X

İlk tanışma: Kedi ve köpeğinizi yeni doğan bebeğinizle tanıştırmak için öneriler

Aileye yeni bir bebek gelmesi, herkes için çok heyecan verici bir gelişme. Bu gelişme aynı zamanda büyük değişiklikler, yeni bir rutin ve yeni bir yaşam şeklini gerekli kılabilir. Dolayısıyla sizinle birlikte yaşayan evcil hayvanınız için heyecan verici bir gelişme olmayabilir. Farklı bir kokusu olan, kontrolsüz hareketler sergileyen ve değişik sesler çıkaran bir bebek, evcil hayvanınızı tedirgin edebilir. O dönemde yeni doğan bebeğin bakımıyla ilgilenen ve biraz da strese giren anne-baba ise evcil hayvanı unutabilir ve ortaya istenmeyen sonuçlar çıkabilir.

Ancak bu hikaye her zaman bu şekilde gerçekleşmek zorunda değil elbet. Erken planlama ve yapacağınız erken değişikliklerle, eve yeni bir bebeğin gelişini hem kendiniz hem de evcil hayvanınız için daha kolay bir geçiş süreci olarak atlatabilir ve herkes için huzur dolu bir ortam yaratabilirsiniz. İşte kedi ve köpeğinizi yeni doğan bebeğinizle tanıştırmak için yapabilecekleriniz:

1. Bebeğiniz doğmadan önce yeni bir rutin oluşturun

Evcil hayvanınızın rutinini değiştirmek biraz zaman alabilir. Bu yüzden bebeğiniz doğduğunda evinizde değişebilecek kuralları düşünün ve bu kuralları evcil hayvanınıza bebeğiniz doğmadan öğretin. Evcil hayvanınızın çok heyecanlı davranışlar sergilemesini engelleyebilir, evinizde bazı sınırlar belirlemek isteyebilirsiniz. Eğer köpeğiniz varsa, dışarı çıkma saatlerini değiştirmeniz gerekebilir. Evcil hayvanınızla ilgilenmeniz gereken süre değişebilir. Tüm bunları önceden düşünmeli ve planlamalısınız.

2. Eğitim verin

Bebeğiniz kucağınızdayken, heyecanlı köpeğinizin üzerinize atlamaması gerekir. Bu yüzden köpeğinize “dur, otur” gibi komutları yeniden öğretmeniz gerekebilir. Bebeğiniz doğmadan bu komutları pekiştirmesini sağlamak, sonradan işinizi çok kolaylaştırır.

3. Evinizdeki sınırları belirleyin

Öncelikle bebeğiniz doğmadan önce evcil hayvanınızın bebek odasını veya onun eşyalarını keşfetmesine izin verin. Evcil hayvanınız için o alanın her zaman bir gizem konusu olmasının önüne geçin. Ardından evinizde bazı sınırlar belirleyin. Evcil hayvanınızın bazı odalara girmemesi, bebeğin yatağına çıkmamasını istiyorsanız bunu önceden öğretin. Gerekirse bebek odasının girişine parmaklık benzeri bir kapı yaptırabilirsiniz.

4. Bebek doğmadan, doğmuş gibi bir ortam yaratın

Hayvanınızın bazı şeyleri öğrenmesi için zamana ihtiyacı vardır. Örneğin bebek doğmadan ona bebek arabasıyla yürüyüş yapmasını öğretmelisiniz. Evcil hayvanınızın bebeğin ağlama sesine alışması için ona bebek ağlaması dinletebilirsiniz.

5. Pozitif bir ortam yaratın

Evcil hayvanınızla bebeğinizin ilk karşılaşma anının, pozitif bir ortamda gerçekleşmesi çok önemlidir. Bu yüzden hem bebeğinize hem de evcil hayvanınıza karşı sevgi dolu olduğunuzdan emin olun. Evcil hayvanınızın sakin olduğu bir anı kollayın. Aile üyelerinden biri bebeği gözlemlerken diğerinin evcil hayvanınızı gözlemlediğinden emin olun. Evcil hayvanınızın bebeği keşfetmesine, gözetiminiz altında izin verin. Gösterdiği pozitif davranışları mutlaka ödüllendirin. Onun için bebeğin bir tehdit olmadığını, aileye yeni bir üye katıldığını hissettirin. Evcil hayvanınızın ilk tanışmadan kaçmak istiyorsa, başka bir odaya saklanıyorsa ısrarcı olmayın. Ona biraz zaman tanıyın.

6. Evcil hayvanınızla zaman geçirin

Bebeğiniz doğduktan sonra sürekli onunla ilgilenmek isteyebilirsiniz. Ancak evcil hayvanınızın da sizden ilgi ve sevgi beklediğini unutmayın. Mümkün olduğunca onunla da zaman geçirin. Onu unutmadığınızı hissetmesini sağlayın.

7. Evinizi temiz tutun

Evcil hayvanınızın döktüğü tüyler, bebeğiniz için zararlı olabilir. Özellikle yeni doğan bebekler, etraftaki tozdan çok çabuk etkilenir. Bu yüzden evinizi her zamankinden daha sık süpürün. Bebeğiniz için tozdan arınmış ve temiz bir ortam yarattığınızdan emin olun.

8. Bir bilene danışın

Bazen işler istediğiniz gibi gitmeyebilir. Kediniz veya köpeğiniz yeni doğan bebeğinizin gelişinden hiç hoşlanmayabilir. Böyle zamanlarda umursamazlık etmeyin veya hiçbir şeyi ertelemeyin. Birkaç denemeden sonra evcil hayvanınız agresif tavırlar sergiliyorsa mutlaka veterinerinize danışın.

9. Her zaman gözlemleyin

İster yeni doğan olsun, ister biraz daha büyümüş bebek olsun bebeğinizi ve evcil hayvanınızı her zaman gözlemleyin. Bazen istenmeyen durumlar, sizin hiç ummadığınız bir anda gelişebilir. Bu yüzden dikkatli olmak ve her zaman gözünüzü üzerinde tutmak iyi olur.

10. Çocuğunuza evcil hayvanınızın oyuncak olmadığını öğretin

Bazen bebekler veya çocuklar evcil hayvanlara oyuncak gibi davranabiliyor, tüylerini veya kuyruğunu çekiştirip evcil hayvanınız için can sıkıcı hale gelebiliyor. Bunu önlemek için çocuğunuza evcil hayvanınızın bir canlı olduğunu ve ona yaptığı şeylere tepki verebileceğini öğretin.

 

İlginizi çekebilir: Kedi ve köpeğinizin birbirini sevmesini sağlamanın yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale