X

İş yaşamında başarıyı hedefleyenler için üretkenliği artırmaya yardımcı yöntemler

Daha az çalışıp daha çok işi bitirdiğiniz bir yaşam hayal edin. Her şey ne kadar güzel olurdu değil mi?

Günümüzde ne yazık ki birçok kişi ya işte önemsiz şeylerle çok vakit kaybediyor ya da önemli işlerle ilgilenirken tam olarak verimli çalışamıyor.

Yazar Brendon Burchard’ın paylaştığı 5×50 üretkenlik formülü, kısa zamanda daha çok iş yapmanıza olanak sağlıyor. Daha yaratıcı ve verimli olmanıza olanak sağlayacak 5×50 formülüne ve verimlilikle ilgili başka etkili yöntemlere göz atmaya ne dersiniz?

1. 50 dakika daha çok uyku

Her ne kadar uzmanlar ortalama 7 saat uyumanızı önerse de, aslında ideal uyku süresi kişiden kişiye göre değişiyor. Bazı insanlar için yeterli uyku süresi 6 saatken, bazıları için bu süre 7-8 saate çıkabiliyor.

ABD’deki Ulusal Uyku Kurumu, Amerikalıların %45’inin yetersiz uyku yüzünden işteki verimliliğinin düştüğünü dile getiriyor. Yani Amerika’da neredeyse her 2 kişiden birinin iş performansını yetersiz uyku düşürüyor.

Her gece yaklaşık 50 dakika daha fazla uyumak işteki verimliliğinize olumlu yansıyacaktır.

Uyku kalitenizi artırmak için uyku süresini 50 dakika kadar artırabilirsiniz. Bunu da gece daha erken yatarak ya da sabah daha geç kalkarak gerçekleştirebilirsiniz.

2. Sabah rutininizde harikalar yaratın

Yapılan birçok araştırma gösteriyor ki, sabah saatleri en yaratıcı olduğumuz evremizdeyiz. Sabahları sahip olduğunuz irade gücü genellikle günün her saatine yayılamadığı için, sabah rutininize en önemli işlerinizi sığdırmak bu noktada size katkı sağlayabilir.

Ayrıca sabah saatlerini, yani en yaratıcı olduğunuz zamanı gün içerisinde yapmanız gereken işleri planlayarak geçirebilir ve en üretken halinize geçmek adına nasıl bir strateji izleyeceğinizi belirleyebilirsiniz.

3. İşlerinizi önem sırasına göre sıralayın

İşle ilgili yeni bir şey öğrenmeye ya da tutku duyacağınız projelerde çalışmaya vakit bulamamanızın nedeni; hala ‘Yapılacaklar listesi’ne güvenmenizden kaynaklanıyor olabilir. Zenginler, girişimciler ve başarılı olimpik atletler üzerine araştırmalar yapan çok satan kitapların yazarı Kevin Kruse, bu konuya başarılı insanların ortak yapığı şeyi referans göstererek cevap veriyor: ‘Alanında başarılı kişiler, hayatlarını ve işlerini kendi önceliklerine göre planlıyorlar. Bu noktada takviminize sizin için en önemli işi işaretleyip kendinize spesifik bir zaman çizelgesi belirlerseniz, daha başarılı ve verimli olmanız mümkün.

4. Pomodoro Tekniği

Çalışırken ne kadar sık ara veriyorsunuz?

Genellikle insanlar yoğun oldukları dönemlerde neredeyse hiç ara vermeden çalışarak işlerini bir an önce bitirmeye çalışıyorlar.

Fakat ara sıra ayağa kalkıp etrafta dolaşmazsanız; yaratıcılığınız, odağınız ve iradeniz bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Bu noktada Pomodoro Tekniği denilen bir teknikten faydalanabilirsiniz. Francesco Cirillo tarafından 1980’lerde ortaya çıkan bu yönteme, adını domates şeklindeki bir zamanlayıcıdan aldığı için Pomodore (İtalyanca domates) deniyor. Pomodore Tekniği şu şekilde çalışmaktadır:

  1. Bitirilmesi gereken bir görev seçin.
  2. Pomodoro’yu 25 dakikaya ayarlayın (Pomodoro zaman ölçerdir)
  3. Pomodoro çalana kadar çalışın, daha sonra o görevin yanına tik atın. (İş bitmese bile tik atmak işi bitirmek adına size gerekli motivasyonu sağlayacaktır.)
  4. Kısa bir ara verin (5 dakika yeterli)
  5. 4 Pomodoro sonra uzun bir ara verin (15-30 dakika). İş bu süreden daha uzun sürecekse, aynı döngüyü tekrarlayabilirsiniz.
5. 50 dakika yenilenme süresi

Günün sonunda en üretken halinize ulaşmak adına oluşturduğunuz stratejilerinizi geliştirmek sizi bir noktaya kadar ileri taşır.

Üretkenliğinize daha fazla katkıda bulunmak için günlük rutinde yenilenme için kendinize zaman ayırmanız gerekmektedir. Bazıları bunu meditasyon yoluyla, bazıları fitness yaparak, bazıları ise o gün hayatında olan biteni günlüğüne kaydederek gerçekleştirmektedir.

Yenilenmek için herkesi kapsayan mükemmel bir çözüm yolu olmadığı için, deneme yanılma yöntemiyle size en uygun olanı bulmalısınız.

İlgili yazı: Üretkenlik konusunda muhtemelen daha önce duymadığınız stratejiler

Farklı bir üretkenlik formülü: 2 dakika kuralı

Girişimci Steve Olenski, iş hayatında daha verimli olmak adına ‘2 dakika kuralı’nı uygulamanızı tavsiye ediyor. 2 dakika kuralı, herhangi bir işin 2 dakika veya daha kısa bir süre alacağını bildiğinizde işi bir an önce halletme prensibine dayanıyor. Olenski’ye göre, verilen kısa görevleri hemen yapmak size hem zaman kazandırıyor hem de daha sonra verilen o göreve geri dönmekten kurtarıyor.

Kaynak:

Lifehack.or

Inc.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale