X

İnsan mertebesi ve dışarıdaki vahşi: İçimizdeki güdüsel hayvanı eğitmek

Gerçekler diye kabul ettiklerimiz, sorgulamadan alıp devam ettiklerimiz… 
Yaşam hakkında öğrenmek ve emek vermek yerine kolayımıza geldiği gibi, asırlardır süregeldiği gibi davranmayı tercih ettiklerimiz… Bizi hala “insan” mertebesinde tutar mı?
Sadece insan bedenine sahip olmak, bu mertebenin sahibi olmak mıdır?
İnsan dediğin nedir?

Günden güne evrilen varlıklar olarak, insan bedeninde can bulmuş ve insan olmayı deneyimleyenler olarak her birimiz “insan” olmaya çalışıyoruz. Bu dünya, insanın kendini “insana” evrilttiği, dönüştürdüğü bir dünya.

Cansız diye addettiğimiz varlıklardan, zihni, duyguları, yöneten varlıklara evrilme yolculuğu bu.
Ruh, kendini bir kayada tezahür ederken bir form içinde kalmayı, durmayı ve üç boyut dünyasında varolmayı deneyimler. Deneyimleri kendini aşmaya başladıkça bir ağaç, bir bitki gibi sabit dururken, bir yanıyla da kendini beslemeyi, yaşamı görünür düzeye taşımayı deneyimler. Bundan sonraki mertebesi, form içinde kalırken hem yaşamı görünür düzeye taşıyıp kendini besler hem de kendini korumayı becerilerine katar. Sonrasında tüm bu becerilerin üzerine bir de aklı, duyguları yönetmek eklenir ve insanlık deneyimini yaşar. Bu süreç, hayvandan insana evrilenlerin sürecidir. İnsanlık deneyimi yaşıyoruz derken, insan melekelerini ustaca kullanabilmekten bahsederiz.

Zihnine hakim olabiliyor musun? Duygularını gözlemleyip akıl ile yönlendirebiliyor musun? Güdüler ile değil de akıl ile yürüyebiliyor musun? Sezgilerini, aklını, duygularını birbirinden ayırıp bir harmoni şeklinde kullanabiliyor musun?
Aksi haller, hayvanlıktan pek adım ileri gidememiş hallerdir.
Burada hayvanlara bir hakaret yok, burada mertebelerin ve her insanın atalarına doğrusal ve düz bir bakış var.
Kutsallığı anlamak, yaratılmış, kendini hangi formda tezahür ettirmiş olur ise olsun, olana hürmet ve saygı ile başlar.
Hazlar, güdüler, kontrolsüz hükümler insanlık deneyiminin alt mertebelerindedir.

Hepimiz uyanmaya çalışıyoruz, “insan” olmaya uyanmaya. Yolda olduğumuz gerçeği, insanın ustalaşma serüvenini anlatır. Hala ustalaşmamış olanlara “lanet” okumak bir açıdan yersizken bir açıdan bunları çözümlemeye ve sonlandırmaya çalışmak gereklidir.

Bizler, bilinçaltımızda neler var ise yaşamın görünen yüzünde onları yaşarız. İçimizde öfke ve cezalandırma duyguları ile var oluyorsak, öfke ile hareket eden, şiddet gösteren bir toplum, aile, ülke içinde yaşarız. Her ne kadar bedensel olarak ayrı görünsek de, çöplerimiz, duru akarsularımız aynı yerlerde birleşir. Şehir çöplüğünde de, duru okyanus suyunda da payımız vardır. Tam da bu yüzden, her yolculuk kapı önünden başlar. Zihnini, bilinçaltı kayıtlarını “idrak ile tanımayan” çöp kokusundan uzaklaşamaz. Dışarıyı düzeltmek için önce, kendini düzlemelisin. Bilinçaltı, zihin toprağın ayrık otlarından arınmış, havalandırılmış, yeni tohumları alabilecek sağlıkta olmalıdır. Ve maalesef bunun “basit” bir yolu yoktur. Yaşadığın ve depoladığın ne varsa, bilinçli tarafın ile görmelisin. Büyüyle, muskayla olmaz! Sen bizzat gidip bakmalısın!

İçimdeki hangi öfke, hangi değersizlik inancı şu anda dışarıda insanların ölmesini mümkün kılıyor?
İçimdeki hangi “sorumluluk alma” korkusu, dışarıda üzerimde hüküm verilmesine imkan tanıyor?
İçimdeki hangi “değersizlik inancı” hangi “varoluş kaygısı” dışarıda birilerinin üzerimde hak iddia etmesine ve beni kullanmasına olanak sağlıyor?
İçimdeki hangi “sağlıksız otorite ve ceza ilişkisi” dışarıda olanlar karşısında beni sessiz ve çaresiz bırakıyor?
İçimdeki hangi “büyümek istemeyen çocuk”, dışarıda olanlara kulak asmıyor?

İçimizdeki güdüsel hayvanı eğitmeden, dışarı dünyanın vahşilerini yok edemeyiz. Bunu bilmek ve idrak etmek en birinci adımdır.

İlginizi çekebilir: Özgürlüğü aramak: Tanımsız alanda bizi ne bekler?

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale