X

İstanbul müzeler: Şehrin en iyi tarihi ve kültürel güzellikleri

Doğal ve tarihi güzellikleriyle herkesi büyüleyen İstanbul müzeler dendiğinde de ilk akla gelen şehirler arasında yer alıyor. Çünkü bu güzel şehir yüzlerce yıl farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Dolayısıyla geçmişten bugüne, dolu dolu bir kültürel mirasla ulaşmış. Elbette İstanbul’da sadece tarihi önem taşıyan müzeler yok; bu dünya şehri aynı zamanda çağdaş sanatın eşsiz örneklerini görebileceğiniz modern sanat müzeleri de barındırıyor. Yani Türkiye’de en çok müze nerede diye merak ediyorsanız yanıt belli! Peki, İstanbul’da hangi müzeler var? İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Rahmi M. Koç Müzesi en fazla bilinenler… Ancak keşfetmeniz gerekenler bunlarla sınırlı değil. İşte henüz görmediyseniz mutlaka ziyaret etmeniz gereken en iyi İstanbul müzeleri!

Yerebatan Sarnıcı

İstanbul müzeler konusunda size sayısız seçenek sunuyor. Bizim ilk önerimiz ise Yerebatan Sarnıcı. 532’de Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa ettirilen sarnıcın yapılış amacı, sarayın ve bölge insanının su ihtiyacını karşılamaktı. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra bir süre daha Topkapı Sarayı’nın su ihtiyacını karşıladığını biliyoruz.

Fatih’in Sultanahmet semtinde bulunan Yerebatan Sarnıcı’nı haftanın 7 günü saat 09.00- 17.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Burada Müze Kart geçmiyor. Uygun bir giriş ücreti ile sarnıcın içindeki büyüleyici atmosferi görmek mümkün.

Aya İrini Müzesi

Aya İrini Müzesi, 4. yüzyılın başlarında inşa edilmiş ve camiye çevrilemeyen en büyük Bizans Kilisesi olarak biliniyor. İstanbul’un fethinden sonra camiye çevrilmemesinin nedeni ise Topkapı Sarayı’nı çevreleyen surların içerisinde yer alması olarak gösteriliyor. Kesin olmamakla birlikte yapının Roma döneminden kalma Artemis, Apollon ve Afrodit tapınaklarının kalıntılarıyla yapıldığı söylenmekte.

Aya İrini Müzesi’ni Salı günleri hariç haftanın tümünde saat 09.00- 19.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Müze Kart’ın geçmediği yapıda giriş ücretleri ise sezonluk olarak değişiklik gösterebiliyor.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri

Sultanahmet’te bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, dünyanın en zengin arkeoloji müzelerinden bir tanesi. Müze grubu, içerisinde Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk olarak üç ayrı müzesi barındırıyor. Tarihi 1869’a kadar giden müzeler, ilk olarak Aya İrini Kilisesi’nden toplanan eserlerle birlikte bir İmparatorluk Müzesi olarak kurulmuş. Daha sonra yetersiz kaldığı için ünlü mimar Alexandre Vallaury tarafından tasarlanan Arkeoloji Müzesi binasına taşınmış. 1903 ve 1907 yıllarında inşa edilen yardımcı birimlerle ise bugünkü halini almış.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri içerisinde, dünya tarihi açısından büyük önem taşıyan Asur, Hitit, Mısır, Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetleri gibi çeşitli medeniyetlere ait bir milyondan fazla eser bulunuyor. Müze Kart geçerli olan bu müzeleri, Pazartesi günleri hariç her gün saat 10.00–19.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Dolmabahçe Sarayı Müzesi

İstanbul müzeler listemizin bir diğer olmazsa olmazı Dolmabahçe Sarayı. Kabataş- Beşiktaş arasında konumlanan saray, Avrupa barok tarzı görkemli mimarisi ve sergi salonları ile dikkat çekiyor. Dolmabahçe Sarayı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun son altı padişahı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk ikamet etmiş. Yaklaşık 110.000 metrekarelik bir alana kurulan saray, Sultan Abdülmecid tarafından 13 Haziran 1843- 7 Haziran 1856 tarihleri arasında inşa ettirilmiş. 1926-1984 yılları arasında protokol ve ziyarete kısmen açık olan Dolmabahçe Sarayı, 1984 yılından itibaren ise Müze ve Saray olarak ziyarete açılmış.

Dolmabahçe Sarayı Müzesi’nde görebileceğiniz üç farklı bölüm var. Bunlardan ilki devletin yönetim işlerinin yürütüldüğü Mâbeyn-i Hümâyûn (Selamlık). Diğeri padişah ve ailesinin özel yaşamlarını sürdürdükleri Muâyede Salonu (Tören Salonu). Son olarak da padişahın devlet ileri gelenleriyle bayramlaşması ve devlet törenleri için kullandığı Harem-i Hümâyûn.

Müze Kart, sarayın sadece Harem bölümü için geçerli. Bunun dışında müzeyi ücretli olarak Pazartesi günleri hariç her gün 09.00– 18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Rahmi Koç Müzesi

Hasköy’de bulunan Rahmi M. Koç Müzesi Tarihi Lengerhane binası, tarihi Hasköy tersanesi ve Açık hava sergileme alanı olmak üzere üç ana bölümden oluşuyor. Lengerhane binasının 1991’de Rahmi Koç tarafından satın alınarak müzeye dönüştürüldüğünü biliyoruz. Hasköy tersanesi de Lengerhane’nin hemen karşısında konumlanıyor. 2001’e kadar devam eden yenileme çalışmalarının ardından bu yapı da Rahmi Koç Müzesi bünyesine eklendi.

Müzede klasik otomobiller, Libertorlar, uçaklar ve Turgut Alp Vinci’ne kadar pek çok eseri açık hava sergileme alanında görebilirsiniz. Müze Kart sahiplerine giriş ücretinde %20 indirim yapılıyor. Bunun dışında müze, kış döneminde (1 Ekim – 31 Mart) Cumartesi, Pazar ve bayram günleri saat 10.00- 18.00 saatleri arasında ziyarete açık. Yaz döneminde ise (1 Nisan – 30 Eylül) ise aynı günlerde saat 10.00- 18.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Ayrıca, Salı ve Cuma günleri de saat 10.00- 17.00 arasında ziyaret edilebiliyor.

İstanbul Modern Sanat Müzesi

İstanbul müzeler arasında özel bir yeri olan müzelerden biri de İstanbul Modern Sanat Müzesi. 2004 yılında Beyoğlu, Asmalımescit’de açılan müze, aynı zamanda Türkiye’nin ilk modern sanat müzesi olma özelliği taşıyor. Geniş bir alana kurulan müze bugüne dek binlerce önemli sanatçıyı ağırladı. İçerisinde sergiler ve galerilerin yanı sıra sinema, kütüphane, restoran, ücretsiz eğitim programları, sosyal proje çalışmaları ve atölyeler yer alıyor.

İstanbul Modern Sanat Müzesi’ni haftanın her günü giriş ücretiyle ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca müzenin Perşembe günleri “Sizin Perşembeniz” sloganıyla ücretsiz olarak da gezme imkanı tanıdığını belirtelim.

İstanbul Deniz Müzesi

Beşiktaş’ta bulunan İstanbul Deniz Müzesi, Türkiye’nin ilk ve en büyük deniz müzesi. İçerisinde 20 binden fazla eser barındıran müze, ilk olarak 1897‘de Kasımpaşa’da ufak bir binada açılmış. Şimdiki yerine ise 1961’de taşınmış.

İstanbul Deniz Müzesi içerisinde dört ana galeri, çocuk odaları, sinevizyon odası, çok amaçlı salon, 2 fuaye ve 2 farklı sanat galerisi yer alıyor. Ayrıca dünyanın en eski kadırgaları ve saltanat kayıkları da burada.

Müzeyi giriş ücreti ile Pazartesi günleri, yılbaşı ve dini bayramlar hariç, hafta içi saat 09.00-17.00 saatleri; hafta sonu ise 10.00- 18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Topkapı Sarayı Müzesi

İstanbul müzeler listesi yapılır da Topkapı Sarayı’na yer vermemek olur mu? Dünyanın en zengin müzelerinden biri olarak kabul gören Topkapı Sarayı, 15- 19. yüzyıllar arasında Osmanlı padişahlarının ve ailelerinin konakladığı yer olarak işlev gördü. İçerisinde dünyanın en iyi Çin porseleni koleksiyonundan Osmanlı padişahlarının kıyafetlerine kadar çok sayıda nadir eserin sergilendiği müzeyi gezmek için neredeyse yarım gün ayırmak gerek. Topkapı Sarayı da yine Sultanahmet’te bulunuyor. Müzenin Harem ve Aya İrini hariç olan bölümlerini Müze Kart ile ziyaret etmek mümkün. Ayrıca Salı günleri hariç haftanın her günü saat 09.00- 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.

Büyük Postane (PTT Müzesi)

İstanbul müzeler listemizdeki son önerimiz Tarihi PTT Müzesi. 1905‘te yapımına başlanan ve 1909’da tamamlanan Büyük Postane, Türkiye’nin en büyük postane binası. Posta ve Telgraf Nezareti Binası olarak hizmet verme amacıyla inşa edilen bina, 1930’da Yeni Postane, birkaç yıl sonra da Büyük Postane adıyla anılmaya başlamış. Mimar Vedat tarafından tasarlanan yapı, Osmanlı klasik mimarisi ve çini işlemeciliği ile dikkat çekiyor. 4 katlı ve geniş bir alana yayılan binanın, belirli bir süre boyunca İstanbul Radyo Evi olarak da kullanıldığı biliniyor.

Fatih, Sirkeci’de bulunan müzeyi hafta içi her gün 09.00- 17.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Türkiye’nin doğal, tarihi ve coğrafi güzelliklerine yolculuk: Paraf’lı Rotalar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale