X

İstemsiz bağırsak hareketlerini düzenlemeye yönelik vagus siniri nefes egzersizleri

Stres, korku, endişe, panik… Günlük yaşamda kaçınmanın neredeyse imkansız olduğu tüm bu duyguları deneyimlerken bedeninizde neler olup bittiğine dikkat ediyor musunuz? Stresli anlarınızda midenizin bulanmasının, kısa ve hızlı nefes alıp vermenizin, kalp atışlarınızın hızlanmasının, başınızın dönmesinin, bağırsaklarınızın fazla ya da az çalışmasının ruh halinizin bedeninizde gerçekleştirdiği değişiklikler olabileceğinin farkında mısınız? Beden-ruh bağlantısının şimdiye kadarki en bilimsel açıklamasının merkezinde yer alan vagus siniri, bedendeki bilinen en karmaşık, en fazla işleve sahip ve en uzun sinirlerden biri. Neredeyse tüm sistemlerle bağlantısı olan ve beyinden iletilen sinyaller doğrultusunda sistemlerin çalışmasını kontrol edip düzenleyen vagus sinirinin en çok etkilediği organlardan biri de hiç şüphesiz bağırsaklar. Dolayısıyla bağırsakların ikinci beyin olarak adlandırılmasının ve özellikle stres verici deneyimler karşısında normalden fazla ya da az çalışmasının vagus sinirinin uyarılmasıyla doğrudan bir bağlantısı bulunuyor. Vagus siniri ve bağırsaklar arasındaki ilişkiyi öğrenmek ve bağırsak hareketlerinizi kontrol etmenize yardımcı olacak vagus siniri nefes egzersizleri için yazımızı okumaya devam edin.

Vagus siniri ve bağırsaklar arasındaki ilişki

Vagus siniri beyinde, spesifik olarak istemsiz hareketlerin, reflekslerin ve stres tepkilerinin yönetildiği otonom sinir sisteminde başlayarak yemek borusuna, mideye, kalbe, diyaframa, ince ve kalın bağırsaklara kadar uzanan bir sinir ağı şeklinde tüm vücuda yayılıyor. Beyinden bağırsağa sinyaller taşıyan vagus siniri, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine yardımcı olduğu gibi vücuttaki çeşitli organların, bezlerin ve yutkunma, kalp atışı, solunum, mide kasılmaları gibi istemsiz kas hareketlerinin metabolizma sağlığı için ideal şekilde düzenlenmesini sağlıyor. Vagus sinirinin işlevi ve özelliklerine dair daha detaylı bir okuma için Vagus sinirinin zihin ve beden sağlığı üzerindeki bilimsel olarak kanıtlanmış etkileri yazımızı inceleyebilirsiniz.

Metabolizma faaliyetlerini dengeleyici ve düzenleyici bir rolü olan vagus siniri, beden stresle çok fazla tetiklendiğinde metabolizmanın rahatlaması ve gevşemesi için gerekli olan süreçlerin düzenlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Benzer şekilde sistemlerden biri ya da birkaçı yavaş çalıştığında ya da sistemler çevresel uyaranlara uygun şekilde tepkilerini düzenleyemediğinde ise vagus siniri yine devreye girerek kortizol gibi hormonların salgılanmasına ve metabolizma faaliyetlerinin ideal şekilde yürütülmesine destek oluyor. 

Çevrede algılanan bir tehdit olduğunda, beyin bu tehditle savaşmak ve hayatta kalabilmek için belirli organlara sinyaller göndererek bedenin tehlikeden kaçmak ya da savaşmak için uygun tepkiler oluşturmasına yardımcı oluyor. Kasların kasılması ve metabolizmanın ihtiyaç duyduğu enerjinin sağlanması için dolaşım sisteminin daha hızlı çalışması, bu aktivasyonu takiben nefes alışverişlerinin ve nabzın hızlanması gibi pek çok fizyolojik stres tepkisi, sempatik sinir sistemi tarafından oluşturuluyor.

Tehlike ortadan kalktığında ya da çevresel uyaranlar bedenin kaldıramayacağı kadar yoğun hale geldiğinde, yani sempatik sinir sistemi işlevini tamamladığında ise parasempatik sinir sistemi devreye girerek, hayati metabolik faaliyetlerin yeniden düzenlenmesi ve sistemlerin dengeye gelmesi için vagus sinirini uyarıyor. Bu vagal uyarım sonucunda rahatlamaya yönelik, istemsiz ve kontrolsüz tepkiler ortaya çıkabiliyor. Bu istemsiz rahatlama tepkilerinin en bilineniyse bağırsaklarda meydana gelen hareketlenmeler. Yani, çok stresli anlarınızda karnınızın guruldaması, midenizin bozulması, ishal ya da kabız olmanız aslında bedenin kendi kendini regüle edebilmek ve dengeye gelebilmek için gerçekleştirdiği ‘gevşeme’ tepkisinin bir sonucu.

Vagus siniri uyarıldığında tuvalete gitme dürtüsü, parasempatik sinir sisteminin gevşeme tepkisinin önemli bir parçası. Bu bedensel gevşemeyi nefes egzersizleri gibi parasempatik sinir sistemini ve vagal uyarılmayı dengeleyen bir yöntemle desteklediğinizde, gevşemenin tüm sorumluluğunu bağırsaklara bırakmadan ve istenmeyen ‘kazalar’ yaşamadan kaygınızı, endişenizi ve stresinizi yönetebilirsiniz.

Vagus sinirini uyaran nefes egzersizleri

Vagus sinirini uyararak boşaltım sisteminizi rahatlatmanıza ve istemsiz bağırsak hareketlerini regüle etmenize yardımcı olabilecek nefes egzersizlerini sizler için bir araya getirdik. Yoğun stres altında olduğunuz ve sempatik sinir sisteminizin aktive olduğunu hissettiğiniz anlarda bu nefes egzersizlerini uygulayarak bağırsak hareketlerinizi düzenleyebilir, ishal ve kabızlık gibi durumlar yaşamadan stresinizi sağlıklı şekilde yönetebilirsiniz.

1. 4-7-8 nefes tekniği

Uykuya geçişi kolaylaştıran ve rahatlama sağlayan bu 4-7-8 nefes tekniği, vagus sinirini uyararak parasempatik sinir sisteminin aktive olmasına ve bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine yardımcı oluyor. Uygulaması oldukça kolay olan bu nefes tekniğini stres altında hissettiğiniz her an, bulunduğunuz tüm ortamlarda rahatlıkla kullanabilirsiniz:

İçinizden 4’e kadar sayarak (yaklaşık 4 saniye boyunca) derin ve karından nefes alın. Aldığınız nefesi yaklaşık 7 sayı boyunca ciğerlerinizde tutun ve 8 sayıda, dengeli ve yavaş şekilde dışarı verin. Rahatladığınızı ve sakinleştiğinizi hissedene kadar bu şekilde nefes alıp vermeye devam edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Stresi azaltmaya yarayan 5 farklı nefes tekniği

2. Nefesleri saymak

Çok daha basit ve uygulanabilir bir nefes egzersizi olarak nefeslerinizin doğal akışını takip etmek de, vagus sinirini uyaran ve rahatlatan nefes egzersizlerinden biri. Her nefes alışınızda ve nefes verişinizde havanın burun deliklerinden girişini ve çıkışını zihninizde canlandırmak, aldığınız ve verdiğiniz havanın burun deliklerinin iç çeperlerinde yarattığı duyumsamalara odaklanmak, nefesin bedeninize girdiği ve çıktığı yolu takip etmek ve nefesinizin izini kaybettiğinizde, yani odağınız düşüncelerinize kaydığında dikkatinizi tekrar nefese getirmek boşaltım sisteminizin dengelenmesine ve bağırsaklarınızın rahatlamasına yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Doğru nefes alıp vermenin püf noktaları ve nefes teknikleri

3. Nefesi bilinçli olarak uzatmak

Doğal nefesinizi saymanın yanı sıra, nefesinizi yönetmeye ve sınırlarını genişletmeye çalışmak da parasempatik uyarımı artıran ve vagus sinirini harekete geçiren nefes egzersizlerinden biri. Bu egzersizi uygulamak için öncelikle bir süre doğal nefeslerinizi takip edin ve nefes alışverişlerinizin kaç sayı olduğunu gözlemleyin. Örneğin, iki sayıda nefes alıp iki sayıda nefes veriyorsanız, bu sayıyı önce üçe, sonra dörde yükselterek kendinizi rahat hissettiğiniz sürece uzatabildiğiniz kadar uzatmaya çalışın.

İlginizi çekebilir: Gün içerisinde 3 dakikada uygulayabileceğiniz nefes teknikleri

4. Diyafram nefesi

Derin ve rahatlatıcı nefes alıp vermeyi içeren diyafram nefesi, nefes kapasitenizi optimum düzeyde kullanmanızın yanı sıra, stres sırasında sempatik sinir uyarımlarıyla kısık ve hızlı nefes alıp vermenin de önüne geçebilecek bir nefes pratiği. Her nefes alışınızda karın kaslarınızı da nefes sürecine dahil etmek, nefes verme süresini alma süresine göre mümkün olabildiğince daha uzun tutmak ve nefes verirken karın boşluğu da dahil içinizdeki tüm havayı boşaltmaya çalışmak vagus sinirinizi uyarmanın ve rahatlatmanın en etkili yolları arasında.

İlginizi çekebilir: Nefes egzersizleri: Aldığınız nefesi yeniden keşfetmeye hazır mısınız?

5. Nefes-hareket senkronizasyonu

Nefes alışverişlerine bedensel bir hareketi dahil etmek, tıpkı zihninizden nefesinizi saymak gibi nefese odaklanmayı ve bedeni regüle etmeyi kolaylaştıran tekniklerden biri olarak biliniyor. Nefesle birlikte kollarınızı iki yana kaldırıp indirmek, nefes alırken başınızı arkaya eğip verirken öne getirmek ya da attığınız her iki adımda bir nefes alıp diğer iki adımda tutup, sonraki iki adımda vermek gibi bedensel hareketlerle nefesinizi senkronize etmek rahatlamanıza ve bağırsak hareketlerinizin düzenlenmesine yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Boşaltım sisteminizin sağlıklı olup olmadığını nasıl anlarsınız?

Kaynaklar: Somatic Experiencing International (SEI), Well + Good

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale