X

İstenmeyen misafir “değişim” kapımızı çaldığında

Değişim yolu önce kimsenin hoşuna gitmez. Her birimiz bir değişimden geçerken önce ona burun kıvırıp şikayet ederiz. İstenmeyen, sevilmeyen bir misafir gibi en beklenmeyen anda kapımıza gelmiştir. Bazen değişim bir şehirle, bir kariyerle, bir ilişkiyle, bir ayrılıkla, bir kayıpla, bazense iyi ya da kötü bir sağlık konusuyla karşımıza gelir.

İçimizde bugüne tutunan parça, değişimi olanca hızıyla itmek ister. Çünkü değişim baş döndürücü hızıyla karşımıza geldiğinde önce onunla ne yapacağımızı bilemeyiz. Bilinene tutunmak hep daha kolay olduğundan, bilinmeyene bakmak ve hatta onunla muhatap olmak pek istemeyiz. Bu nedenle biraz şikayet, biraz sorgulama, bazen “Neden ben?”, “Şimdi neden bunlar oldu ki?”ler zihnimizde uçuşur. İçinde olduğumuz duruma göre, bazen kolay bazen zor bir değişim sapağından geçeriz. Oysa hayat hepimiz için onca değişimin toplamı değil de nedir?

Değişim ilk anda görülmese de içinde dönüşümü de saklayandır. Her değişim aslında bize hikayemizin başka bir bölümüne geçişi, makas değişimini anlatmaktadır. Bu anlarda eskiden yaptığımız ancak yeni yolda bize hizmet etmeyen birtakım şeyleri bırakmamız gerekir. Bazen bırakılması gereken bir bağımlılık, bazen bir kişi, bazen yıllarca sürdürdüğümüz bir rutin, bazense kesin bir şekilde inandıklarımız ve daha pek çok şey olabilir. Hep yaptıklarımızı, sürdürdüklerimizi bırakmak fazlasıyla ürkütücü gelir, hatta biraz da boşluk hissi eşlik eder. Çünkü hep yaptıklarımız olmadığında belirsizlik de beraberinde gelir. Aslında belirsizliğe toleransımız ve değişimi kabulümüz kadar güçlüyüz.

Bize ayak direyen parça istediği başka bir şekilde önüne gelen küçük bir çocuğun tepkisinden farksızdır. O tam olarak “içimizdeki çocuk”tur. Onu ikna edebilip yola devam edebildiğimiz kadar değişim, dönüşüm yolunda ilerleyebiliriz. Neden olduğunu veya bazı şeylerin neden olmaması gerektiğini kendimize açıklayabildiğimiz düzeyde değişim motivasyonumuzu kendimizde bulabiliriz.

Bugün veya yarın senin de benim de kapımı bir değişimin çalma olasılığı çok yüksek. Kapıyı çalan bu misafir bize bir şey anlatmaya çalışırken önce onu dinlemek, ne anlatmaya çalıştığını duyabilmek gerek. Çünkü dinleyip anlamadığımız şeyi kabul edemeyiz ve onun neden olduğunu kendimize açıklamamız da fazlasıyla zorlaşır.

Değişimin bize anlattıklarını duyabilirsek içinde olduğumuz hal berraklaşmaya başlar. “Durum bu” diyebildiğimizde kabule yaklaşırız, o vakit elimizdeki koşullarla ne yapabileceğimizi, daha önce değişim yolundan geçerken neler yaptığımızı yol haritası olarak düşünürüz. O vakit bize bir dost eli değer, “İşte artık dönüşüm vaktin geldi; tüm yol, tüm bu zorluklar, değişimin kapını çalması işte bunun içindi” der hayat bize. O vakit kapıda başka bir misafir vardır: “Yeni sen, yeni bir hayat.” Ne zaman değişimden geçerken bir şeye ihtiyaç duyarsan pusulan da her an görebileceğin kalbinin ve beyninin birlikteliğinde saklıdır.

Dilara Pepedil: İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden 2008 yılında mezun oldum. Daha sonra Marmara Üniversitesi’nde ‘örgütsel davranış’ alanında wellbeing-iyi-oluş konusunda tezli yüksek lisans yaptım. Yaklaşık 14 yıldır aktif olarak yetişkin ve çocuk grubuna yönelik online/yüz yüze psikolojik danışmanlık ve psiko-terapistlik sürecimi yürütmekteyim. Aile Terapisi ve Aile Danışmanlığı, Oyun Terapisi, Sanat Terapisi, Çocuk Resimlerinin Psiko-pedagojik Açıdan Yorumlanması, Hipnoterapi, Pedagojik Formasyon, KindyROO Erken Çocukluk Eğitimi ve Gelişimi eğitimlerim bulunmaktadır. ‘Bilinçli Annelik Mutlu Anneliktir’ adında bir kitabım bulunmaktadır. Kurumsal olarak Adana Ticaret Odası, Çukurova Belediyesi, Optimum Outlet, Esas 01 Burada, Aksa Holding, Defacto ve KindyROO Türkiye’ye psikolojik eğitim ve seminerler verdim. Halen doktora eğitimime ‘liderlik’ konusunda devam etmekteyim. www.pskdilarapepedil.com

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale