Haydi önerilerine bir göz atalım:

Her şeyden önce yapmamız gerekenler:

  • Evdeki gereksiz bütün eşyaları ayıklamak
  • Gerçekten ihtiyacımız  olan eşyaları düzgün bir şekilde tasnif ederek, onları aradığımızda bulmamızı kolaylaştıracak şekilde düzenlemek.

Burada önemli olan bu adımların sıralaması. İlk önce gereksiz eşyalardan tamamen kurtumalıyız ki, kalanları daha doğru tasnif edip bunlar için daha uygun bir yer bulabilelim.

İlk adım: Gereksiz eşyalardan kurtulmak

Kuralımız şu: Eğer bir eşyayı atmamak için geçerli bir sebebiniz yoksa o eşyadan kurtulmanız gerekir. Ve, “Kenarda dursun, bir gün lazım olur.” asla geçerli bir sebep değildir. Elinizde tuttuğunuz her ne ise, eğer son bir yılda işinize yaramamışsa büyük ihtimalle ileride de işinize yaramayacaktır. “Bu eşya son bir yılda işime yaradı mı, yaramadıysa, ona bakmak ve var olduğunu bilmek beni mutlu ediyor mu?” diye kendinize sormalısınız. İkisine de cevabınız hayır ise atın gitsin.

Eşyaları kategorilere ayırarak düzenleyin

Çoğumuz “Bugün mutfağı toparlayayım, yarın yatak odasını, öbür gün oturma odasını” diyerek temizliğe girişiriz. Kondo, bundan ziyade, “bugün elbiselerimi, yarın kitaplarımı, ertesi gün öte beriyi toparlayayım” şeklinde plan yapmamızı tavsiye ediyor.

Sebebi şu: Kitaplarınız ve dergileriniz farklı farklı odalarda olduklarında gözünüze çok görünmeyebilir ama hepsini bir araya getirip yığınlar oluşturduğunuzda aslında ne kadar da çok ve muhtemelen gereksiz olduklarını anlayabilirsiniz.

Kurtulması en kolay eşyalar şunlardır: Elbiseler, kitaplar, CD’ler, aksesuarlar, makyaj malzemeleri, yazma çizme araç gereçleri… Bunların gereksiz olanlarından bir an evvel kurtulun ki, manevi değeri olan ve atıp atmama kararında sizi zorlayacak eşyalara daha çok zaman ayırabilesiniz.

Ev ahalisinin karışmasına izin vermeyin

Sizin kurtulmak istediğiniz eşyalar için evdekiler illa ki “Atmayalım, bir gün lazım olur” diyeceklerdir. Bu da sizin temizlik planınızı tamamen bozacaktır. Size karışmalarına izin vermeyin, yoksa bu dağınıklık büyümeye devam edecek.

“Bunu evde giyerim, atmayayım” demeyin

Gardırobumuzdaki fazlalıklarından kurtulmaya çalışırken bizi engelleyen en önemli düşünce budur: “Atmayayım, dışarıda giymesem de evde giyerim”. Bu çok da iyi bir fikir sayılmaz.

Dışarıda giymekten hoşlanmayacağınız bir elbise sizi mutlu etmiyor demektir. Evde geçirdiğiniz saatlerin daha huzurlu olması için üzerinizde sizi mutlu edecek kıyafetlerin olması önemlidir. Evet belki “Aman kim görecek” diye düşünüyorsunuz ama sağı solu eskimiş, eprimiş elbiseler hem sizin evdeki huzurunuzu kaçırabilir hem de ev ahalisinin.

Hediyelerle kurduğunuz manevi bağı abartmayın

Çoğumuz bize alınmış hediyelerden kurtulmayı aklımızdan bile geçirmeyiz; çünkü onlarla manevi bir bağ kurmuşuzdur. Aslında, elinizde tuttuğunuz eşyayı değerli yapan kendisi değil, o zamanki duyguların bir ifade ediş biçimi olmasıdır. Bu hediyeyi atmak kesinlikle o anki mutluluğunuza ya da minnettarlığınıza bir ihanet değildir. O olmadan da aynı mutluluğu ve minnettarlığı içinizde yaşayabilirsiniz.

İkinci adım: Kalan eşyaları yerleştirmek

Eşyaları en doğru yerleştirme tekniği nedir?

Eşyalarınızı, ilk adımda yaptığınız gibi kategori kategori yerleştirmelisiniz. Aynı kategorideki eşyalar yan yana olmalı. Çorapların hepsi bir yerde, kravatların hepsi bir yerde gibi.

Dikey yerleştime

Eşyaları dolaplara dikey olarak yerleştirmelisiniz. Kitaplarınızı, CD’lerinizi zaten dikey olarak yerleştiriyorsunuzdur. Aynı şeyi kıyafetleriniz için de yapmalısınız. Kıyafetlerinizi önce renklerine göre ayırmalı açıktan koyuya doğru sıralamalısınız. Daha sonra benzer renge olanları düzgün bir şekilde katlayıp üst üste koymalısınız. Böylelikle hem dolabınızı tasarruflu bir şekilde kullanmış olursunuz hem de ihtiyacınız olan kıyafetinizi daha rahat bulabilirsiniz. IKEA da bu yerleştirme düzenini kullanıyor ve bu düzenin işe çok yaradığı ortada.

Düzenli ev, düzenli yaşam demektir

Hayatımız anılar ve eşyalar biriktirmekle geçer. Bazen bu anılardan ve eşyalardan kurtulmayı biraz korkutucu bulabilir ve geçmişe ihanet olarak algılayabiliriz. Ancak bu  “arınma korkusu”, şu anda hayatımızda olan insanlarla kurduğumuz ilişkileri ve hatta gelecek planlarımızı olumsuz etkileyebilir. Özetle, gereksiz eşyalardan kurtulmak, “arınmak” ile ilgili olan korkumuzu yenmek için bir başlangıçtır.

Daha düzenli ve fazlalıkların olmadığı bir ev, gereksiz düşüncelerden arındırılmış daha sade planlar yapmamız için bir motivasyon oluşturabilir. Bunun için ev düzenlemeyi, sadece ev düzenlemek olarak değil; hayatı düzenlemek için önemli bir adım olarak görmek gerekir.

Kaynak: brightside.me

İlginizi çekebilir:

Kişisel eşyalarınızı en az yer kaplayacak şekilde düzenlemenize yardımcı olabilecek pratik öneriler

Küçük mekanları daha geniş ve ferah göstermenize yardımcı olabilecek pratik dekorasyon önerileri

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale