X

İnsanın en iyi öğrenme yolu: Kalıcı idrak

Ben bazen aynı bilgiyi defalarca okur, duyar, izlerim. Bazen ancak üçüncü defa görüşümde fark ederim onu. Bazen daha önce karşıma çıktığını bilir ama beşinci seferde hala yeni gözlerle bakarım ona.

Bazı bilgiler ise on bin parçalık bir yapbozun kayıp parçası bulunmuş gibi görür görmez yıldırım hızıyla anında girer beynime. Önce kısa bir “neredeydin yahu” serzenişleri olur aralarında, duyarım. Sonra uzun saatler süren ev partileri yaşanır kafamın içinde ve ben aynada gözlerime yansıyan havai fişek patlamalarından takip ederim partinin gidişatını.

Her bilgi ilk seferde böyle bir coşkuyla karşılanmasa da hoşlanıldığı belli olanlar, her yeni ifade şekli ile karşıma yeniden yeniden çıkışında bir kademe daha içselleştirilir beynimde. Sanki beyin dıştan içe kapılarla doludur da her bilgi merkezdeki partiye ulaşmanın coşkusuyla kapılardan geçmeye çalışır durur.

İllüstrasyon: Morad Nazari

Bilginin kapılardan geçmesi içselleştirme süreci, dans pistine ulaşması ise kalıcı idraktir. Kalıcı idrak, genelde bilgiyi aldıktan bir süre sonra gelir. Bu bir süre bazen birkaç saat, bazen birkaç ay, bazen birkaç yıldır. Benim gözlemime göre bu süreyi etkileyen şey kişinin bilgiye ne kadar izin verdiğiyle orantılıdır. Ben bilgiyi kullandıkça, bilgiyi sorgulamaya devam ettikçe, ona tutunup kalmadıkça, onunla zaman geçirdikçe, üzerine düşündükçe, birileriyle paylaştıkça daha hızlı kalıcı idrakime geldiğini gözlemliyorum.

Bir bilgi için parti alanına ulaşmak sonsuzluğa ulaşmaktır. Bir kez oraya girdi mi, beyin yaşadığı sürece, orada barış içinde dans edeceğini bilir. Ben kendimi ifade ederken ağzımdan çıkan her kelimenin kapılarda sıra bekleyenlerden mi olduğunu yoksa parti alanından mı çıkıp geldiğini bilirim.

Birine anlatamadığım veya hayatıma uygulayamadığımı gördüğüm her bilgi kapıların ardında içeri girmeyi bekleyenlerdendir. O kapılardan geçebilmek için daha uzun süre kafamın içinde yaşaması, daha çok arkadaşa anlatılması, daha çok yeni beyne bulaştırılması, daha çok söze karışması ya da onu ifade eden daha çok yeni cümleye ihtiyaç duyacaktır.

Parti alanına ulaşmış her bilgi ise dans eşliğinde dökülür dudaklarımdan. Ben bile ağzımdan çıkışına şaşırırım, ustaca tertemiz bir iniş yapar sohbetin en gerekli yerine ve geldiği an sohbeti bir partiye çevirir. İçimiz coşkuyla dolar.

Beyninin parti alanında çok bilgi olan insan, edindiği bilgileri hücrelerine geçirmiş insandır. Konuşmaları akışkan, dinleyicileri boldur. Bu kişiler, aldıkları bilgileri kendi yaşamları içinde uygulamış bu sayede bilgiye sahip olmuşlardır. Partileştirebildikleri her bilgiyi milyonlarca farklı şekilde kullanabilir bu sayede onlarla milyonlarca farklı anlatım sunabilirler. Onlarla konuşmak keyifli ve eğlencelidir. Kelimeleri ayakları çıplak dans eder.

Bu kişilerin tam tersine ise “entelektüel” derim ben. Onlar, kafalarının içi bilgiyle dolu olup, dans pisti boş olanlardır. Kelimeleri hiç dans etmemiştir, dans edebileceğini bile bilmez. Onların kelimeleri daha çok bir alıntıdan diğerine giden posta memurları gibidir.   

Beyninin parti alanında çok bilgi olan insan, edindiği bilgileri hücrelerine geçirmiş insandır.

Bir film izlerken, birini dinlerken veya çok rahatladığınız bir anda bazen cızır cızır titreşimler olur ya beyninizde. Hatta biriyle konuşuyorsanız bir an durur kalırsınız o anın muhteşemliğiyle işte o anlar bir bilginin en muhteşem dans figürü ile piste girişidir. Bu cızırdamayı duyduğumda “Hey DJ müziğin sesini daha çok aç burada dans etmek için yanıp tutuşan mini mini yeni ayaklar var” diye bağırırım coşkuyla. 

Benim “entelektüel” ve dolayısıyla sabit fikirli olduğum yıllar oldu. Bir kitaptan alıntı yapmadan yazı yazamadığım günlerdi onlar. Ben o bilgilerin hiçbirini hücrelerimde hissetmezdim. Bu yüzden onlar uzunca yıllar kafamın içinde yaşadılar, yıllarca dans etme tutkusunun hayalini kurup karanlık kapılar ardında umutla bekleyen milyonlarca minik ayak…

Bugün müziğin her geçen gün daha çok yükseldiği bir beynim var ve minik ayaklar kafamda tepinirken hayat çok daha güzel.

Amacınız daha çok bilgi almak için durmadan okumak, araştırmak değil de, amacınız daha çok yaşam için bilgiyi arayıp bulmak ve bulduklarınızı paylaşmak olursa dans pistiniz minik ayaklarla dolup taşar.

Bilgi muhteşemdir ama dans edebildiğinde… Ve kafamızda dans eden her bilgi, bizi özgürlükle dolup taşıracaktır.

İlginizi çekebilir: Özgürlükle ilgili az bilinen gerçek: Bütün insan olmak

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale